Her Ne Yaparsak Yapalım Yaşlanmaya Başladıkça Vücudumuzda Karşı Konulamaz Bir Şekilde Değişime Uğrayan 30 Şey

Yaşlanmak ve beraberinde gelen sağlık sorunları birçok insanın gözünü korkutsa da hayatın kaçınılmaz bir gerçeği. Yaşlandıkça boy kısalır mı, burun düşer mi, beyin küçülür mü diye merak ediyorsanız sizi böyle alalım! İşte saçımızın gürlüğünden cinsel sağlığa kadar yaşlandıkça karşımıza çıkan 30 durum... 👇

1. Saçlarınız incelmeye başlıyor.

Ortalama bir yetişkin her gün 50 ila 100 arası saç teli kaybederken yaşlandıkça bu oran yükselmeye başlıyor. Üstüne bir de saçlarınızın uzama hızı yavaşladığı için yaşlandıkça saçlarınız daha ince ve güçsüz gözükmeye başlıyor.

2. Erkeklerin %70'i kelleşmeyle karşı karşıya kalıyor.

Zamanla saç köklerinin küçülmesine neden olan erkek hormonu testosteron dolayısıyla incelmeye başlayan saçlar, erkeklerin yaklaşık %70'inin yaşlandıkça kel kalmasına neden oluyor. 

Bu oranın içindeki %25'lik kısımda saç dökülmesi 21 yaşından önce görülmeye başlıyor. Ancak 50 yaşına kadar hala saç dökülmesi yaşamadıysanız kel kalmama olasılığınız yüksek!

3. Saçlarınız ağarıyor.

Yaşlandıkça saçlarımıza renk veren pigmentler kaçınılmaz olarak ölmeye başlıyor ve gri, gümüş, beyaz gibi daha transparan renklere dönüyor.

4. Vücudunuzdaki kıl ve tüyler ise sertleşiyor.

Kadın ve erkek birçok insanın vücudundaki tüyler aynı saçlar gibi zamanla incelip azalmaya başlıyor. Ancak maalesef özellikle kadınların dudak üstü ve çene bölgelerindeki tüyler, erkeklerin ise kaş, burun ve kulak gibi bölgelerindeki tüyler sertleşiyor... Bunun nedeni ise yaşlandıkça yeni kıl köklerini üretmekte zorlanan hormonlarımız!

5. Cildiniz esnekliğini kaybediyor.

Yaşlandıkça cilt hücrelerinin arasındaki iletişimin yavaşlaması, cildin daha yavaş kendini yenilemesine sebep oluyor. Bu nedenle yaralarınız daha yavaş iyileşiyor, cildiniz inceliyor ve esnekliğini kaybediyor. 

30'lu yaşlarda kendini belli etmeye başlayan bu semptomlar için hem yüzünüz hem de vücudunuz için düzenli olarak nemlendirici kullanmaya başlayabilirsiniz.

6. Kulaklarınız ve burnunuz büyüyor!

fstoppers.com

Aslında organlarınız büyümüyor, içindeki kıkırdaklar zamanla yerçekimine yenik düşmeye başladığı için burun ve kulaklarınız sarkmaya başlıyor.

20'lerinizdeki burun ve kulaklarınız, 70'li yaşlara geldiğinizde ortalama %15 daha büyük gözüküyor...

7. Ayaklarınız da büyüyüp genişliyor.

Ataklarımızdaki tendonlar zamanla güç kaybettiği için ayağımız düzleşmeye ve yayılmaya başlıyor. Bu yüzden de daha geniş ve büyük görünüyorlar.

8. Boyunuz kısalmaya başlıyor.

İnsanlar genel olarak 40 yaşına girdikten sonra kısalmaya başlıyorlar. İlk olarak duruşumuzdan ötürü omurga eğriliği yaşıyoruz, ikinci sebep olarak ise kemiklerimizin arasındaki yumuşak dokular su kaybederek küçülmeye ve dolayısıyla kemiklerimiz yakınlaşmaya başlıyor.

9. Vücudumuzdaki kemikler kırılganlaşıyor.

İskelet sistemimizdeki hücreler sürekli yenilenmeye devam etse de her bir hücrenin yenilenmesi yaklaşık 10 yıl alıyor. Biz yaşlandıkça bu yenilenme süreci yavaşlamaya ve dolayısıyla kemiklerimizin incelmesine sebep oluyor.

10. Daha az terliyoruz.

Yaşlandıkça küçülen ter bezlerimiz, özellikle koltukaltı gibi bölgelerde daha az terlememize neden oluyor. Kulağa güzel geliyor değil mi? Ancak vücut ısımızı dengede tutan ter bezleri işlev kaybettikçe daha sık sorunlar yaşamaya başlıyoruz...

