Geçtiğimiz günlerde İngiltere merkezli Time Out dergisi tarafından “Dünyanın En Güzel Yürüyüş Rotası” seçilen Likya Yolu, doğaseverlerin gündemine oturdu. Derginin değerlendirmesinde Likya Yolu; antik kalıntıların arasından geçen patikaları, sonsuz dağ manzaraları ve büyüleyici turkuaz koylarıyla öne çıkıyor. Ancak bir sosyal medya kullanıcısı, kendi deneyimlerine dayanarak bu ünlü rotanın pek de bilinmeyen yüzünü anlattı.
Kaynak: X/ @lezzeteryan
Kaştan kalkana yürüdük 2 arkadaş. Bir youtuber 20 kilo çantayla yürüyordu güya bende gencim spor yapıyorum 16 kilo çanta ile yürürüm nolcak dedim sonuç o çanta oldu 160 kilo bir ara dik bir yamaca 40 dk falan ellerimden destek alarak tırmandım. Paralı olan uygulama yerine bedava olanı kullandım (tabiki önceden maps fotoğraflarını çıkardım) sonuç 1 2 kere kaybolduk ama yolu bulabildim. Mayıs ayı ne kadar soğuk olabilir diyip yazlık ekipmanla gittim sanırım hipotermi atlattık gece çadırda. Bir turist grubuna çoban köpeği saldırdı, dağda çok fazla sürü ve doğal olarak köpek var dikkat edin. 2 gün günde 30 km civarı yürüdük ( bir ara kısa mesafeyi araçla gittik) sonuç tendinit oldum dağ inişinde. Yine de güzel bir maceraydı siz siz olun planınızı çok iyi yapın ufak detaylar bile çok fark ediyor.
Ben hepsine tek tek gittim bu oren yerlerinin, deli miyim butun yolu tek seferde yuyuyim :)
e ikide bir rotadan cikip arabaya biniyorsan, otellerde kalip her ogun disarida yiyorsan ne anlami var likyayi yurumenin? her guzel yerinde kamp yap yeter