Uçsuz bucaksız bir diyar olan internet ne de güzel şey değil mi? Sizler için şu anki haliyle neredeyse 20 senedir elimizin altında olan internetin geçmişten günümüze şahit olduğu birbirinden önemli olayların listesini hazırladık...
Uçsuz bucaksız bir diyar olan internet ne de güzel şey değil mi? Sizler için şu anki haliyle neredeyse 20 senedir elimizin altında olan internetin geçmişten günümüze şahit olduğu birbirinden önemli olayların listesini hazırladık...
Gelişmiş Araştırma Projeleri Ağı (ARPANET) telefon hattı ile tek bir ağ üzerinde bilgi paylaşımına ve ülkeler arası bilgisayarların birbiriyle etkileşime girmesini sağlayan internetin öncüsüdür. Resmi kurumlar ve üniversiteler arasındaki iletişimi sağlamak için Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı tarafından kuruldu. İlk ARPANET mesajı UCLA Üniversitesi'ndeki bilgisayardan Stanford Üniversitesi'ne gönderildi. Sistemde bir sorun çıkması sebebiyle asıl gönderilmek istenen 'LOGIN' mesajından sadece 'L' ve 'O' harfleri ulaşabildi.
1990 yılına kadar hizmet verdikten sonra piyasadan alındı.
İlk .com alanı Massaschueset dışında bulunan Symbolics isimli bir bilgisayar şirket tarafından alındı. Şirketin bu hareketi HP, IBM ve Apple gibi şirketlerden bile daha önce gerçekleştirdi. Bugün sanal dünyada 150 milyonun üzerinde kayıtlı .com alanı bulunmakta. Symbolics iflas etmiş olsa da efsanevi .com alanı tekrar satın alınarak internet tarihini anlatan online bir müzenin adresine dönüştürüldü.
İlk olarak bilgisayar uzmanı Tim Berners-Lee tarafından bilim insanları arasında daha kolay veri paylaşımı için sunulan Geniş Dünya Ağı (www) internet tarafından erişilebilir web sayfalarının toplanmış halidir. Bunu başarmak için Berners-Lee her gün girip kullanılabilecek kullanıcı dostu ara yüz olan URL, HTML ve HTTP kodlarını yazdı. 1991 yılında Berners-Lee Geniş Dünya Ağı'nın nasıl kullanılabileceği anlattığı tarihin ilk web sayfasını ortaya çıkarttı.
1991 yılında bir grup bilim insanı başka odada bulunan kahve demliğinin dolup dolmadığı yerlerinden kalkmadan öğrenebilmek için demliğin önüne canlı yayın yapacak bir kamera yerleştirdiler. Basit bir sistemi olan bu kamera her dakika demliğin 3 fotoğrafını çekip 128x128 boyutlarındaki gri ton görüntüsünü bilgisayarlara gönderiyordu. WWW sistemi yaygınlaştıkça 1998 yılına kadar neredeyse 2 milyon insan bu siteyi ziyaret edip demliğin dolup dolmadığına baktılar.
Site kapatıldığında meşhur kahve demliği ise açık artırmada 4700 dolar gibi rakama satıldı!
AOL insanların neyi kaçırdıklarını anlamları için öncelikle onlara tanıtım yapmaları gerektiğini fark etti. Bu sebeple şirket 1993 yılında piyasaya insanların internete girebilmeleri için deneme sürümü içeren sayısız CD çıkarttı. Hem de ücretsiz. Bu kampanya şirketin değerini 150 milyar dolara yükseltmesini ve on sene içinde 25 milyon kullanıcıya ulaşmalarını sağladı.
1994 yılında elektrik mühendisliği öğrencilerinden Jerry Yang ve David Filo kendileri tarafından hazırlanmış bir web dizini yaratarak 'Jerry ve David'in Geniş Dünya Ağı Kılavuzu' adını verdiler. İki ay sonra bu ismi Yahoo!'ya dönüştürerek yeni bir arama motorunun ortaya çıkmasını sağladılar. Yahoo!'nun dizini kullanıcılara aradıkları şeyleri spor, sanat veya haberler gibi kategorilere ayırarak sunuyordu.
Günümüzde onun yerini Google almış olsa da 1998 yılında Yahoo! bir gün içinde neredeyse 100 milyondan fazla tıklanıyordu.
Dünyanın ilk ücretsiz internet temelli mail sağlayıcılarından bir tanesi olan Hotmail kullanıcılarına mail kutularına dünyanın her yerinden ulaşabilme imkanını sağladı. 1997 yılında 400 milyon dolara Microsoft bünyesine giren şirketin aktif kullanıcı sayısı 1999 yılına kadar 30 milyona ulaştı.
2010'lu yılların başında ise şirket adını Outlook.com olarak değiştirdi. Şu anda da aktif 400 milyon kullanıcıya sahip.
Wi-Fi ilk olarak kullanıcılara 1997 yılında sunulduğunda, insanlara modemlerine bağlı olmadan özgür bir şekilde internette arama yapma imkanı sundu. Basit bir tabirle bu teknoloji radyo dalgaları sayesinde dijital araçların veri değişimi yapmalarını sağlıyor ve telefondan, tablete oyun konsolundan robot süpürgelere kadar her alette standart bir özellik haline geldi.
Wi-Fi'yi toplum içinde daha da öne çıkartan şey ise Apple 'ın bu özelliği 1999 iBooks dizüstü bilgisayarlarında kullanması oldu.
Shawn Fanning ve Sean Parker kullanıcıların ücretsiz şekilde dijital ses dosyası paylaşabildiği uçtan uca ağ olan Napster'ı yarattığında müzik endüstrisi şoke olmuştu. Olayların sonunda şirket yüzlerce telif hakkı davalarıyla karşı karşıya kalmış olsa da milyonlarca kullanıcı bu yönteme akın etti. Albümlerin fiziksel satışları Napster tarafından etkilenmiş olsa da şirket iTunes ve Google Music için yol açtı.
15 Ocak 2001 yılında araştırma konuları arayan insanlar için ücretsiz bilgi kaynağı olarak Vikipedi insanların kullanımına sunuldu. Fakat Vikipedi ücretsiz bilginin yanına insanların bu bilgilere kendi fikirlerini de ekleyebileceği açık bir platform. Dolayısıyla eklenen bilgiler doğruluk kontrolünden geçmiyor.
Sosyal ağın en güçlü insanı olan Mark Zuckerberg'in Harvard öğrenciliği zamanlarında ilk başta 'Thefacebook'adı altında oluşturduğu sanal rehber olan Facebook 4 Şubat 2004 yılında internet ortamına giriş yaptı. Sadece dünya üzerinde herkesi birbirine ulaştırmakla kalmayıp sosyal medyanın bireyler ve toplum üzerindeki olumsuz etkileriyle ilgili beklentileri de hızlandırdı.
Pek çok arama motoru piyasaya çıkmış olsa aralarındaki rekabette Google her zaman galip geldi. Şimdilerde de bünyesinde harita, mail, müzik, sanal oyun platformu gibi pek çok servisi barındırıyor. Bütün bu başarının temeli olarak 19 Ağustos 2004 yılında şirketin halka açılma fikrine dayandığını söyleyebiliriz. O zamanlar şirket değeri 27 milyar dolar olan Google'ın şu anki değeri 2 trilyon dolardan bile fazla.
Eğer Super Bowl devre arasında Janet Jackson ve Justin Timberlake'in sergilediği performans istemsiz bir frikik olayıyla sonuçlanmasaydı, bugün Youtube belki de olmayacaktı. Şirketin kurucu ortağı Jawed Karim'in açıklamalarına göre onları Youtube'u ortaya çıkartmaya iten etken buymuş.
Amaçları insanların yaşadıkları anları çekip yükledikten sonra televizyona ihtiyacımız olmadan bu anları izlememizdi. O zamandan beri milyarlarca kullanıcı çeken platform, izlenmelerin yanı sıra içerik üreten insanları da bünyesinde barındırarak bir nesle televizyonun varlığını unutturdu.
İnternetin ilk viral videosunun ne olduğunu bulmak zor olsa da Liam Kyle Sullivan tarafından yüklenen ve aradığı ayakkabıyı bulamayarak hüsrana uğrayan bir kadını taklit ettiği video ilklerden biri sayılabilir. Neredeyse 68 milyon izlenme alarak geleceğin 'viral videolar' kategorisini de oluşturmuş oldu.
Olaylara tepkimizi gerçek zamanlı paylaşabildiğimiz bir platform olan Twitter bu kadar yaygın bir sanal dünya olmadan önce 'Twttr' adıyla sahneye çıkmıştı. Kurucusu Jack Dorsey tarafından atılan platform tarihinin ilk tweeti ise 'twttr'ımı ayarlıyorum.' Bu tweetten bir kaç ay sonra platform kullanıcıların hizmetine sunuldu.
2007 yılının ilk zamanları Netflix kullanıcılarına TV dizilerinin küçük bir kısmını sunan ve DVD'lerini kiralayarak film hizmeti de veren bir şirketti. Günümüzde ise sahip olduğu market deüğeri 300 milyon dolar tam teşeküllü dizi ve sinema stüdyoları sayesinde çıkarttığı nefes kesici dizileri ve gişe rekortmeni filmleriyel bir sanal dev. Şirketin başarısıyla beraber Warner Bros., Paramount ve Disney gibi stüdyolar HBO Max veya Disney+ gibi akışlara akın ettiler.
Apple tarafından piyasaya sürülen ilk iPhone ile beraber az ya da çok internetle olan bağımız bir gecede değişti. Taşınabilir yapısı ve gelişmiş teknolojisiyle küçücük bir telefondan bir parmakla alışveriş yapabilmek, konuşmak veya çalışmak mümkün bir hale geldi. Apple her sene yinelenen iPhone yeni modelleriyle yapabileceklerini geliştirmeye devam ediyor.
2010 yılına kadar sosyal medya Frienster'dan MySpace'e oradan da Twitter çok yol kat etti. Eski Google çalışanı Kevin Systrom tarafından kurulan Instagram fotoğraflı odaklı bir sosyal medya platformuydu. Diğer platformların karmaşık bünyesinin aksine fotoğrafları basitçe paylaşılmasını sağlayan uygulama 2012 yılında Facebook tarafından tam 1 milyar dolara satın alındı.
2015 yılı şubat ayında bütün dünyadaki insanların aklını karıştırıp bir kısmın siyah-mavi diğer kısmın ise beyaz-sarı renkte gördüğü elbise psikolojik bir fenomene dönüştü. Aslında İngiltere'de bir kadının kızının düğünde giymeyi planladığı basit bir elbise 24 saat içinde 25 milyon insan tarafından görüntülendi. Rengi konusunda bütün dünyayı tartışmaya sürükleyen elbisenin gerçek rengi mavi-siyah!
Arttırılmış gerçeklik teknolojisini kullanarak ikonik Pokemon karakterlerinin gerçek dünyaya yansıtıldığı Pokemon Go oyunu uzun süre yayında kalmış Pokemon çizgi filmi esas alınarak oyun şirketi Niantic tarafından piyasaya sürüldü. Bir anda herkesin takıntısı haline gelen bu oyunla pek çok insan günlük işlerini bırakıp 'Pokemon bulmak' için yürümeye başladı.
1 ay içinde 100 milyon kere indirilen uygulama şirketine 950 milyon dolar gibi bir gelir kazandırdı.
#19 elbise beyaz-sarı
mavi siyah mı:D sarı beyaz o
elbise sarı mavi ya saçmalamayın