Her Biri Yüzlerce Yıldır Ayakta: Türkiye'de Kaderine Terk Edilmiş ve Ziyaret Edilmeyi Bekleyen Yerler

Türkiye, binlerce yıldır farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir ülke. Üç tarafı denizlerle çevrili, akarsu ve gölleri oldukça fazla, ormanlarla kaplı ve doğayla iç içe yaşam için uygun tüm koşullara sahip olan ülkemize gelen her medeniyet kendisinden izler bırakmış. Kimi zaman bir yerleşim yeri, kimi zaman da kilise, cami ya da kale... Her biri biriktirdiği binlerce anıyı günümüze kadar taşımayı başarmış ancak ne yazık ki insanların ilgisizliğinden kurtulamamış. Belli mi olur belki sizin sayenizde bu yerler yeniden dikkat çeker ve bu yerleri kurtarmak için girişimlere başlanır. İşte, Türkiye'de her biri ziyaret edilmeyi bekleyen tarihi ve doğal yerler...

Mübadelenin hayalete döndürdüğü köy: Kayaköy

Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan nüfus değişiminden sonra terk edilen bir Rum köyü. Ölüdeniz'e yalnızca 7 km mesafede bulunan bu köyü çok az kişi biliyor. Yamaca yaslanan taş evler adeta zamana meydan okuyor gibiler. 1957 yılında meydana gelen depremde ağır hasar gören evler kaderine terk edilmiş. 2014 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın teşvikiyle bölgedeki bazı evler restore edilerek otele dönüştürülmüş.

Manzarası harika olan Büyükada Rum Yetimhanesi

Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise ikinci en büyük ahşap yapısı olan yetimhane ne yazık ki kaderine terk edilmiş durumda. 1800'lerin sonlarında Fransızlar tarafından yetimhanenin yerine kumarhane yapılması düşünülse de uygun olmayacağı öngörülerek vazgeçilmiş. Yapımı tamamlanamayan bina, Balıklı Rum Yetimhanesi'nin kullanımına verilmiş ve 1903 yılında resmi törenle açılmış. 1964 yılında kapatılan yetimhane o günden sonra 2010 yılına kadar terk edildi. 2010 yılında tapusunun Rum Patrikhanesi'ne devrinden sonra korunması için resmi girişimler başlatıldı. Restorasyon ve kurtarma çalışmaları İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan binanın akıbeti büyük merak konusu.

Bir zamanlar koruyucu olan Rumelifeneri Kalesi korunmayı bekliyor!

İstanbul Sarıyer'de bulunan kale bakımsız ve korunaksız hâliyle görenleri üzebilir. Kalenin üzerine genelde insanlar fotoğraf çekilmek için çıkıyorlar ve çöplerini etrafa bırakıp gidiyorlar. Dizi çekimleri için de kullanılan kalenin iç kısmındaki duvarlara sprey boyalarla yazılan yazılar ve duvarlara çakılan çiviler yapıya büyük zarar vermiş. Kalenin bazı noktalarını gezmek güvenli olmadığı gibi bu durum için herhangi bir uyarı tabelası da bulunmuyor. Tıpkı burası gibi Garipçe Kalesi ve Kilyos Kalesi de aynı kaderi yaşıyor.

İttihat ve Terakki'nin merkeziydi: Cağaloğlu Pembe Konak

Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girme kararının alındığı ve Cumhuriyet gazetesine ev sahipliği yapan Pembe Konak, İstanbul'un Cağaloğlu semtinde bulunuyor. Cumhuriyet gazetesi 1974 yılından itibaren faaliyetlerine konak bahçesinde yapılan başka bir binada devam edince Pembe Konak da çürümeye terk edilmiş. Belli bir süre otopark olarak kullanılan yapı, kontrollü bir biçimde sökülerek Nisan 2019'da tamamen ortadan kaldırıldı. Hâlâ otopark olarak kullanılmaya devam ediliyor.

Zafir Konakları'ndan kimler geldi kimler geçti!

Beşiktaş Barbaros Bulvarı'ndan Zincirlikuyu istikametine giderken sağ tarafta kalan ve 19. yüzyılda yaşamış Muhammed Zafir Efendi'nin yaşadığı konak, taş ve ahşap olmak üzere iki binadan oluşuyor. Yapıda oturmuş pek çok sanatçı, devlet insanı ve yazar bulunuyor. Bülent Ecevit ve ailesi, İkinci Abdülhamid'in kızı Ayşe Sultan, Cemal Reşit Rey ve Hasan Ali Yücel konakta oturanlar arasında. Yapı, metal bir çatı ile örtülse de oldukça bakımsız hâlde ve restore edilmeyi bekliyor.

Orada bir köy var uzakta: Sandima Köyü

Bodrum Yalıkavak'ta dağ eteğine kurulmuş muhteşem manzaralı bir köy. Bir Türkmen köyü olan Sandima, zeytincilik ve hayvancılığın yapıldığı 600 yıllık geçmişiyle oldukça eski bir tarihe sahip. Köy halkı 1950'li yıllardan itibaren Yalıkavak'a göç edince köy tamamen boş ve ilgisiz kalmış.

Kör olası zalim Fırat, Savaşan Köyü'nde ocakları yıkmış!

Savaşan köyü Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinde yer alıyor. Nehir kenarına kurulan çoğu köy gibi onun da kaderi aynı olmuş. Fırat Nehri'nin azgın suları karşısında direnemeyen köy, zamanla sular altında kalmış. Sadece köy camisinin minaresi kalmış. Minareyi tepeden izlemek etkileyici olabilir. Köyün sular altında kalmasıyla köy halkı 30 km uzaklıktaki yerleşim birimine göç etmişler.

Hafta Sonunu Doğada Geçirmek İsteyenler! Türkiye'nin Dört Bir Yanından Ziyaret Edilebilecek Muhteşem Noktalar
Türkiye'nin Kuzeyinde Bir Doğa Harikası: Ordu Perşembe Yaylası'nı Görmeden "Karadeniz Turu Yaptım." Demeyin!
Ya Ejderha Uyanırsa? Türkiye'nin Söndüğü Düşünülen ve Mutlaka Gidip Görmeniz Gereken Volkanik Dağları
Türkiye'de Bir İskandinav Şelalesini Andıran Güzellik: Kars'ın Susuz Şelalesi!
Oksijen ve Heyecan Dolu Rüyalara Davetlisiniz: Türkiye'de Yamaç Paraşütü Yapabileceğiniz Doğa Harikası Yerler

Popüler İçerikler

RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!