11. Kardiyovasküler sağlığınız tehlikeye giriyor.

Yaşlandıkça serleşmeye başlayan kan damaları ve atardamarlarımız yüzünden kalbimiz kan pompalamak için daha sıkı çalışıyor. Nabzı aynı seviyede tutmaya çalışan kalp sıkı çalıştığı için daha çabuk yoruluyor. 

Ancak ufak bir not, beslenmenize dikkat edip egzersiz yapmak bu etkileri ertelemenize yardımcı olabiliyor!

12. Kas kütleniz azalmaya başlıyor.

30 yaşına kadar doğal olarak büyümeye devam eden kaslarımız bu noktadan itibaren yavaşça azalmaya başlıyor, 65 yaşına geldiğimizde ise azalma hızı artıyor. Bu yüzden geç yaşa kadar düzenli olarak spor yapmak kas kütlenizi ve gücünüzü korumanıza yardımcı oluyor.

13. Kilo vermekte zorlanıyoruz.

Az önce bahsettiğimiz gibi kas kütlemizin azalması metabolizmamızın yavaşlamasına neden oluyor. Dolayısıyla da kolayca kilo alıp, bin türlü zorlukla vermeye başlıyoruz.

14. Dişleriniz hassaslaşıyor.

Dişlerin iç kısmında bulunan dentin isimli kısım sertleşmeye başladıkça dişlerinizin dış enameli ve merkezindeki sinirlerle arasındaki mesafe uzuyor. Geri çekilmeye başlayan diş etleri ve ağız kuruluğu ise hassaslığı artırıyor. Eğer bu etkilerden kaçınmak istiyorsanız düzenli olarak dişlerinizi fırçalayıp diş ipi kullanmaya dikkat edebilirsiniz.

15. Virüslere karşı bağışıklığınız azalıyor.

30'lu yaşlardan itibaren bağışıklık hücrelerinin üretiminin azalmasıyla beraber bağışıklık sistemi de zayıflıyor. Sonuç olarak sizi virüslere karşı koruyan hücre sayısı ve hücrelerin tepki hızı azalıyor.

16. Migren ve baş ağrısı sorunlarınız azalıyor!

Hormon salınımı yaşla artmaya devam ettikçe azalıyor ve bu sayede migren ve baş ağrısı problemleriniz azalıyor. Kadınlarda özellikle menopozdan sonra yapılan araştırmalarda ciddi bir azalma görülüyor.

17. Yemeklerin tadı eskisi kadar güzel gelmemeye başlıyor...

30'lu yaşlardan itibaren zayıflamaya başlayan tat tomurcukları nedeniyle 60 yaşına gelen çoğu insan tat duygusunu neredeyse yarı yarıya kaybediyor. Bu yüzden yaşlı insanlar daha tatlı, tuzlu ve acı yemekleri tercih edebiliyorlar.

18. İşitme kaybı yaşamaya başlıyorsunuz.

Özellikle günümüzde kulaklıklarla dinlenen yüksek sesli müzik, yüksek araba sesleri, makine gürültüleri gibi birçok nedenden ötürü 20'li yaşlarda duyma yetimiz azalmaya başlıyor. Ancak genetik problemleriniz yoksa alacağınız birtakım önlemlerle 75 yaşına geldiğinizde bile iyi duyabilirsiniz.

19. Görüşünüz de zamanla bozuluyor.

Gözlerimizdeki lenslerin esnekliğini kaybetmesiyle beraber 40 yaşından itibaren görüş duyumuz kötüleşmeye başlıyor. Özellikle 60'lı yaşlara gelindiğinde katarakt, 70'lerde ise glokom/göz tansiyonu riski yükseliyor.

20. Daha sık tuvalete gidiyor, sindirimde ise zorlanmaya başlıyorsunuz.

Kalın bağırsaklarda yaşanan değişimlerden dolayı yaşlandıkça daha sık kabız olmaya, idrar keseniz hassaslaştığı için ise daha sık tuvalete gitmeye başlıyorsunuz. Erkeklerde prostatın şişmesi nedeniyle idrar yaparken zorlanma, kadınlarda da idrar tutmakta zorlanmalar ortaya çıkıyor.

21. Kadınların memeleri küçülüyor.

Kadın hormonu östrojenin üretimiyle beraber memelerdeki yağ bezleri de aynı şekilde azalıyor. Zamanla esnekliği azalan cilt dolayısıyla meme derisini de etkiliyor, bu memelerin birkaç beden küçülmesine neden oluyor.

