Bazı filmler vardır, onları yalnızca ilk izlediğiniz versiyonu ile hatırlatmak istersiniz... Peki, bu filmlerin 'gözüm görmesin' dediğiniz yeniden çevrimlerine bakmaya ne dersiniz?
Film konuları beyazperde'den alınmıştır.
Bazı filmler vardır, onları yalnızca ilk izlediğiniz versiyonu ile hatırlatmak istersiniz... Peki, bu filmlerin 'gözüm görmesin' dediğiniz yeniden çevrimlerine bakmaya ne dersiniz?
Film konuları beyazperde'den alınmıştır.
İlk olarak Tobe Hooper'ın yönettiği ve Ed Gein adlı psikopat katilden esinlenilen film, o kadar popüler oldu ki ardı arkasına devam filmleri ve yeniden çevrimleri yapıldı. Film sektöründe en fazla yeniden çevrime sahip olan film denilebilir. Film son yeniden çevrimi, 2017 yılında Leatherface ismi ile piyasaya sunuldu.
Konusu:Sally ve kardeşi Franklin'in dedelerinin mezarını kontrol etmeleri gerekmektedir ve arkadaşları Jerry, Kirk ve Pam'i de yanlarına alıp yola çıkarlar. Sonrasında dedelerinden kalma eski çiftlik evini ziyaret etmeye karar verirler. Yolculuk esnasında otostop çeken birini arabalarına alırlar. Hiç normal görünmeyen bu yolcu Franklin'in çakısını alıp sırf eğlencesine elini keser, sonrasında ise Franklin'in kolunu yaralar. Bu zorlu anların ardından otostopçuyu zor bela karavandan indirerek yola devam ederler. Ancak gerilim bununla sınırlı kalmayacaktır. Eve vardıklarında hayal dahi edemeyecekleri bir kabusun ortasında sıkışıp kalacaklardır.
Adeta bir kült haline gelen filmde çocukların rüyalarına girerek onları öldüren Freddy Krueger'ı konu alıyor. Film, oldukça fazla devam filmine sahip! Son yeniden çevrimi ise 2010 yılında yapılmış.
Konusu: Los Angeles'taki bir mahallede gençler esrarengiz bir şekilde katledilmeye başlarlar. Parmaklarında jilet keskinliğinde bıçakları olan korkunç bir adamın bulunduğu kabuslarda uyurken canlarını vermektedirler. Rüyalardaki bu 'yanık tenli' katil, yıllar önce çocuklarını öldürdüğü aileler tarafından linç edilerek öldürülen sapık Fred Krueger'dan başkası değildir. Freddy her nasılsa şimdi geri dönmüş, yeni yetmeleri bir bir rüyalarında öldürerek kendini rahatlatmaktadır.
Psikolojik filmler arasında kült niteliği taşıyan Jacob's Ladder, keşke yeniden çekilmeseydi dedirtiyor.
Konusu: Kâbusları uyanıkken de devam eden evli ve bir çocuk babası Vietnam gazisi Jacob Singer aklını kaçırdığını düşünmektedir. Yaşadıkları, Vietnam'da askerler üzerinde denenen çok güçlü bir uyuşturucunun yan etkileri midir? Yoksa sadece savaş sonrası sıkıntıları daha da mı kötüleşmiştir? Ya da Jacob tahminlerinin ötesinde, çok daha korkunç bir durumla mı yüz yüzedir?
İlk olarak 1976 yılında yayınlanan Carrie, daha sonra 1999 yılında tekrardan çekilse de en son 2013 versiyonu ile 'oldu mu şimdi' dedirtti.
Konusu: Carrie White baskıcı annesi yüzünden bir türlü kabuğunu kıramamış, kendi halinde, dış dünyaya uzak bir kızdır. Artık ergenliğin arifesindedir ve kadın olmuştur. Okulda yaşadığı oldukça travmatik bir olayın neticesinde gerçeküstü yeteneklerini birer birer keşfetmeye başlar. Öğretmenleri ve bazı arkadaşları onun durumuna üzülerek onu topluma kazandırma çabası içerisine girerler. Yakınlarda gerçekleşecek olan okul balosuna götürmek üzere bir oğlan onu davet eder. Ancak bu baloda ona hazırlanan korkunç bir şaka, herkes için ölümcül olacaktır.
