Herkes Gider Mersin'e Biz Neden Tersine? Dünyada Bütün Merkez Bankaları Faiz Artırırken Biz Neden İndiriyoruz?

2022 yılında 90 ülkenin merkez bankası faiz artışına giderken, toplamda 473 merkez bankası kararının 296'sı artırım yönünde oldu. 

Ülkeler bu faiz artırımlarını yaparken, enflasyonla mücadele ettiklerini söylüyor. Türkiye'deyse çok daha fazla olan enflasyon oranına karşın büyüme önceliklendiriliyor. Peki hangisi daha doğru ya da hangisi pahalıya patlıyor? Çarkların döndüğü görülürken, enflasyonun çomağı yok mu?

Eylül ayında 2 merkez bankasının faiz indirimi, 11 sabit bırakma kararı ve 31 artırım kararında, toplamda 2 bin 512,5 baz puan faiz artışı, 150 baz puan da faiz indirimi yapıldı.

Yılbaşından bu yana dünyada merkez bankalarının aldığı 12 faiz indirimi kararının 2'si, eylül indirilen 150 baz puanlık faizin de 100 baz puanı TCMB'ye ait bulunuyor. 

Bu ülkelerin yaklaşık yarısı 75 baz puan, bazıları da 25 baz puanlık artırımlar yaparken, yani sahip oldukları enflasyon oranın yaklaşık onda biri kadar bir oranda faiz artışı yapma ihtiyacı duydular. Bazıları da ABD Merkez Bankası FED’e odaklı ilerlerken, dolar karşısında para birimlerinin değerini korumayı amaçladılar. Son olarak bu hafta Fed 75, İngiltere BoE 50, İsveç 100 ve İsviçre 75 baz puanla gibi önde gelen merkez bankaları artırıma gittiler.

TCMB de dün 100 baz puan faiz indirimi yaptı

BBC Türkçe'de Prof. Dr. Selva Demiralp'in analizinde, dünyadaki faiz artırımları 'büyümeye karşın enflasyonla mücadele” olurken, Türkiye'de durum, “enflasyona rağmen büyümeşeklinde oluyor. Bu da ardında şu soruları bırakıyor: 

  • Enflasyon ve büyüme alternatif mi? Büyüme o kadar da önemli mi? 

  • Enflasyonla mücadele etmenin yöntemi 'faiz'se dünyadan terse gitmek doğru mu? 

  • Biz mi hatalıyız, dünya mı? 

  • Büyük resmi onlar mı görmüyor? Bizde de sorun olabilir mi? 

Gelin birlikte bakalım

Cevap verenlerden biri Fed Başkanı Powell👇

FED Başkanı Jerome Powell 21 Eylül'de 75 baz puan artırımı kararı verilen 2 günlük FOMC toplantısı sonrası yaptığı konuşmada, “Yüksek faiz sonucu yavaşlayan büyüme ve zayıflayan istihdam piyasası, hizmet ettiğimiz halk için sıkıntılıdır. Ancak bu sıkıntı, fiyat istikrarı sağlamayı beceremeyip sonrasında tekrar çaba vermenin yaratacağı sıkıntı kadar büyük değildir. Fiyat istikrarı olmadan ekonomi çalışamazdiye bir açıklama yapıyor.

2022'de başlayan faiz artışlarında resesyon riskine rağmen piyasaların yoğun baskısı altında kalan Fed Başkanı bu açıklamayla baskılara cevap veriyor.

Fed, 2021'de geçici dediği enflasyonla mücadelede hala yeterli görülmüyor.

Demiralp, enflasyonla mücadelede faiz artırımlarının baskılarla sürdürmemenin, istikrar sağlanmadan faiz indirimlerine yönelmeninse ülkemizde geçmişte çok görüldüğünü belirtirken, bugün artık bu trenin dahi kaçtığını söylüyor.

Savaşın ortasında bulunan ve batıdan yatırım baskıları altında olan Rusya’nın enflasyonunun bizden yaklaşık 65-70 puan daha düşük olmasının tesadüf olmadığını belirtiyor.

Ekonomilerde büyüme istenen bir durumdur.

Enflasyon göz ardı edildiğindeyse dönüp dolaşıp büyüme de etkileniyor. 

