HIV ve AIDS hakkında yeterince bilgi sahibi değilseniz sizi içeriğe alalım!
HIV ve AIDS hakkında yeterince bilgi sahibi değilseniz sizi içeriğe alalım!
“Human Immunodeficiency Virus” (İnsan Bağışıklık Yetersizliği Virüsü)'nün kısaltması olan HIV, HIV pozitif ya da HIV ile enfekte olan bireyden HIV taşımayan bireye yani insandan insana aktarılmaktadır. HIV vücudun bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüs türüdür. Özellikle de bağışıklık sistemindeki savunma mekanizmasına saldıran virüs vücutta büyük hasarlara yol açmaktadır.
HIV ile ilgili yaratılan bazı algılar bu virüsün öpüşmek, öksürmek ve hatta sarılmak gibi eylemlerle aktarıldığını varsayar. Aksine aktarma yolları oldukça sınırlıdır. Aynı ortamda bulunmakla ve aynı havayı solumakla, kan içermediği ve açık yara olmadığı takdirde virüsü taşıyan kişinin tükürük, gözyaşı, ter, kusmuk, balgam, idrar, dışkı gibi vücut salgıları yoluyla temasta bulunmakla virüs aktarılmaz.
HIV aktarılması için temelde 4 unsur vardır: Cinsel ilişkide bulunmak, virüs taşıyan kanın aktarılması, anneden bebeğe geçmesi, enfekte organ ve doku nakli olmak. Cinsel ilişkide bulunmak, bir bebek dünyaya getirmek veya onu emzirmek HIV aktarmayabilir ama yüksek aktarma ihtimaline sahiptir.
Cinsel ilişki sırasında erkek bireylerin sperminde, kadın bireylerin de vajina salgısında bulunan HIV, partnerlerin vücutlarına girerek HIV pozitif olmalarına yol açabilir. Bunun yanında bütünlüğü bozulan deriye veya mukozaya HIV pozitif olan bireyin kanının bulunduğu eşyalarla olan temas sırasında aktarma gerçekleşmektedir. Ek olarak da HIV, HIV pozitif olan bir anneden bebeğine çeşitli yollarla geçebilir.
HIV doğru tedavilerle vücutta belirlenemeyecek noktaya getirilebilir. İlaçlar düzenli alındığı sürece HIV+ bireyler olumsuz bir etki olmadan yaşamlarına devam edebilirler. B eşittir B ilkesine göre virüs başkasına aktarılamayacak kadar az seviyeye çekilir ve virüs kanda belirlenemiyorsa, aktarılmıyor demektir.
Hem erkek hem de kadınların sperm ve vajina salgılarında eğer varsa HIV yoğun bir şekilde bulunur. Yani bir cinsiyetten diğerine geçebilecek olan HIV aynı ihtimali taşımaktadır.
“Acquired Immune Deficiency Syndrome” (Kazanılmış Bağışıklık Yetersizliği Sendromu)’un kısaltması olan AIDS, HIV'in sebep olduğu bir rahatsızlıktır. HIV/ AIDS olarak da kısaltılan AIDS, HIV bireyin vücudunda yol açtığı tahribatın ileri seviyeye ulaştığının göstergesidir. AIDS'e kısaca HIV'in bir safhasıdır da diyebiliriz.
Az önce bahsettiğimiz üzere AIDS, HIV'in ileri bir safhası olduğundan dolayı aktarılan HIV olacaktır. Bu nedenle de AIDS aktarılabilen bir şey değildir. Kısa bir şekilde özetlemek gerekirse HIV aktarılırsa AIDS olunur.
AIDS ilk çıktığı zamanlarda oldukça öldürücü bir sendrom olarak kabul ediliyordu ancak ilerleyen tıp ile birlikte AIDS'in sebep olduğu ölümler büyük oranda azaltılmıştır. Bunun yanında kan ölçüm ve ELİSA gibi testlerle HIV kolayca ortaya çıkabilmektedir. Bu testlerle birlikte bireylere erken teşhis konulabiliyor ve izlenen tedavi yollarıyla da virüsü taşıyan kişilerin AIDS olmalarının önüne geçilmeye çalışılıyor.
HIV ve AIDS’in farkı, tedavi yöntemleri ve destek sistemleri hakkında araştırmalar yapıp bilgi sahibi olabilirsin.
Önyargılı ve negatif bir şekilde yaklaşmayıp, kapsayıcı ve güçlendirici bir dil kullanarak ayrıştırıcı ifadeler kullanmaktan kaçınabilirsin.
Hem HIV hem de diğer cinsel yolla aktarılan enfeksiyonlara karşı koruma sağlayacak olan prezervatif ve oral bariyeri kullanabilirsin.