Bilim insanları tarafından yapılan araştırmalar, her gün alınan duşun sağlığımız için önemli zararları olduğunu ortaya koyuyor. Biz de bu muhtemel zararları sizler için derledik:
Bilim insanları tarafından yapılan araştırmalar, her gün alınan duşun sağlığımız için önemli zararları olduğunu ortaya koyuyor. Biz de bu muhtemel zararları sizler için derledik:
Özellikle sıcak suyla ve vücudumuzu çok fazla ovarak duş aldığımızda cildimizde yaşayan faydalı bakteriler ortadan kalkar ve bu durum sağlığımız için zararlıdır. Ancak bu konu hakkında kesin bir takım yargılar öne sürerek ideal bir duş alma sıklığı ve metodu belirlemek için henüz yeterli sayıda çalışma bulunmuyor.
Vücudumuzda barınan canlıların oluşturduğu sistem, ya da kısaca insan mikrobiyomu, bakteriler, arkeler, virüsler ve diğer mikropların oluşturduğu bir bütündür ve bu canlıların varlığı beden sağlığımız açısından son derece önemlidir. Bu canlıların yokluğu ya da dengesizliği gibi durumlarda kişinin immün sistemi, sindirim sistemi ve kalp fonsiyonları zarar görebilir.
Amazon'da bulunan Yanomami Köyü yerlilerinin Batı medeniyetiyle tarihte bilinen hiçbir ilişkisi yok. Bu insanlar üzerinde yürütülen çalışmalarda, köylülerin ciltlerinde, ağızlarında ve dışkılarında, daha önce hiçbir insan topluluğunda görülmemiş bir bakteri zenginliğiyle karşılaşıldı. Üstelik bunlar arasında antibiyotiğe dayanıklı bakteriler bile bulunuyordu.
Şampuan ve sabun gibi ürünler, cildimizde bulunan canlıları ve yağları ortadan kaldırdığı için vücudumuzda insanlık tarihinde görülmemiş bir sterillik sağlıyor. Daha da ilginç olanı ise, bedenimiz için zararlı olan bu sterilliğin kozmetik şirketleri tarafından üretilen saç kremleri ve nemlendiricilerle ortadan kaldırılmaya ve insanlara sağlıklı bir cilt kazandırılmaya çalışılması...
Ancak burada bir problem ortaya çıkıyor: Vücut kokusu. Çoğu insan duş almadığı zaman vücut kokusundan rahatsız olur ve başka insanların bu kokuyu fark etmesinden korkar. Bu kokunun sebebi, mikrobiyomumuzda bulunan bazı bakterilerin kötü kokulu kimyasallar açığa çıkarmasıdır. Ancak konu üzerine bir makale kaleme alan James Hamblin, yeni bir duş düzenine geçtikten sonra kötü koku salan bakterilerin de bu kimyasalları da daha az açığa çıkardığını ortaya koyuyor.
'Hâlâ vücudumun her noktasını temizliyorum. Örneğin koştuktan sonra yüzümü ve vücudumu temizliyorum. Ya da yataktan kalktığımda saçlarım kötü görünüyorsa duşa eğilerek saçlarımı ıslatıyorum. Ama şampuan ya da duş jeli hiçbir zaman kullanmıyorum ve duşun içine hiç denecek kadar nâdir giriyorum.'
Hamblin ve duş düzenini yenileyen diğerlerinin bizlerden daha sağlıklı olduğunu söylemek şu an için mümkün değil; ancak şu kesin ki, onlar bizden daha sağlıksız da değiller. Bu onların vakit, su ve para tasarrufu yapmasını sağlarken, bilim insanlarını da konu üzerine daha fazla eğilmeye itiyor...
lan salak salak milleti gaza getirmeyin zaten yıkanmayan deodorant kullanmayan erkekli kadınlı keko bolca mevcut ülkemizde.. zararlı mararlı boşverin hergün yıkanın..
annem bıraksa hamamda yaşarım ben
Adamlar yıkanmayın demiyor. Şampuan ve sabun kullanımını azaltın diyor.