22. Erkekler erekte olmakta zorlanıyor.

Erkeklerin zamanla azalan testosteron hormonları kan dolaşımında da sorun yaşamalarına neden oluyor ve sonuç olarak erekte olmakta zorlanabiliyorlar. Ancak spor ve düzenli beslenme ile sağlıklı bir yaşam tarzı, bu sorunların çok ileri yaşlara kadar ertelenmesine yardımcı oluyor.

23. Kadınlarda vajinal kuruluk görülüyor.

Yine aynı şekilde azalan östrojen seviyeleri, menopoz sırası ve sonrasında vajinal kuruluğa neden oluyor.

24. Cinsel arzularınızı yitirebiliyorsunuz.

Kadın ve erkek hormonlarının zamanla azalmaya başlaması, beraberinde getirdiği sorunlara ek olarak cinsel birliktelik arzusunun da azalmasına neden oluyor. 

Ancak bu partnerinizi artık sevmediğiniz anlamına gelmiyor. :)

25. Kadınlar kısırlık yaşıyor, erkeklerde kısır kalma riski yükseliyor.

Kadınların biyolojik olarak en doğurgan olduğu yaşlar 20 ile 25 yaşlar arasıyken 40 yaşına geldiklerinde hamile kalma şansı azalmaya başlıyor. Erkeklerde ise bu dönem 30-35 yaş arasında olurken kısır kalma riskleri 55 yaşında başlıyor. 

Yine de endişelenmeyin, çocuk sahibi olmak isteyenler için tüp bebek çoğu zaman yardımcı olabiliyor.

26. Erkeklerin penis ve testisleri küçülmeye başlıyor.

Cildin esnekliğini kaybettiğini artık hepimiz biliyoruz ancak birçok insan 20 yaşından sonra erkeklerin cinsel organlarının da küçülmeye başladığının farkında değil. Bunun ilk sebebi damarlarda biriken yağın, penise pompalanan kan akışını yavaşlatması. İkinci olarak ise mastürbasyon ve cinsel birliktelikten kaynaklanabilen yaralanmalar.

27. Erkeklerin penisleri kıvrılmaya başlıyor.

Erkek cinsel organlarında zaman içinde doğal olarak meydana gelen yara dokusu, 50 ve 60'lı yaşlardan itibaren penisin kıvrılmasına neden olabiliyor. Bu durum maalesef erkekler için oldukça rahatsızlık ve hatta acı verici olabiliyor, tıbbi yardım gerektirebiliyor.

28. Zamanla daha bilge olsak da beynimiz aslında küçülüyor.

30 yaşından itibaren beyin hücreleri küçülmeye başlıyor, özellikle ön lob olmak üzere tüm beyinde küçülme görülüyor. Ön lob hafıza, duygular, kontrol, problem çözme, sosyallik ve motor işlevlerini düzenlediği için bu konularda sorun çekebiliyoruz. Ancak tüm hayat deneyimlerimiz sayesinde duygularımızı kontrol etmekte ve karar vermekte daha iyi oluyoruz.

29. Daha nazik oluyoruz.

Aşk hormonu olarak bilinen oksitosin, yaşlı insanlarda daha sık miktarlarda üretiliyor. Bu hormon sayesinde insanlar hem daha mutlu, şefkatli, paylaşmayı seven ve empati derecesi yüksek kişiler oluyorlar.

30. Son olarak, daha mutlu oluyoruz!

Öncelikle vücudumuzda üretimi azalan hormonlar sayesinde duygusal iniş çıkışlarımız azalıyor, daha çabuk sakinleşip kabullenmeye başlıyoruz. Yaş aldıkça bilgeleşiyor, daha iyi kararlar veriyoruz. Gençlik yıllarında içimizde yanan ateş, yerini dinginliğe ve huzura bırakıyor.

Yaşlanmak çoğumuz için göz korkutsa da her yaşınızı sevgiyle kucaklamayı, hayatın size getireceği tüm deneyimlerin değerli olduğunu bilmek bazen yeterli. Sevgiyle kalın! ❤

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Aman Gözden Kaçırmayın! Kadınlar Fark Etmese Bile Erkeklerin Sizden Hoşlandığını Belli Eden 15 Durum
Kalkın Spor Yapmaya Başlıyoruz! Sağlığınıza Bin Bir Türlü Faydası Olan Güç Antrenmanları Nedir?
Seven Erkek Neden Kaçar? Erkeklerin Deli Gibi Aşık Olsalar Bile Kadınları Terk Etmelerinin 12 Sebebi

Popüler İçerikler

Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi