Her Uçakta Mutlaka Karşılaştığımız 13 Farklı İnsan Tipi

Bugün sizlere uzun süren uçuşlarımdan sonra mutlaka karşılaştığım 13 karakteri anlatmak istiyorum. Bu karakterlerin bazılarına gözünüzde canlanması adına isimlerde verdim. Gayet tabi bu isimlerin hiçbiri gerçek bireyleri yansıtmamaktadır.

Sizlerin de bildiği gibi uçaklar insanların sabırlı bir şekilde beklemesi gereken en önemli alanlardır. Telefonla konuşamazlar, sigara içemezler ve etrafta gezebilecekleri kadar özgür alanlara sahip olmazlar. Elbette bu kadar bekleyen insanın içerisinde gözlem yapmak da pek zor olmuyor. İyi uçuşlar diliyorum. Ay pardon! İyi okumalar dilerim.

1. İlk defa uçağa binecek olan yaşlı teyze.

Yaşlı teyzelerimiz oldukça şirin bir şekilde bavullarını teslim ettikten sonra uçağa yönelirler. Özellikle etraflarında gördükleri gençlerden gerek ellerindeki çantalar için gerekse kapı numarası için teknik konularda yardım isterler. Ayrıca uçak indikten sonra da mutlaka onlara terminale kadar eşlik eden iyi kalpli genç arkadaşlarımız olur. Sorularıyla yanında oturduğu yolcuya tedirginliklerini elbette yansıtırlar. Kabin ekibine genelde 'kızım' veya 'oğlum' diye hitap ederler.

2. Bir günlüğüne iş seyahatine giden Genel Müdür Murat Bey.

Evet Murat Bey. Ama genel müdür Murat Bey. Neden genel müdür diyorum çünkü yüz ifadesinden uçak biletini onun için şirketin aldığını kolayca anlayabilir ve giydiği takım elbisesinin şıklığından o akşam veya ertesi günü gittiği yerde önemli bir davete veya toplantıya katılacağını belli eder. Ayrıca onlara deri bir el çantası eşlik eder.  Murat Bey gibiler öğlen uçuşlarında belirir çünkü sabah erkenden ofiste bir takım işleri tamamladıktan sonra hava limanına gelirler. Takım elbiseyle uçağa gelmesinin sebebi de budur.

3. Vatanı ziyarete gelmiş gurbetçi Ali.

Vatanı kısa süreli ziyarete geldiği her davranışından belli olan Ali. Genelde elinde içi baklava dolu poşetler, özel torbalara sarılmış kilimler falan görmek mümkün. Malum vatanı ziyarete geliyor ee tabi 'bize şunu şunu getir' diyen tiplerde türüyor.

4. Uçmaktan korktuğunu belli eden Fazıl.

Bu Fazıl kardeşimiz uçmayı pek sevmiyor. Bunu uçuş kapısında yerinde duramamasından kolayca anlayabilirsiniz. Ayrıca Fazıl'ın alkol kullanan tipleriyse çok ağır içki kokarlar ki uçakta türbülans veya ufak hava boşluklarını hissetmesinler. Zaten yemek servisinde de genelde içki içmeyi tercih ederler. Öğlen uçuşlarında daha çok gördüğümüz Fazıl sabah içki içemeyeceği için öğlen uçuşlarını tercih eder. Uçuş korkusu olan insanlar genelde kabin ekibinin mimiklerini ve yüz ifadelerini sürekli takip ederler. Bunun sebebiyse; olası bir durumda hosteslerin ilk tepki verecek kişiler olduğunu düşünmesidir. Ayrıca bu tipler motor sesini de dinlerler. Zaten kabin ekibi de onları kolayca tanır.

5. 20 kg bavul sınırını 200 kg ile aşan geniş aile.

Kişi başı 20 kg ağırlığın bile yetmediği bir nevi uçakla 'GÖÇ' eden ailedir. Koliler, bavullar, torbalar yani tamamen bir kaos ortamı içerisinde uçağa check-in yapmaya çalışırlar. Hava limanı sürecinde yani 'check in, pasaport geçiş, güvenlik kontrol' gibi aşamalarda bu ailenin arkasında beklemek sizi bir ağaca dönüştürebilir. Çünkü her bir aşamayı minimum 25-30 dakikada aşarlar. Bir de ödemeleri gereken ekstra miktarı duyunca da ortalığı ayağa kaldırırlar.

6. En ufak konuda havayoluna sesli itiraz eden kişi.

Evet maalesef hava yolu şirketleriyle bu insanların arası büyük bir dertte. Bu karakterdeki insanlar genelde sesli bir şekilde hava yolunu protesto etmeyi sever. Örneğin; ufak bir rötarda veya bavulun kilosuna kurallar gereği gösterilmeyen anlayış sonucu yüksek sesle 'Bunlarla uçulmaz, böyle şey mi olur, siz nasıl hava yolusunuz' gibi cümleler sarf ederler. Böyle sinirli ve gergin yolcularla uğraşmaksa yine güler yüzlü personellere düşer. Gayet tabii bazen yolcuları çileden çıkaracak saçma kurallar ve olumsuzluklarda yaşanıyor!

7. "Her gün uçuyoruz zaten" havalarıyla uçuş kapısının önünde gezinen gri eşofmanlı Berkcan.

Genelde bu arkadaşımız özel uçakla uçuyormuş havalarında ortalıklarda dolaşır. Cepleri dolu gri bir eşofman giyerler ve uçağa binen insanlara 'hey babalık bu kadar acele etmeyin yeaa' bakışları atarlar. Kulaklarında dev bir kulaklık olması muhtemeldir. Hostesleri tersler gibi bir şeyler söylerler ve ellerinden telefon eksik olmaz. Sesli bir şekilde telefonla konuşup 'tamam kanka yaa gelince konuşuruz okay' benzeri cümleler kurarlar.

