Sosyal medyayı takip edenler bilir, her gün binlerce kişi sayfalarında “her şeyi bırakıp gitme” isteğinden dem vurur. Ya çok güzel hayatlar yaşayanları görmüştür, ya yaşanılası yerlerden bir demet görmüştür, ya ülkeden bıkmıştır ya da insanlarından… Peki her şeyi bırakıp gitmek ne derece mantıklı? Ne derece uygulanabilir? İşte size her şeyi bırakıp gitmemeniz için mantıklı birkaç sebep. Ama yine de siz bilirsiniz, çok istiyorsanız gidin yine de.
Cebinizde sizi ancak Kapıkule’ye kadar götürecek para ile her şeyi geride bıraksanız ne olur, gitseniz ne olur?
Hala bakkala ekmek almaya giden biri için çok iddialı sözler bunlar.
Yaşadığı en büyük macera sokaka köpekleri tarafından kovalanmak olan biri için, ne bileyim sizce de bi eksiklik yok mu?
Ama Uganda, Mozambik, Moğolistan, Tanzanya gibi ülkelere gitmekse niyetin o mümkün olabilir.
Aile bağları bu kadar kuvvetli bir milletin insanı olarak hangi birini geride bırakacaksın ki?
Birileri benim varlığımı fark etsin, gitme desin diye saçmaladığını hepimiz biliyoruz. Mutlu olacaksan eğer “Lütfen gitme yhaaaa” (direkt sayfana copy+paste et)
Annen 100 lira koltuk çıkmadı diye ettiğin isyan seni ancak Bağcılar’dan Güngören’e kadar götürür.
Her gün metrobüse binen, körüğün orada yer tutabilmek için çırpınan biri olarak neyi değiştirmek istiyor olabilirsin?
Polis gördüğü zaman “acaba askerlik durumu GBT’de çıkıyor muydu?” diye düşünen biri olarak ne kadar korkusuz olabilirsin?