1959 yapımı orijinalini izledikten sonra herkes hayal kırıklığına uğradı kabul edin.
Konusu: Ben-Hur Yahudi varlıklı bir prens, aristokrat, tüccardır. Üvey kardeşi Romalı Messala ise görüşmedikleri yıllar boyunca yüksek kademeli bir Roma hakimi olmuştur. Kudüs’ten uzak kaldığı uzun yıllardan sonra buraya dönen Messala, artık Roma ordusunun komutanı olmuştur. Yahudilerin özgürlüğü için canı pahasına mücadele eden Ben-Hur’dan, çocukluk arkadaşı Messala tarafından, Romalıları eleştiren yahudileri teşhis etmesi istenir ancak Ben-Hur kabul etmez. Messela onu kürek mahkumu olarak sürgüne gönderir. Bunun üzerine arkadaşı Zengin hayatına veda eden prens bu olay üzerine intikam yemini edecektir. Bu andan sonra hayatı büyük bir maceranın içinde kaybolur...
Ju-On adlı filmden yeniden çevrilen Hollywood yapımı The Grudge, daha sonra birkaç devam filmi ile başarılı bir gidişat sağlamıştı. Bu sene vizyona giren yeniden çevrimi gerçekten hüsran...
Konusu: Garez, bir ruhun musallat olduğu eve giren insanların başlarına gelen olayları konu ediyor. Bekar bir anne genç bir dedektif ile birlikte mahallesinde bulunan evde yaşanan bir cinayeti araştırmaya başlar. Banliyöde bulunan evin genç annesi, tüm ailesini evin içinde katletmiştir. Olayı incelemekle görevlendirilen bir dedektif ve kadın, araştırmalarını ilerlettikçe evin, içinde yaşayanları ölüme mahkum eden bir hayalet tarafından lanetlendiğini keşfeder. Mahallesindeki laneti öğrenen bekar anne, kendisini ve oğlunu lanetli evdeki şeytani ruhlardan kurtarmak için zorlu bir mücadeleye girişir.
Bu filmi yeniden çevirmek de ne bileyim...
Konusu: Castle, Wayne, Williams ve Malone adındaki bir yatın mürettebatı olan dört adam 1871 yılında tüm yolcuların ölümüne neden olacak bir suç işlerler. Olayın üzerinden geçen uzun yılların ardından bu suçun sise gömüldüğü yer olan Antonio Bay’de yaşam dingin bir şekilde devam etmektedir. Bir gün teknesini demirlemeye gayret eden Nick ve yardımcısı Brett, derinlerde bir yerde bir çantaya rastlarlar ve onu bulunduğu yerden oynatırlar. O andan itibaren de kasabada sıra dışı olaylar yaşanmaya başlar. Bir sürü eşya aralıksız biçimde sahile vurur. Eş zamanlı olarak da kasabaya bir sis çöker. Huzuru kaçan ruhların intikam arzusu ortaya çıkmıştır.
Oyuncuları mükemmel seçilse de ilk filmin yerini asla tutamadı.
Konusu: Marion Crane, borç batağında olan erkek arkadaşı Sam’i kurtarmak ve yeni bir hayata başlamak için patronuna ait olan 400.000 doları çalarak buluşacakları yere doğru yola çıkar. Yolda peşinde birileri olduğunu fark eden kadın hem kuvvetli fırtınadan korunmak hem de gizlenmek için geceyi Bates Motel isimli ıssız bir motelde geçirmek zorundadır. Bates Motel’in sahibi esrarengiz adam Norman Bates’le aralarında geçen diyalog sonrasında Norman’ın hiç normal olmadığına kanaat getiren kadın, çok yakın bir zamanda bu içgüdülerinin yersiz olmadığını fark edip motelin dehşet dolu geçmişinin kurbanlarından biri olacaktır.
Parliament Sinema Kulübünde izlenen o ilk an...
Konusu: Charlie Brewster lisede popüler bir öğrencidir ve herkesin imrendiği seksi bir kız arkadaşı vardır. Charlie, kendisini çok sevmesine rağmen en yakın arkadaşı Ed’i bile umursamaz hale gelmiştir. Fakat sıradan bir insan gibi gözüken komşuları Jerry ile tanışması onun için hiç iyi olmayacaktır.Başlarda harika biri imajı çizen Jerry'deki tuhaflığı ne annesi ne de arkadaşları fark eder. Charlie gitgide garip şeylere şahit olukça, Jerry'nin kendi mahallelerinde av peşinde olan bir vampir olduğunu keşfeder. Ama buna kimseyi inandıramaz, şimdi kendi yöntemlerine biraz da yardım katarak bu vahşi vampirin icabına bakacaktır...
Colin Farrel, seviliyorsun ama hiç olmuş mu?
Konusu: Bir adam hayalinde Mars gezegenine sanal yolculuklar yaparken umulmadık bir takım olaylar, onu gerçekte de söz konusu gezegene gitmek yönünde zorlayacaktır. Douglas Quaid her gece rüyasında bu gezegeni gören bir işçidir aslında. Bir şirketi, anı transferi ile yolculuk satar. O da Mars tatili ister ve bunu satın alır. Ancak anı transferi esnasında sıradışı bir durum olur. Quaid bir anda kendisini gizli bir ajan olarak bulur. Coogan adındali Mars’ın acımasız lideri ile karşı karşıyadır. Gerçek ile hayal arasında bir yerde sıkışan Douglas, çıkış yolunu bulmak zorundadır. Film, bilim kurgu yazarı Philip K. Dick’in kısa hikayesinden uyarlanmıştır.
Tam 11 devam filmi bulunan Friday the 13th, yeniden çevrimleri ile de gündeme sık sık geliyor. En son film, 2009 yılında yapılmış.
Konusu: Filmde ana mekan, Camp Crystal Lake'tir... Burası, on yıllar önce esrarengiz cinayetlerin yaşandığı, terkedilmiş bir gençlik kampıdır. Gözünü budaktan sakınmayan cesur bir girişimci kampı tekrar hizmete açmaya karar vererek yakışıklı delikanlılar ve güzel genç kızlardan oluşan bir kadroyu işe alır. Bir yağmur fırtınası kampı dünyanın geri kalanından soyutladığında korkunç ölümler başlar. Gençler sırayla, korkunç derecede yaratıcı şekilde cinayete kurban gitmektedir.
Nerede Keanu Reeves ve Patrick Swayze'ciğimizin oynadığı, nerede bu?!
Konusu: Johnny Utah genç bir FBI ajanıdır. Gizli bir görevle elit sporculardan oluşturulmuş ve başında Bodhi adındaki bir adamın yer aldığı bir hırsızlık çetesine sızar. Pek çok yeteneğe sahip olan bu sporcular polis güçlerinin dikkatini çekmektedir; zira sıra dışı yöntemlerle birçok suç işlemektedirler; şüpheler üzerlerindedir. Utah kimliğini gizleyerek bu ekip ile suç odaklarının bağını ispatlamaya çalışır.
Hiç hoş olmayan hareketler bunlar...
Konusu: Ünlü cerrah Dr. Richard Kimble, haksız yere karısını öldürmekle suçlanarak hapse atılır. Cezaevine nakli sırasında bir mahkumun kaçma girişimi, büyük bir kaza ile sonuçlanır. Bu fırsatı değerlendiren Kimble, karısının gerçek katilini bulmak için kaçar.
Kimse istemedi ama oldu bir kere...
Konusu: 80'li yılların ikonik filmlerinden Ghostbusters'ın devamında hayaletler Manhattan'ı ele geçirmek için geri dönerken Ghostbusters ekibi ise şehri yok etmeye kararlı bu paranormal tehdidi bitirmek için bir araya geliyor
Daha fazla konuşamayacağım... Bu sefer olmadı Hollywood!
