Seyahat planlama sitesi ve sosyal ağ Minube'un kullanıcıları seçmiş... Mutlaka ama mutlaka görmeniz gereken, dünyanın en etkileyici 50 şehri!
Seyahat planlama sitesi ve sosyal ağ Minube'un kullanıcıları seçmiş... Mutlaka ama mutlaka görmeniz gereken, dünyanın en etkileyici 50 şehri!
Öncelikle Venedik'i bu listeye eklememek ayıp olur. Resmedilmeye değer kanalları ve görkemli büyük kiliselerinden tutunda rengarenk evleri ve samimi şarap barlarına kadar her şeyine bayılacağınız böyle bir şehri dünya üzerinde hiçbir yerde bulamazsınız.
Sevilla, İspanya'nın baş tacıdır. Ziyaret eden kişiler şehrin portakal çiçekleriyle kaplı dar sokaklarında dolaşmaktan, Moorish kalesini gezmekten ve İspanyol mezelerini tatmaktan büyük zevk almaktadırlar.
New York'un 'Dünya'nın Merkezi' olarak anılmasına şaşırmamak gerekir. Dünyanın başka hiçbir yerinde bu kadar çeşitli sanatı, kültürü, zengin mutfağı ve ticari faaliyeti bulamazsınız.
Tibet Budizmi'nin ruhani merkezi olan Lhasa, Himalayalar'ın sarp kayalıkları arasında bulunan tütsü kokulu manastırları ve saraylarıyla dünyanın en unutulmayacak yerleri arasındadır.
Dünyanın en ünlü karnavalına ev sahipliği yapan bu şehri ve siluetini hepimiz az çok biliyoruz. 5 duyu organımızın her birine tek tek hitap eden bu şehir dünyanın en ünlü plajlarından ikisine ev sahipliği yapmaktadır.
Saygın müzeleri, ünlü sokak pazarları ve kalabalık finans merkezi ile Londra'nın dünyanın en çok ziyaret edilen şehri olmasına şaşırmamak lazım. Peki siz neyi bekliyorsunuz? Londra sizi bekliyor...
Marakeş şehrine gitmek size bambaşka bir deneyim kazandıracaktır: Sonsuz labirent gibi koridorlardan oluşan çarşılar, çarpıcı bir mimari ve tabii ki her köşede karşınıza çıkan 'Tajin'.
Tüm dünyanın en büyük antik kentlerinden biri olan Petra'nın bir eşi daha yoktur. Rüzgarlı bir çölün ortasında yer alan Petra'nın anıtsal kaya binaları görmeden tarif edilemez.
Roma'nın içinde yürümek dünyanın en büyük açık hava müzesinde yürümek gibidir. Basitçe söylemek gerekirse, yeryüzündeki hiçbir şehir güzel sanatı, mutfağı ve bu şekilde tonlarca tarihi kalıtıyı bu 'Ebedi Şehir'deki gibi bir araya getiremez.
Hindistan'ın kutsal şehirlerinden biri olan Varanasi manevi açıdan gerçek bir deneyimdir. Ganj nehrine inen merdivenlerde bulunan banklarda oturup kutsal insanlarla, seyyahlarla ve yerel halk ile birlikte gün doğumunu izlemenin keyfini başka hiçbir şeyde alamayacaksınız.
Rönesans'ın evi olan Floransa yeryüzündeki en inanılmaz sanat koleksiyonuna sahiptir. Tabii bunun yanında muhteşem katedrallere, lezzetli Toskana yemeklerine ve zengin, büyüleyici mimarisine değinmeden olmaz.
Eski Havana'ın sokaklarını keşfetmenin devrim öncesi görkemli binaların, klasik arabaların ve ev yapımı yemeklerin deniz meltemi ile karıştığı zamana geri gitmek olduğunu yaşamadan bilemezsiniz.
Kyoto önceden Japon imparatorluğunun başkentiydi ve oradaki çay evlerini, bahçeleri ve kaleleri keşfetmek Japonya'nın gerçek özünü keşfetmek için en iyi yoldur.
Kudüs, insanlığın özünü oluşturan kültürlerin, mutfakların ve inanların kesiştiği gerçek bir kavşaktır. Tarihin en büyük insanlarının ve olayların ev sahibi olan bu şehirden başka hiçbir yerde bu kadar tarihi kanıt bulamazsınız.
Bu 'Işıklar Şehri' kendinizi nefes kesen müzelerde, büyüleyici meydanlarda ve tonlarca kafelerde kaybedeceğiniz bir yerdir. Buranın yeryüzündeki en romantik yer olarak bilinmesine şaşmamak lazım!
Pekin, Çin'in tarihi ve kültürel başkentidir. Yeryüzündeki en huşu uyandıran şeylerden ikisi buradadır: Heybetli 'Yasak Şehir' ve 'Çin Seddi'.
Lalibela, Etiyopya'nın en büyük kutsal şehirlerinden bir tanesidir. Dünyaca yer altına yekpare kayalara oyulmuş eşsiz ve çarpıcı kiliseleriyle ünlüdür.
El Hamra Sarayı'nın görkemi ve Albayzín bölgesinin dar, arnavut kaldırımlı yollarıyla Granada, Avrupa'nın büyük şehirlerinde bile nadiren bulunan bir sihre sahiptir.
Akropolis bir çok seyahat listesinin başında gelir, fakat güneşli sokakları, çiçek kaplı meydanları ve inanılmaz müzeleri Atina'yı antik kalıntının ötesinde bir şey yapar.
Dünyanın en güzel gün doğumu antik Bagan kentinde olabilir mi? Bir çok kişi öyle olduğunu düşünüyor. Bir düşünün.. Günün ilk ışıklarıyla beraber buharlaşan sis, antik pagodanın sonsuz ovalarında açığa çıkıyor..
Katmandu bir çok kişi için görkemli Himalayalar'a giden bir geçittir. Aslında Katmandu, Saduların, safran cübbeli rahiplerin ve ikonik dua bayraklarının karışımıyla dünyanın en renkli kentlerindendir.
Vatikan, şehir içinde bir şehirdir ve Roman Katolik Kilisesi'nin merkezidir. Sadece bir turist olsanız bile sütunlar ve Aziz Petrus Meydanı'nın kubbesi nefesinizi kesebilir.
Lizbon'da gerçekten her şey vardır; güneş, deniz ve şehrin Chiado ve Alfama mahallelerinin güneşli ve renkli sokaklarının ortasına çökmüş büyüleyici bir atmosfer.
Tokyo direk gelecekten gelmiş bir şehir gibi gözüküyor. Bu 13 milyon nüfuslu ışıltılı şehir alışveriş, yiyecek ve partilerin hiç bitmediği bir mabettir ve hala huzurlu tapınak ve bahçeleri bünyesinde barındırır.
Evet, İstanbul.. Doğu ve batının birbiriyle kucaklaştığı şehir. Heybetli camileri ve kalabalık çarşılarıyla İstanbul binlerce yıldır övünç kaynağıdır ve üstelik günümüzde bile her zamankinden daha önemli bir şehirdir.
UNESCO'nun Dünya Mirası listesinde yer alan Hội An, Japonya'nın, Vietnam'ın ve Avrupa'nın etkilerinin muhteşem bir uyum içinde olduğu tarihi bir limandır. Tabii bir de yemeklerini tadana kadar bekleyin.
Amsterdam yaşam standartlarının en yüksek olduğu şehirlerden biridir. Ayrıca 'Red Light' bölgesinin ve Van Gogh müzesinin cezbediciliğini göz ardı etmemek gerek.
Nil kıyısına kurulmuş olan El Uksur, Mısır'ın en cezbedici antik kentlerinden biridir. Mısır'ı ziyaret eden tarih severler için Karnak, Thebes ve Krallar Vadisi olmazsa olmazlardandır.
Tarihte sadece bir kaç şehir Berlin gibi önemli bir rol üstlenmiştir. Efsanevi gece hayatı ve etkileyici restoranları ile Avrupa'nın en heyecan verici şehirlerindendir.
Hindistan'ın Racasthan eyaletinin başkenti olan Jaipur, Hindistan'ın en muhteşem saraylarına ve bahçelerine ev sahipliği yapar. İçerisinde Taj Mahal'in bulunduğu Agra ve Yeni Delhi'nin bulunduğu 'Altın Üçgen' olarak bilinen hattın üçüncü parçası Jaipur'dur.
Dünya Mirası olan Lyon'un tarihi Roma İmparatorluğu'na dayanmaktadır. Eğer Lyon'a giderseniz, zamanını katedrallerin, bahçelerin ve sokakların binlerce ışıkla aydınlatıldığı 'Fête des Lumières' olarak bilinen ışıklar festivaline göre ayarlayın.
Oia, Santorini Adası'nın en ünlü şehridir. Denize doğru meyilli muhteşem beyaz ve mavi evleri resmen kartpostallardan fırlamış gibidir.
Kamboçya'ya giden çoğu kişi sadece Angkor Vat'ı görmek ister, fakat maceracı kişilerin heyecanını karşılayacak olan güzellikleri ve lezzetli yemekleri burayı ziyaret etmek için yeterlidir.
Viyana güzel sarayları, bakımlı bahçeleri ve zarif kafeleri ile görkemli bir imparatorluk şehridir. Devamlı dünyanın en yaşanılabilir şehri olarak seçilmesinin ardındaki sır aslında sadece meşhur keklerinin üzerindeki kremadır.
Andes ve Machu Picchu'yu keşfetmek isteyenler için giriş noktası olması dışında Cusco bir çok tarihi tapınak, manastır ve muhteşem sömürge evleri ile doludur.
Kolombiya'nın Karayip kıyısında yer alan Cartagena tarih boyunca kaşifler, korsanlar ve kraliyet tarafından kullanılmıştır. UNESCO Dünya Mirası olan şehir beklenileceği gibi büyüleyici bir yerdir.
Afrika'nın en çok ziyaret edilen yerlerinden olan Antik kent Zanzibar beyaz kumlu plajları ve Afrikalılar'dan, Arablar'dan ve Portekizliler'den izler taşıyan 'Taş Kent' isimli bölgesi ile ünlüdür.
Meksiko görünüşü, sesleri ve renkleri ile keyifli bir kaostur. 20 milyondan fazla kişiye ev sahipliği yapan şehir sizlere koloni zamanlarından kalan güzel mimarisini, yakın bölgelerdeki kalıntıları ve gerçekten lezzetli yemeklerini sunuyor.
Tatil için ve yahut bir yere giderken durak noktası olarak olsun, nasıl olduğu önemli değil! Singapur'a mutlaka 1 kez gidin. Gittiğinizde ise mutlaka 'Küçük Hindistan'a uğrayın ve tartışmasız tün dünyadaki en lezzetli sokak yemeklerini tadın.
Eşsiz otelleri, ünlü restoranları ve üst düzey Casinoları ile yerel ve uluslararası ziyaretçilerin favori mekanı 'Günah Şehri' Las Vegas. Çok Yaşa Las Vegas!
Antik 'İpek Yolu' kenti olan Semerkant, medreseleri ve anıtsal Registan Meydanı'ndaki mozaikleri ile dünyada İslami mimarinin en güzel örneklerini barındıran şehirdir.
Şehrin sembolü olan 'Opera Binası'yla, dünyaca ünlü plajlarıyla Sidney doğayı ve kenti harika bir şekilde kombine ediyor ve dünyadaki harika şehirleri arasında bulunmasına hiç bir tartışma imkanı bırakmıyor.
San Francisco'yu bu listeye eklemediğimizi düşünmediniz değil mi? Tarihi binaları, doğa parkları ve alkışa şayan mutfağı Amerika'nın batı yakasında San Francisco'yu 1 numara yapıyor.
Yıllık 3 milyon ziyaretçisi olan, Normandiya kıyıları üzerinde yükselen Mont Saint Michel Manastırı gökyüzüne doğru yükselen romantik görünümü ile ziyaret edilmeye değer.
Duvarlarla kuşatılmış ola Dubrovnik, Adriyatik'in mücevheridir. Dünya Mirası olan şehir Avrupa'nın en güzel yerlerinden biridir. Gezmeye kumsallarından başlamayı unutmayın!
Huzurlu tapınakları, egzotik pazarları ve eşsiz gece kulüpleriyle Bangkok herkes için ayrı bir anlam taşır. Gün geçtikçe daha popüler olan şehir 2013 yılında ziyaret edilme yönünden Londra'yı geçmiştir.
Buenos Aires Güney Amerika'nın Paris'idir. Geniş caddeleri, renkli evleri ve 'La Boca' bölgesindeki gece kulüpleriyle Buenos Aires hayatın tadına varabileceğiniz bir yerdir.
Antigua Guatemala'yı anlatmak için tek bir kelime var: Fevkalade. Sömürge zamanlarından kalan kilise ve manastır kalıntıları, mutlaka içerisine dalmanız gereken bohem kafeleri ile tüm tetikte olan tüm ufka hakim volkanlar altında bir şehir.
Tarihin, çarpıcı mimarinin ve leziz mutfağın karışı olan Prag dünyanın en çok ziyaret edilen şehirlerindendir ve Avrupa'nın ruhunu araştırmak isteyen gezginler için birebirdir.
Tarih boyunca görüp geçirdiği sayısız imparatorluktan hala izler taşıyan Budapeşte, Avrupa'nın en güzel şehri olarak kabul ediliyor. Budapeşte'den mutlu bir şekilde ayrılmak istiyorsanız gezi listenize eşsiz gece kulüplerini ve şehirdeki sıcak su kaplıcalarını mutlaka ekleyin.