Yüksek enflasyon ortamında büyümenin gelir dağılımında bozulma yaratması daha büyük sorunlar içeriyor.

Powell önderliğinde faiz artırımı yapan merkez bankalarının enflasyonu büyümeye tercih etmelerinin nedeni de bu oluyor.

Hangisi daha maliyetli?

Merkez bankalarının faiz kararında maliyet hesapları bulunuyor. Faiz artışının maliyeti, borçlanmada maliyet artırıp, talebi yavaşlatarak, enflasyonu düşürmek ancak üretimde yavaşlama da işsizliği artışı demek. 

Powell'ın da dediği gibi; Keşke enflasyonu düşürmenin acısız bir yolu olsaydı, ancak maalesef yok.

Diğer maliyet de faiz indirimi ya da parasal genişleme denilen para bolluğu olurken, burada enflasyon kontrolden çıkarsa hesaplaması yapılıyor.

Faiz artırımı ekonomiyi yavaşlatırken, enflasyon da aynı görevi görüyor ve sonuçta ikisi de işsizliğe neden oluyor.

Aynı kapıya çıkıyorsa enflasyondan neden korkuluyor? Çünkü bu yavaşlamada istihdam kaybı kalıcı oluyor.

Enflasyonun getirdiği ekonomik yavaşlama, kontrolsüz oluyor. Alım gücündeki erime, yoksullaşmayı getirdiğinden talep zayıflıyor ve üretimde de istihdam kaybıyla sonuçlanıyor. 

Enflasyon yavaşlamasıyla faiz artışı yavaşlamasının bir farkı da faiz artışının yavaşlattığı ekonomide enflasyon bir süre sonra düşüyor. Ancak enflasyonun yavaşlattığı ekonomide, enflasyon da kalıyor.

İki durumun ortak sonucu ekonomide yavaşlama ve işsizlik olurken, temel farksa “fiyat istikrarı” olarak adlandırılan halka arasındaki hayat pahalılığı oluyor.

Merkez bankalarının faiz artışıyla kontrollü yavaşlama yapmalarının büyümeye getirisiyse kalıcı düşük faiz, istikrar, yatırım iştahı gibi durumlarla potansiyel ve istikrarlı büyüme oluyor. 

Enflasyonla mücadelede de merkez bankaları asli görevli oluyor, verdikleri kararın maliyetini de siyasi yönetim üstleniyor. 

Türkiye'nin içinde bulunduğu yüksek enflasyon ortamında eninde sonunda yüzleşilecek bir büyüme sorunu öngörülüyor.

Eski Merkez Bankası Başkanlarından Bülent Gültekin'in dün TCMB kararı sonrası yorumunun da bu konuda önemli olduğu görülüyor 👇

twitter.com

Bu içerikler de ilginizi çekebilir👇

Cem Küçük, "Faiz İnince Dolar Uçmuyor" Derken, Ekonomistler Faiz İndirimine Ne Diyor?
Merkez Bankası Faiz Kararını Açıkladı: Ekonomistler Yorumladı
Merkez Bankası Faiz Kararı Sonrası Özgür Demirtaş'ın Oldukça Kısa Olan Ama Çok Konuşulan Ekonomi Yorumu

Popüler İçerikler

Türkiye'de 9.05'te Hayat Durdu! Atatürk'e Saygı Duruşu!
İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
YORUMLAR
23.09.2022

Ekonomi çoğğ iyi yeğenimm

23.09.2022

O kadar batık vaziyetteyiz ki faizi 1 indirsen bile piyasanın umurunda olmaz, bir tepki olmaz, birbir indireceğine "şakkadanak " 5 indir ardından bir 5 daha, gör bak piyasayı .... Pardon bu sözler bir başkasının dı , dolar satacaktı " batırel "...

23.09.2022

Bu kış görürsünüz , AB'de fabrikalar arka arkaya kapanıyor , onlarda nasıl bir moka saplandıklarının farkında ama günü kurtarma derdindeler , ABD bu salaklara gaz verdikçe Euro çakılıyor , yakında çok eğleneceğiz , az kaldı 3-5 aya AB neden battı geyiği başlar. Ha ABD'de batacak ama başka sebepten , Çinle dalaşsın orda da eğlence başlayacak.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