Daha çocukluktan, gençlikten bu yana cinsiyetçi toplumlar yüzünden yapmadığımız hatalar yüzünden yargılanmaya, suçlanmaya alıştık. Erkek ve kız çocuk için hayatın farklı olduğunu, kadın - erkek eşitsizliğinin her fırsatta gözümüze sokulacağını deneyimledik. Bazen görülüp, duyulup, yok sayılacağımıza, iş yerinde bile 'presentable' adı altında güzel olmanın zeki olmaktan daha önemli olduğuna şahit olduk.
Ve yolun bir noktasında, öğrendiklerimizin, toplumun bize öğrettiklerinin aslında ne kadar yanlış ve saygısızca olabileceğini fark ettik.
Hak ettiğimiz şeyler için savaşmanın, bağıra bağıra kahkahalar atmanın, umutlu olmanın, pozitif olmanın hiçbir sakıncası olmadığını, bunların bizi güçlü kılacağını öğrendik.
O zaman hayal edelim, kendimize sözler verelim, ve özürler sıralamadan, bütün hayat heyecanını taşımanın zehirsiz keyfini sürelim...Çünkü herkes gibi en iyisini, en güzelini hak ediyoruz.
acılarımı aşamayıp içimdekileri kağıtlara, insanlara dökmekten.. vazgeçip, iletişimimi kesip, içimdekileri lavaboya döktüğüm, bedenimdeki ödeme rağmen stres ve üzüntüden az evvel tartıda 49 kg'yi gördüğüm, sinir krizi eşiğindeki bi gecede bunu okumamı sağladığın için çok teşekkür ederim.
Erkeklerden uzak durun. Genç kalırsınız. Huzurlu ve mutlu bi yaşam sürersiniz. Karşınıza çıkanları da köpek gibi kovalayın. Artık su mu atarsınız, hoşt mu dersiniz o da size kalmış. Ama uzak durun derim. Aklınızı ve zamanınızı daha verimli işlere harcayın. Onların sizi sömürmesine ve kullanmasına izin vermeyin.
bu kadar sözü vericez, bir tane denyo gelecek bütün kimyamızı alt üst edecek, ayyy yazarken daraldım valla 😂