8. Erkek arkadaşıyla mesajlaştığını belli eden pembe UGG’lı iPhone 9S Pelinsu.

Evet efendim bu genç, güzel ve oldukça bakımlı kızlarımız sanki kendisinin özel uçağı varda oradaki tüm insanları hayrına bir yerlere götürüyormuş gibi davranırlar. Sürekli telefonla, yüzlerinde bir gülümseme ile mesajlaşırlar. Sakız çiğnemeleri mümkündür ve ayrıca yürürken de uçuş kapısına doğru ayaklarını biraz sürte sürte yürürler. Yüzlerinde sürekli 'püfff yine mi bir uçuş bebeğim' ifadesi vardır.

9. Uçağa alım başladığı zaman yerinden kalkıp sıraya girmeyen aşırı "cool" insan.

Evet şuan bunu okuyan herkes 'kapıdaki yoğunluğun bitmesini bekliyorlar' diye düşünebilirler. Ancak bu tipler genelde yolcu alımı hafiflediğinde bile yerlerinden kalkmazlar ve uçağın içindeki yolcuların da oturmasını beklerler. Yerinden kalkıp sıraya koşan insanlara da küçümsermiş gibisinden garip bir bakış atarlar. Aslında doğal olan sıraya girip düzenli olarak uçağa binmektir.

10. Arkadaşının yanındaki koltukta oturan kişiden "yer değişikliği" talep eden genç.

İki kafadar arkadaş tatile veya bir seyahate çıkarlar. Ve uçuş süresince de beraber oturup muhabbet yapmayı isterler. Ancak check-in'i bir türlü beraber yapamazlar ve bunun sonucunda yanlarında oturan kişiden değişiklik talep ederler. Şimdi o kişi yeri verse her şey güzel olacak ama yer değiştirmek istemezse de tüm uçuş boyunca o insana kin ve nefret beslenecek. Bu da uçuşunuzun huzurunu kaçıracak. En iyisi siz tek başınıza uçuşun tadını çıkarın. Bir kaç saat arkadaşsız kalsanız bir şey olmaz canım.

11. Koltuğa oturur oturmaz uyumaya başlayan transit yolcu Hamdi.

sleepworks.com

Hamdi genelde ufak bir uçak çantası ile uçağa biner. Öncesinde de uçaktan indiği için mutlaka çok yorgundur. Hemen üst raflara bavulunu yerleştirir ve gözlerini kapatıp uyur. İçerideki sesler veya yapılan anonslar onu kesinlikle rahatsız etmez. Hatta koltuğu da yatırır Hamdi Bey ama kalkış esnasında hostesin uyarmasıyla fevri bir uyanış yapar. Bu uyanış ise uçağın tekerlek kesmesiyle beraber yerini yeniden saatler süren uykuya bırakır. Çıkışta kıpkırmızı gözlerle bavul bekleyen Hamdi'yi görebilirsiniz..

12. Uçak iniş yaptığı saniyede telefonunu açan kişi.

Daha uçak tekerlek koyar koymaz hemen telefonunu açan kişidir. Uçak inişini tamamlayana kadar yasak olsa da o telefonun açar ve özgürce kullanır. Özellikle daha uçak yerde ilerlerken telefon konuşmasına başlayan tiplerde mevcuttur. Bu insanlar uçak durmadan kemerlerini de çözerler hatta acele davranıp baş üstü dolaplarından bavullarını çıkartmaya da çalışırlar. Kabin ekibinden uyarı aldıklarındaysa anlamsız bir surat ifadesine bürünüp sinirlenirler.

13. Ve nedeni belirsiz bir şekilde uçak indiği anda alkış başlatmaya çalışan kişi.

İşin ilginç yanı başkalarından da alkışa destek beklerler. Onlara buradan seslenmek istiyorum; 'Sevgili uçak inince alkışlayan arkadaşlar. Pilotun görevi uçağı güvenli bir şekilde sürmektir. Yani pilot uçağı indirince alkışlamak gerekmiyor. Pilot da her hangi bir alkış beklemiyor zaten. Yani böyle motorlar durur çok acil bir iniş gerçekleşir bunun sonucunda alkışlanabilir pilot. Zaten öyle özel durumlarda pilotlar ödüllendiriliyor bile. Ama bunu yapan insanlara da anlayış göstermek gerekiyor. Sonuçta saatlerce uçtuklarında içlerinde bir korku ve evhamla uçuyorlar. Uçak indiği andaysa o korkuyu alkışlayarak dışa vuruyorlar. Aslında o alkış 'çok korkuyordum uçmaktan ama çok şükür indik' demenin eller ile faaliyete geçmiş halidir.'

BONUS: Pilotun uçağı kullanışı hakkında "sürekli" yorumlar yapan pilot olmayı hayal etmiş Sabri Bey.

'Sabri Bey ne yapıyorsunuz?'

Sabri Bey genelde pilotun yaptıklarını hayal gücünde geliştirerek kendisini onun yerine koyar ve etrafında oturan yolculara 'iyi bir inişti' veya 'kötü bir inişti' gibi yorumlarda bulunur. Başlık olmasının sebebiyse bunu 'sürekli' yapmasıdır. Yoksa her insan iyi veya kötü eleştiri getirebilir. 

Öncelikle havanın durumunu, rüzgarları ve fırtınaları bilmeden böyle bir yorumda bulunmak doğru olmamakla birlikte komik de durmaktadır. Ben uçaklarla çok ilgiliyim, bende sürerim ne var ki bakışları atmasıyla da tanınırlar. Nedense aklıma uçan adam Sabri geldi. O uçabilmiş miydi sahi?

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı