Düşünebiliyor olmak, var olmanın altında yatan insan zekasının paha biçilemez faaliyetidir. Ancak bu bazılarımızda ve bazı durumlarda kontrolsüz bir eyleme dönüşebiliyor. Bunun adına overthinking (fazla düşünme) sendromu deniyor. Sizinle uzun zamandır overthinking ile mücadele eden '@motivasyonhane' adlı Twitter kullanıcısının paylaşımlarından ipuçları vereceğiz!
'Zararın %99'u kafanızda, siz ve düşüncelerinizle oluşur. Zararın %1'i gerçeklerden, gerçekte olanlardan ve sonuçtan kaynaklanır' diyor. Yani, sorun her neyse aslında düşünerek onu sorun haline getirdiğinizin farkında olmalısınız. Aslında başka bir bakış açısı ile küçük olabilecek problemleri büyütmeye eğilimli olabilirsiniz.
'Makalenizin yeterince iyi olduğunu düşünmüyor musunuz? Neyse yayınlayın. E-postanıza cevap vereceklerini düşünmüyor musunuz? Yine de gönder!', bu demek oluyor ki kendinizi yargılamayı bırakmalısınız. Unutmayın, beyniniz devamlı uyanık halde ve etrafta olup bitenler hakkında fikir üretip duruyor. Kendi kendinize sık sık bu konuda yetersizim, beceriksizim gibi aşırı eleştirel yaklaşıyor olabilirsiniz. Kendinize inanmak için sebep aramayın!
Evet, sorun ettiğiniz her neyse bunu düşünerek aşamayacağınızı hatırlayın. Yalnızca seçenekler sıralar, olası kötü sonuçları hayal eder ve paniklersiniz. Bu da sorunları çözmek yerine daha da büyütür. Bunun yerine zamana bırakmayı ve akışa güvenmeyi tercih edin. Elbette bunu yapmak çok kolay olmayacak ama kendinizi rahatlatacak meditasyonlar bulabilirsiniz.
Zihninizdeki düşünceler sizi devamlı geçmişte yaptıklarınız ile ilgili yargılıyor olabilir. Sık sık şöyle düşünürsünüz 'Keşke böyle davranmasaydım' ya da 'Keşke öyle söylemeseydim.' Düşünceleriniz gelecek hakkında da sizden pek umutlu olmayabilir. Size 'Gelecek için çok az çalışıyorsun', 'Evlenemedin' ve 'Nasıl bir hayatın olacak kim bilir?' gibi eleştirel cümleler kuruyor olabilir. Tüm bu soru işaretlerine karşı sizde yukarıdaki soruyu sorun, cevabı sizi rahatlatacaktır.
Eğer yukarıdaki soruya 'Evet' diyorsanız, düşünmeyi bırakın ve harekete geçin. Eğer cevabınız 'Hayır' ise huzurla hayatın akışına odaklanın ve yine düşünmeyi bırakın. Çünkü değiştiremeyeceğiniz bir şey için düşünmek oldukça anlamsız.
Düşünceleriniz sizi karamsarlığa itecek kadar yoğun ve başına buyruk gibiyse anın gücünü hatırlayın. Bu demek oluyor ki, geçmiş ya da gelecek için şimdi hiçbir şey yapamazsınız. Ama şu an 'şimdi' için elinizden bir şeyler gelebilir. Bu sizi motive edecek ve düşünceleri bir toz bulutu gibi dağıtacaktır.
Overthinking sendromu yaşayanlar sıklıkla geçmiş olayları ve kişileri düşünürler, yaşadıkları ya da yaşayacakları olası birçok ihtimali değerlendirip, canlandırma yaparlar. Tüm bunlar kontrolsüz ve aşırı duygusal bir düşünme eyleminin sonuçlarıdır. Ne düşündüğünüzü fark etmelisiniz! Şu an aklınızdan ne geçiyor? Anlamlı mı, anlamsız mı? Kendi düşüncelerinizi kabul etmeden önce kontrol etmeniz önemlidir.
Eğer düşüncelerinizle barışmak ve kendinizi sevmek istiyorsanız bunun yolu kabul etmekten geçiyor. Tıpkı affetmek gibi... Bunun için hayatta kontrol edilemez seçenekler olduğunu, her şeyi kontrol edemeyeceğinizi, olasılıkların belirsizliğini ve değiştiremeyeceğiniz her şeyi kabul etmelisiniz.
İyi hissetmek ve düşüncelerinizle başa çıkmak için kendinizi spora ve iyi beslenmeye adamış olabilirsiniz. Besin ve gıda takviyeleri alıyor, erken uyuyor ve erken uyanıyor olabilirsiniz. Ancak düşüncelerinizle yüzleşmeden ve onları kabul etmeden bunları yapmak kendinizi kandırmak olacaktır. Bunun için iyi bir ruh haline ihtiyacınız olduğunu unutmayın.
Zanax tavsiye etseniz daha mantıklı olurmuş.