Geri dönüşüm en son çare olmalı!
Geri dönüşüm en son çare olmalı!
Bu atıkların çoğu, karaların ve okyanusların kirlenmesine neden oluyor. Ve şunu da unutmayalım ki, Amerika tek başına Dünya’nın ürettiği ortalama atığın toplam 3 katını üretiyor.
Onları sıfır atık felsefesine çeken şeyin ne olduğu ve tek kullanımlık plastiğin hayatımıza girmesiyle beraber atık üretiminin nasıl azaltılabileceği konusunda bazı tüyolar verdiler. Hadi hep beraber bir göz atalım...
Sıfır atık yaşam tarzı, ben 26 yaşındayken ilgimi çekmeye başladı.30 yaş sendromu yaşadığım dönemlerde de iyice araştırmaya başladım. Kurumsal hayatın içindeydim ve başarılı bir mühendistim. Maddi açıdan durumum iyi olmasına rağmen gerçekten mutlu değildim. Kişisel gelişimime ve değerlerime odaklanmam gerektiğini fark ettim. Sonunda daha minimalize ve sıfır atık yaşama adım attım.
Kendimi bu konuda geliştirdiğim için artık gezegenimizin içinde
bulunduğu bu durumu görmezden gelemiyordum. Ama tabii ki bir yandan da bu bilince sahip olmak içten içe beni güçlendiriyordu.
Sıfır atık yaşam, atık üretiminizin azalmasıyla beraber vakit kayıplarınızı da azaltmaya yönelik bir felsefedir . Plastik bildiğiniz üzere doğanın yenilenemeyen bir kaynağıdır ve tabi ki hayatınızdan giden her saniye e de kıymetlidir ve size aittir. Her ikisini de boşa harcamayın..
En mantıklısı, atık üretiminin önüne geçmek ve plastik ambalajlardan tamamen uzak durmaktır. Plastiğin geri dönüştürülebilir olması aslında tamamen bir yanılgıdır. Plastik geri dönüştürülmez, aşağı dönüştürülür. Aşağı dönüşüm, plastiğin daha basit formlarına dönüştürülmesi demektir. Daha basit forma getirilen plastik, sonrasında bir kez daha aşağı dönüşüme giremez ve doğada yok olmadan atık olarak kalır. Ama cam, kağıt ve alüminyum gibi diğer maddeler kalitelerinde herhangi bir bozulma olmadan sonsuza kadar geri dönüştürülebilir.
Elbette. Onlara kolayca uygulayabilecekleri 3 önerim var.
1. Kağıt peçete gibi tek kullanımlık malzemelerinizi bez peçete gibi yeniden kullanılabilir malzemelerle değiştirin.
2. İkinci el ürünleri tercih edin.
3. Dışarı çıkın! Tabiat Ana'nın ne kadar harika olduğunu gördüğünüzde gezegenimize zarar vermeden yaşamanın ne kadar önemli olduğunun farkına varacaksınız.
Aslında ben ‘’sıfır atık’’ söyleminden pek hoşlanmıyorum çünkü sıfır atık bir yaşam içinde olabilmenizin tek yolunun, etrafta hiç bir şeyin olmadığı bir çiftlikte yaşayarak kendi yiyeceklerinizi üreterek olabileceğine inanıyorum. Manavdan toplu olarak satın alsanız bile muhtemelen paketlenmiş olacaklardır.
Tabii ki çok yönlü kullanılabilen ürünler bularak... Mesela benim bambu kabı olan, far ve aydınlatıcı olarak da kullanılabilen bir allığım var.
Ya da kendinizden pay biçin... Far paleti aldığınızda far paletindeki tüm renkleri kullanıyor musunuz? Yarısından fazlasının kullanıldığını sanmıyorum. Mesela far paleti yerine tekli far almanız daha avantajlı olabilir.
YouTube kanalımı ilk açtığım zamanlarda, sıfır atık içeren videolar üreten siyahi birini zar zor bulabilmiştim. Bu alandaki herkes beyaz olursa, siyahi insanların bu durumla ilgili olmasını nasıl bekleriz ki?
Ben, toplu alışveriş yapabilme ayrıcalığına sahip olduğum bir yerdeyim ama burada herkesin öyle bir şansı maalesef yok. Eğer bu tarz bir içerik üretiyorsam '’Acaba bu içeriğim herkese hitap ediyor mu?’’ diye düşünürüm. Herkesin 30$ fiyatındaki bir metal çöp kutusuna verebileceği parası var mı veya bu tür marketlere erişimleri var mı diye düşünmek lazım.
