Elbette çevresini mermiye boğan bir rahatsız olma yolunda size yardımcı olacak değiliz ama, bu seferki bilgi önemli.
Bilgisayar oyunlarının psikolojimize olan etkileri yıllardır tartışılan bir mevzu, ama işin bir de çok daha önem arz eden bir boyutu mevcut...
Ne yapıyorlar, psikolojimizi mi bozuyorlar? Öyle olsa bile, konumuz o değil.
Oyunun ardından ellerine gerçek silah tutuşturulan oyuncular bir atış poligonuna yollanmış.
Bazı ordu ve polis kurumları da oyunları çoğu zaman taktik, nişanlama, strateji gibi amaçlarda eğitim vermek için kullanabiliyor.
Bu tarz oyunların bir başka etkisinin de, insanların silahlarını kullanırken kafayı hedef almaları olduğu belirtilmiş. Bushman, deneklere nereyi nişan alacaklarını söylememiş, ama onlar çoğunlukla kafayı nişan almışlar. Pek çoğunuzun bilebileceği gibi bu oyunlarda hasar en çok kafaya yapılan atışlarla verilebiliyor.
Norveç'teki bir gençlik kampına yaptığı saldırıda 69 kişiyi katleden Anders Behring Breivik de, manifestosunda sık sık savaş oyunları oynadığını ve bu oyunları pek çok gerçek silah eğitiminden daha faydalı gördüğünü belirtmişti.
erken yaslardan beri bilgisayar oyunu oynayanlarda gozlemledigim cok hizli seri dusunebilmeleri, cabuk ve dogru karar verebilmeleri. neticede her oyun gercek hayatta kullanilacak yetilerin testidir, keskinlestirilmesidir. oyun gercek hayatin simulasyonudur. bu sebeble hayvanlar dunyasina baktiginizda canlinin zeka seviyesi yukseldikce, daha gelistikce daha fazla oyuncu oldugunu, daha komplike oyunlar oynadiklarini gorursunuz.
Nişan almak kolay, hedefi tutturmak da kolay. Ama önemli olan kurşun o hedefi bulduktan sonra bunun sana hissettirecekleri. İşte onunla baş edemezsin. Gerçek hayat oyunlardaki gibi değil.
Aşağıda bir arkadaş 'nişan almak hedefi tutturmak önemli değil asıl zor olan o tetiği çektiğinde hissedeceklerin' demiş, sonuna kadar haklı. Nefsi müdafaa ya da savaş durumu olması da fark etmiyor, haklı bile olsanız bir can almak insanın ruhunu parçalayan ve ömür boyu geçmeyen bir yara. Hatta Drama Türküsü'nde bir bölümde şu sözler geçer, ki en etkilendiğim yeridir türkünün; "Mezar taşlarını koyun mu sandın? Adam öldürmeyi bre Hasan oyun mu sandın?"