Zamanının Ötesine Geçmeyi Çoktan Başarmış Dahi Bir Sanatçı ve Eşsiz Bir İnsan: Abidin Dino

Birine dahi diyeceksek bu kesinlikle Abidin Dino olmalı, çok yönlülüğün kitabını yazmış kendisi...

Ressam, yazar, çevirmen, karikatürist, film yönetmeni, editör, oyun yazarı, seramikçi, şair, sanat tarihçisi, folklor araştırmacısı daha da sayalım mı bilemedik...

23 Mart 1913'te İstanbul'da doğdu. Tüm hayatı boyunca çok yönlü olan sanatçı hiç çekinmeden yeni şeyler denemeyi sevdiği gibi politik bir kişilikti. 

Bir yola baş koyduğu zaman asla geri adım atamazdı. İnatçı mizacının yanı sıra naif bir adam olması onu romantik de kılmıştı.Sanatı Abisi Arif Dino'nun ışığında ilerlerken bir şekilde kendi yolunu da buldu. 

Çocukluk yılları İsviçre'de geçse de Türkiye'ye dönünce seçkin okullarda eğitim alma imkanını yarıda bırakıp, düşünce yapısının oturmasıyla sanatta kendine has bir yol oluşturmayı başladı.

Henüz 18 yaşındayken Fikret Adil’in yönettiği Artist Dergisi’nde ilk kez yazı ve resimleri yayınlandı.

İlk kez Nazım Hikmet'in Sesini Kaybeden Şehir kitabını resimlendirdi. Daha o zamanlarda bile çevresindekilerden ressam olarak büyük bir saygı görmekle kalmayıp ün kazanmaya başlamıştı bile.

20 yaşına geldiğinde Cemal Tollu, Elif Naci, Nurullah Berk, Zeki Faik İzler ve Zühtü Müridoğlu ile birlikte D Grubu’nu kurdular. Grubun amacı Türkiye'deki düşünce yanı ağır basan, ilk avangart resim topluluğu olmaktı.

Sovyet sinemacı Sergey Yutkeviç ile tanıştıktan sonra Len Film Stüdyosu’nda 3 yıla yakın dekoratör ressam olarak yer aldı. Tekrar yurda dönünce dergilerde yazılar, resimler ve karikatürler yayınladı.

Toplumcu gerçekçi sanat anlayışını savunurken faşizme ve ırkçılığa karşı büyük bir savaş açtığını her zaman belli etti.

Liman Grubu adı altında hayatını denizcilikle kazananları, balıkçıları ve liman işçilerini resmettiği çizimlere yer verdi ve bunu bir sergiye dönüştürerek büyük yankı uyandırdı.

Türkiye Komünist Partisi'nin içinde yer alarak illegal faaliyetlerde yer alması 1941'de Mecitözü'ne sürgüne gönderilmesine neden oldu. Sürgün sırasında geçimini Türk Sözü Gazetesi'nde yazı işlerine bakarak sağladı.

Adana'da Güzin Dikel ile tanışıp evlendi ve bir süre daha ikametini değiştirmedi. Orhan Kemal ve Yaşar Kemal'le olan dostluğu bu dönemde oluştu ve çeşitli kitaplarını resimlendirdi.

Nazım Hikmet'in 'Bana mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?' şiirine cevap olarak; sanılanın aksine mutluluğun resmini yapmadı, şiirini yazdı.

Eller onun için birer kimlik niteliğindeydi. Çizerken insana ait birçok sırrı barındırdıklarını düşünürdü. İnsanlarda ilk olarak hep ellere dikkat ettiğini söyleyen sanatçı eller denilince akla gelir oldu.

Resimleri aynı anda farklı duygulara sahip olabilirdi. Öfke, neşe, hüzün, mutluluk onun için hep iç içeydi. Duygularını yansıtırken her zaman olduğu gibi cesur davranırdı.

Sağlık sorunları tüm hayatı boyunca en büyük sorunu oldu.

Sovyetler Birliği'nden döndüğünde ciğerlerindeki bir takım rahatsızlıklar için askerlik yapmaması için rapor verilse de daha sonra askere alındı. Zorlu askerlik şartlarında sağlık sorunları daha da arttı.

Ciğerindeki mikrop böbrekleri olmak üzere çoğu organa zarar verdiği için sorunların ardı arkası bir türlü kesilmez. 1990'da tiroid kanseri oldu ve 7 Aralık 1993'te ülkesinden uzak olarak Fransa'da hayata gözlerini yumdu.

Bizlerin unutmaması gerektiği gibi Google da 106. doğum gününde Abidin Dino'yu unutmadı...

Bu güzel doodle ile yazımızı sonlandırırken sizlerin de Abidin Dino hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyoruz ve yorumlarınızı bekliyoruz...

Popüler İçerikler

A Millî Takım'ın UEFA Uluslar Ligi'ndeki Play-Off Turu Rakibi Belli Oldu: Macaristan
Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
Meteoroloji 49 Kente Fırtına Uyarısı Verince Hava Forum 58 Kilo ve Altında Olanları Tiye Aldı