Konusu: Joe Doucett kaçırılır ve dış dünyayla hiçbir iletişiminin olmadığı karanlık bir yere götürülür. Bu karanlık mahsende neden kaçırıldığını dahi bilmeden yirmi yıl boyunca tutsak edilir. Hiçbir kurtulma umudu kalmamışken televizyondan gösterilen bir haberde karısının öldürüldüğünü ve baş şüpheli olarak arandığını öğrenir ve günü gelip dışarı çıktığında öncelikli amacı karısının katillerini ve kendini kaçıranları bulup esaslı bir intikam almaktır. Ne var ki soruşturmaya başladığında zannettiği kadar özgür bir adam olmadığını ve tuzaklarla dolu bir suç ağına karşı zorlu bir yoldan geçmesi gerektiğini anlar.
Stephen King, ilk filmi beğenmediğinden kendisi bir tane çekmiş. Laf!
Konusu: Cinnet, yazar Jack Torrance’ın, kış sezonunda kapalı olan Overlook Oteli’nin bakımını üstlenerek, ailesiyle birlikte otele taşınması sonrasında gelişen metafiziksel olayları konu alır. Jack’in doğaüstü sezgilere sahip olan küçük oğlu, zamanla otelin içerisinde yalnız olmadıklarını, geçmiş ve gelecekten gelen hayaletlerle birlikte yaşadıklarını görür ve ailesini buna inandırmaya çalışır. Aile bir kar fırtınası sebebiyle dağda konuşlanan bu otelde mahsur kaldığındaysa Jack doğaüstü varlıklar tarafından ele geçirilir ve yavaş yavaş aklını kaybetmeye başlar.
Julia Roberts'ın körpecik halinin yer aldığı filme ne yaptınız?
Konusu: Beş tıp öğrencisi ölümden sonrasına saplantılı hale gelmiştir. Ölümün ardından yaşamın devam edip etmediğini öğrenmeye kararlı olan öğrenciler tehlikeli bir deneye girişirler. Her biri kısa periyotlarda kalp atışlarını durdurur. Böylece hepsi ölüm deneyimi yaşar. Ancak yaptıkları deney giderek tehlikeli bir hal almaya başlayacaktır. Öğrenciler öteki tarafa geçerek doğaüstü varlıkların dikkatini çekmiştir ve artık her biri geçmişteki hataları ile acı bir biçimde yüzleşecektir...
Benim tatlı kaplumbağalarıma ne oldu?
Konusu: Radyasyona maruz kalan dört küçük kaplumbağa insan boyutlarına gelir ve büyük bir şehrin kanalizasyonunda kendileri gibi değişime uğramış fare Splinter efendi tarafından dövüş sanatlarında eğitilir. Kaplumbağalara çok sevdiği rönesans ressamları Michelangelo, Raphael, Leonardo ve Donatello’nun isimlerini veren Splinter, onları suçla savaş konusunda yönlendirir.
Güzel televizyoncu April ninja kaplumbağaların varlığını keşfedip güvenlerini kazandığında, birlikte kötü savaş beyi Shredder’ın planlarını engellemeye girişirler.
Eleven, senin burada ne işin var?
Konusu: Godzilla'nın Mothra, Rodan ve ezeli düşmanı olan üç başlı King Ghidorah ile çatışması ve bu esnada insanlığın var oluşunun dengesini bozmasını konu ediyor. Mothra, Rodan ve ezeli düşmanı olan üç başlı Kral Ghidorah ile çatışan tehlikeli Godzilla da bu devasa boyutlardaki güçlü canavarların arasında yer alır. Bu efsane oldukları sanılan antik süper türler tekrar yükselip de karşı karşıya geldiğinde hepsi üstünlük için mücadeleye girişir. Bu tehlikeli mücadele sırasında insanlığın var oluşunun dengesi de pamuk ipliğine bağlı bir hale gelir. Bu savaşta kimin kazanacağı, insanlığın kaderini olduğu kadar gezegenin baskın türünün kim olacağını da kanıtlayacak hale gelir.