Amerikalılar olarak ürettiğimiz atıklarla ilgili çok bilgimiz yok açıkçası çünkü atıklarımızın nereye gittiğini gözümüzle görmüyoruz. Atıkların hayatımızı ne denli etkilediğine dair bilinci daha fazla arttırmalıyız. Mesela balık yemeyi seven biriyseniz muhtemelen plastik yiyorsunuzdur çünkü mikro plastikler okyanusun dibine çöker. Hiç birimiz kimyasal yemek istemeyiz değil mi?
Ben alkol, su ve uçucu yağlarla kendi dezenfektanımı yapıyorum. Kağıt havlu yerine tekrar tekrar kullanabileceğim bezleri tercih ediyorum.
Bu bezleri eski tshirtlerinizi keserek yapabilirsiniz böylece onları yıkayabilir veya ispirto ile sterilize edebilirsiniz. Ne zaman biri gelse, 'Kağıt havlunuz var mı?’’ diye soruyor ben de her seferinde olmadığını söylüyorum.
Çoğu insan, gezegenimizi kirletmemek için atık üretimini azaltmaya başladı. Tabii ki ben de başladım. Aslında bir bakıma kendim için de bunu yaptım çünkü ciddi bir hormon dengesizliği yaşıyordum. Plastik, hormon sistemine zararlı olabileceği için plastiğin kullanımından kaçınarak daha doğal bir hayat tarzına yöneldim.
İnstagram'ımda paylaşım yapmaya California'ya taşındığımda başladım. İçerik üretirken insanların paralarının ve zamanlarının ceplerinde kalacağı, sağlıklı olmaları ve gezegenimizi iyi yönde etkilemelerini sağlayabilecek değişiklikleri ele aldım.
Aslında benim en sevdiğim tanım, 'elindekileri de çöpe atma', çünkü çöpe attıklarının ötesinde elinde olanların kıymetini bilmek de önemli. Sıfır atık, daha fazla geri dönüşüm değil, daha az geri dönüşümdür. Çoğumuzun bildiği gibi en yaygın olarak kullanılan ifade 'azalt, yeniden kullan, geri dönüştür'dür. Ama çoğumuz azaltma ve yeniden kullanmaya yönelmek yerine geri dönüşümü tercih ediyoruz.
Kitabımda özellikle salgınla beraber, geri dönüşümün doğru yapıldığından emin olmanız gerektiğinden sık sık bahsettim.Tam olarak doğru atıkları çöpe atıp atmadığınızdan emin olmak için atık nakliyecinizin web sitesine bir göz atın derim. Ayrıca, geri dönüştürülebilir maddelerin temiz ve kuru olduğundan da emin olmalısınız..
Bu, daha az tüketmenize ve gerçekte neye ihtiyacınız olup olmadığını analiz etmenize yardımcı olacaktır. Gerçekten almak istediğim bir şey olduğunda, durumu analiz etmemi sağlıyor. Kendime 30 gün veriyorum ve 30 gün geçtikten sonra hala almak istiyorsam, işte o zaman kendimi kaybediyorum :)
sıfır atık çok güzel ama bu ülkede çok zor. kültürümüz buna müsait değil, çevre mühendisi olarak çalıştığım işletme defalarca defalarca uyarıyorum ama nafile. ya düşünün bir atık kutusunun üzerine ne atacağımızı yazıyoruz yetmiyor birde ne atmayacağımızı yazıyoruz. mesela " maske atık kutusu" üzerine "pet şişe atmayın" yazmak zorunda kalıyorum. çünkü maske kutusu yazmak yetmiyor:/ daha geri dönüşümü yapamazken ben bu sıfır atığa olan inancımı kaybettim editör. kaldı ki ülkemizde sıfır atık mevzusu maalesef geri dönüşüm gibi algılanıyor daha çok.
Bence burada en büyük iş marketlere düşüyor biz üç arkadaş mesela sahilde kola içeceğiz pet bardak alıyoruz ama tekli satış yok daha fazla koyuyorlar üç beş kuruş daha ödeyelim diye üç tane satsalar üç tane alacağız yok 10 tane alıyoruz e ne oluyor çöpe gidiyor hadi ben toplayıp gene çöpe atıyorum başkaları öyle yapıyor mu sağa sola atıyorlar
Bu çevreciler tüm dünya ve insanlık adına geçmișe dönük kirlilik ve hatta sömürge çağı birikimlerine kadar kirlilik ve tahribat sorumlusu endüstriyel süper devletlere tazminat davası açıp onu da diğer devletlerin ve halkların arasında paylaștırsalar ne güzel olurdu değil mi? Gene geri dönüșümle ilgili, tabiatı daha çok kirletecek, yalan yanlıș bilgiler var!Hem de çevrecilerin ağzından!Siz bu kafayla insanları petrol tekellerinin kucağına itersiniz.