Her İnternet Kullanıcısının Farkındalık Sahibi Olmasını Gerektiren 10 Etik Sorun

İnternet ve sosyal medya dünyayı ve hayatımızı son derece etkiledi ve her şeyi büyük bir dönüşüme uğrattı. İş yaşamı, ticaret, aile, aşk ve arkadaşlık ilişkileri, medya, eğitim, eğlence anlayışı  hemen hemen her alan değişti. Her değişimin ve her gelişimin olumlu yönleri olduğu gibi, kimi olumsuz ya da sakıncalı yönleri de baş gösterdi. Biz de hepimizin İnternet'te ve sosyal medyada sıklıkla karşılaştığı, kimi zaman çok rahatsız edici olabilen bazı etik sorunları derledik. Elbette çok daha fazla sorun var aslında ve dolayısıyla çok daha fazla madde oluşturulabilir. Sizlerin de görüş ve önerileriniz ile bu liste ileride daha da geliştirilebilir ve güncellenebilir. İşte şimdi karşınızda üzerinde hepimizin farkındalık sahibi olması ve kafa yorması gereken 10 etik sorun...

1. Kişisel Verilerin Güvenliği

Günümüzde devlet ile olan resmi konulardan, bankacılık işlemlerine değin birçok konuda kişisel verilerimizi İnternet ortamında kullanıyoruz. Bu veriler kötü niyetli hackerler (her hacker kötü niyetli değil) veya suç şebekeleri tarafından kullanılabiliyor. Kişisel bilgilerimiz vasıtasıyla yasa dışı eylemler gerçekleştirilebiliyor ya da kredi kartı ve/veya hesap bilgilerimiz ele geçirilerek büyük maddi kayıplar meydana gelebiliyor.

2. Özel Yaşamın Gizliliğinin İhlali

İnternet 'mahremiyet' kavramını büyük ölçüde değişime uğrattı. Sosyal medya ağları ve akıllı cihazlarla her an 'online' durumdayız. Eskiden ayıp kabul edilen şeyleri şimdi gönüllü olarak yapıyoruz: Yaşadıklarımızı, yediğimizi-içtiğimizi, ilişki durumumuzu, seyahatlerimizi, kısacası neredeyse her şeyi herkesle paylaşıyoruz. Buraya kadar sorun yok, tercih meselesi. Fakat kimi durumlarda hayatımıza dair istemediğimiz şeyler de İnternet'e 'düşebiliyor'. Özel yaşamımıza ilişkin kimi videolar, fotoğraflar ya da bilgiler kötü niyetli kişiler tarafından intikam ya da şantaj aracı olarak kullanılabiliyor. Bazı durumlarda da yanlışlıkla ortalığa saçılan kimi ayrıntılar dijital dünyanın dehlizlerinde acımasızca paylaşılabiliyor...

3. Dijital Gözetim

'Her temas iz bırakır', misali, İnternet ve sosyal medyada attığımız her adım 'dijital ayak izi' bırakıyor. Devletler, gizli servisler, arama motorları, sosyal medya mecraları, dev şirketler bu adımları takip ediyor. Hakkımızda 'fişleme' olarak kabul edebileceğimiz profiller oluşturuluyor. Kısacası 'büyük birader seni izliyor...'

4. Nefret Söylemi

Toplumun çoğunluğundan farklı ya da azınlıkta olan kimi dini, mezhepsel etnik, kültürel ya da cinsiyet kimliği gruplarına yönelik ırkçı, mezhepçi, cinsiyetçi, ayrımcı, homofobik yaklaşımlar zemininde ortaya çıkan nefret söylemi, İnternet ve sosyal medya ortamında bir anda ve büyük bir hızla dolaşıma girebiliyor ve ciddi fiziksel zararlara hatta ölümlere dahi yol açabilecek bir potansiyel taşıyor. Hepimizin bu konuda büyük özen göstermesi ve bilinçlenmesi gerekiyor...

5. Küfür ve Hakaret

Maalesef bütün sosyal medya ortamlarında karşılaştığımız bir olgu küfür ve hakaret. Kamusal alanda, TV'de ya da yazılı basında edilecek bir hakaret karşısında ciddi maddi tazminatlar ödemek durumunda kalacak insanlar, İnternet'te en galiz küfürleri pervasızca savurabiliyor. Eğitim şart!

6. Troll Olgusu

Yaptıklarına hemen her gün şahit olduğumuz İnternet trollerinin amacı, çeşitli konularda provokatif  laflar edip; gürültü koparmak ve bunun getirdiği popülerlikten haz almak ya da menfaat elde etmek denebilir. Bu sözler kimi zaman tehlikeli boyutlara gelip kişileri hedef göstermek ya da nefret söylemi kapsamına girebilmektedir.

7. Telif Haklarının İhlâli

Telif hakları İnternet'in geleceğini etkileyecek bir mevzu. Birçok müzik, film ya da video platformu telif hakları yüzünden büyük davalarla karşılaştı hatta kimileri iflas etti. Üretilen film, fotoğraf, müzik, yazılım ve dijital içerikleri telif haklarına uygun olmayan biçimde yayımlamak, kullanmak ya da paylaşmak maalesef hepimizin yaptığı bir yanlış... Gelişmiş ülkelerde ise bu konulara ciddi hukuki yaptırımlar getirilmeye başlandı...

8. Aşırı Reklama Maruz Kalma

İnternet siteleri, sosyal medya mecraları, arama motorları reklam gelirleri sayesinde ayakta kalabiliyor. Bu yüzden reklam almalarından daha doğal bir durum yok. Ancak bazı durumlarda bir İnternet sitesine girdiğimizde okumak istediğimiz yazıyı ya da görüntülemek istediğimiz içeriği, açmamıza izin vermeyecek ölçüde reklama maruz kalabiliyoruz. Sürekli yanıp sönen, üzerine tıkladığımızda bizi başka sitelere yönlendiren reklamlar bizi çıldırtabiliyor. Hatta bu sitelerden casus yazılımlar ya da virüsler bulaşabiliyor. Aman dikkat!

9. Haber ve İçeriklerin Teyit Edilmeden Yayımlanması

Kimi haber sitelerinde ya da sosyal medya mecralarında doğruluğundan emin olmadan, kaynaklarca teyit edilmeden paylaşılan haber ve yorumlar daha sonra ciddi sorunlara yol açabiliyor. Hayatta olan ünlülerin ölüm haberlerine ya da insanları galeyana getirebilecek yalan haberlere maalesef çok sık rastlıyoruz...

10. Dilin Özensiz Kullanımı

İnternet, yıllar içinde kendi mecrasına ve hızına uygun biçimde kendi dilini oluşturdu. Ancak bu durum kimi örneklerde dili tahrip eder bir nitelik kazandı. Dilin en önemli iletişim aracımız olduğu düşünülürse dile hak ettiği özeni ve saygıyı göstermek üzerinde durulması gereken bir konu olsa gerek...

Kaynak: 'Ayın Karanlık Yüzü: Yeni Medya ve Etik' Mutlu Binark - Günseli Bayraktutan, (2013), Kalkedon Yayınları.

Popüler İçerikler

Gazeteci Fulya Öztürk'ün Azerbaycan Milletvekiline Ağladığı Anların Beden Dili Analizi Çok Konuşuldu
Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
Kasımpaşa’nın 18 Yaşındaki Futbolcusu Yasin Özcan 8 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya Transfer Oluyor