Saygı duruşu için bugün herkes ilk versiyonunu bir kere izlesin.
Konusu: Belle, evli olmayan, bir annedir ve mesleği de Manhattan’da pizza dağıtıcısı olarak çalışmaktır. Şartlar değişip de taksiciliğe soyununca, ortalığı darma duman eder. Bu sırada Polis Washburn oldukça şaşkın, pek becerisini ortaya koyamayan ve dahası ele geçiremediği soygunculardan ötürü kendi hırsları altında kalan bir adamdır. New York’taki, bir takım bankalar, seksi kadınlar tarafından soyulmaya başlar. Bu sorunu çözmek noktasında ise umulmadık bir biçimde Belle ile Washburn birlik olacaklar ve istemeden de olsa birlikte hareket etmeleri gerçekten de olumlu bir sonuca götürecektir onları. Nihayetinde Belle, hızla olay yerine ulaşıp, Washburn’ün elinden kaçırma ihtimali olan soyguncuları olduklara yere mıhlayabilecek kadar çeviktir.
Bu gerçekten hiç iyi değil ya...
Konusu: Mezuniyetini en sevdiği arkadaşlarıyla büyülü bir gece gibi kutlamak isteyen Donna, geçmişini unutarak yeni bir başlangıç yapmak ve bu gecede çok çok eğlenmek ister.
Fakat gece büyülü değil cinayetli bir gece olacaktır ve bu cinayeti gerçekleştirebilecek tek bir kişi vardır, o da Donna’nın öldüğünü ve sonsuza kadar kurtulduğunu sandığı bir sadisttir.
Nedir bu piranaların sizden çektiği?
Konusu: Victoria Gölü’nün Bahar partisi dönemlerinde nüfus ciddi oranda yükselir. Yaklaşık 50000 genç eğlence düşkünü insan, eğlenmek, içmek, özgürce hayatın tadını çıkartmak üzere orada toplaşır. Bölgenin yerlileri de genelde sarhoşlardan şikayet ederler ancak bu kez çok daha ciddi bir şikayet konusu gündeme gelecektir. Gölde insan yiyen bir takım balıklar ortaya çıkar. Bunun üzerine bölgedeki yabancılar bu canlılara yem olmamak uğrunda birlik olarak karşılarındaki dehşete karşı savaş açarlar. Şimdi büyük bir mücadele söz konusudur.
İlk film ile hiçbir alakası yok. İnsan izlerken hayret ediyor...
Konusu: Hawthorne Koleji, tatil günlerinde sessiz, sakin bir yere dönüşür. Okulun öğrencilerinden Riley Stone, Marty, Kris ve Jesse, güz döneminin sona ermesini bir parti ile kutlamaya karar verir. Ancak okulun beklenmeyen, ölümcül bir misafiri vardır. Siyah maskeli bir sapık, okuldaki kızları birer birer avlamaktadır. Kurban olan kadınların sayısı arttıkça, okuldaki diğer kızlar gibi Riley ve ekibi de büyük bir paniğe kapılır. Kızlar, artık kime güvenip güvenemeyeceklerini bilemeyecek haldedir. Katilin de bilmediği ve öğrenmesi gereken çok önemli bir şey vardır. Yeni nesil kadınlar, çaresiz bir şekilde ölümü beklemiyor, karşılık veriyordur. Bu savaşı bitirmek için öğrenciler de ellerinden geleni artlarına koymayacaklardır.
Orijinal bir başka tabii
Ruh yok yeni jenerasyonda. Eski jenerasyonda efekt ler hikayeyi geri planda bırakmıyordu. Yeni nesil maalefef biraz suni oluyor.
Piyasanın 2 ağır abisi unutulmuş; Predator, Alien. Bu yapımların da yeni versiyonları ilk seriyi fazlasıyla aratmıştı benim için hatta yapımcılar yeni versiyonları ile yetinmeyip 2 karakteri aynı filmde izletmişti sevenlerine.