Özgür irade probleminin temel sorusu şudur: Kararlarımızı kendimiz mi veriyoruz yoksa bir belirlenmişlik içinde karar verdiğimizi mi sanıyoruz? Gelin Jean Buridan ve eşeği ile birlikte bu soruya cevap arayalım.
Özgür irade probleminin temel sorusu şudur: Kararlarımızı kendimiz mi veriyoruz yoksa bir belirlenmişlik içinde karar verdiğimizi mi sanıyoruz? Gelin Jean Buridan ve eşeği ile birlikte bu soruya cevap arayalım.
Daha az seçeneğiniz olması sizi daha mutlu değil sadece daha "kabullenmiş" yapar. Çünkü başka seçeneğiniz yoktur. Kabullenirsiniz. Yaşadığınız şey de mutluluk değil sadece kendini kandırmadır. Gecekonduda çok mutlu bi şekilde yaşayan bi insana yalıya taşınma seçeneği sunarsanız elbette yalıya taşınmayı seçecektir. Ve gecekonduda aslında mutsuz olduğunu, yalıya taşındığı zaman anlayacaktır. Yani çaresizlikler içindeki kabullenişi bize mutluluk diye yutturmaya çalışıyolar.
Kararsızlık vereceğin en kötü karardan daha kötüdür....
Hayat önümüze seçenekler koyacak kadar bizi şımartmadı.He olsa olsa şu ayakkabı mı yoksa bu mu? Yada akşama bunu mu yesem şunu mu? Seçenek daralması yaşıyoruz.