Herkesin yolu belki mecburen belki de isteyerek bir devlet dairesine düşmüştür. Hatta kimimiz çocukken annemizin, babamızın çalıştığı resmi dairelere de gittik. Zaman ne kadar değişirse değişsin, değişmeyen bazı şeyler var. Devlet dairesinde çalışanlar da bu istisnalara dahil. Bakalım siz de bu tiplere hiç rastladınız mı?
Hayatım tester vereyim istiyorsan ama kimseye deme!
Yok mu şöyle yılbaşı sepeti falan ha gülüm? :)
Bi ters, bi düz... İkramiyeyle Datça'dan ev alırım... Şimdi de haroşa zamanı...
Git kime şikayet ediyosan et hemşerim!
Ara ki bulasın.
Hayatım çok güzel oluyor havuz falan, bebeler de oynuyor.
Canım babamız! <3
Bak ben dedikoduyu sevmem ha, beni biliyon.
Yarın günlerden Çarşamba mı? Ben bi' izin yazayım kendime...
Müdürüm :) hayırlı :) kandiller :) çocukların :) gözlerinden :) öperim :)
Tamam abi hallederiz. Köyden bal getirtiyorum uygun fiyata, düşünür müsün?
Hikmet Abi, olanları unutalım. Dün gece bir hataydı...
Eee çocuk ne zaman?
memurlardan verimli çalışma beklemek, uzaylıların dünyaya gelip "biz dostuz" demeleri gibi bir şey. o değil de hiç değilse şu emekliliği gelenleri def etseler de millet bir rahat etse, hala lise mezunu öğretmenler, hala ilkokul mezunu memurlar yüzünden insanlarımız aç kalıyor.
ABD`de devlet memurlarına "civil cervant" yani "halk hizmetkarı" denir ve memurlar oraya halka hizmet etmek için geldiklerinin bilinciyle çalışırlar. Biz de ise memurluk "devlete kapağı atmak" olarak algılandığı için memurlar hizmet etmek yerine genelde hizmet beklemek üzerine hareket ederler.
Hepsi ayrı ayrı çok güzel analizlerdi.. Devlet dairelerinde gördüğüm gereğinden çok fazla personel olduğu.. Hal böyle olunca da işte sonuç bunlar oluyor.. Özelleştirmeye genel olarak karşı çıkılsa da çözüm özelleştirme, özellikle hizmet sektörlerinde kaçınılmaz.. Kalite ve verim için bu şart.