Tarihin tozlu sayfaları arasında kaybolmuş mimari harikaları derlediğimiz bu içeriğimizde hadi hep beraber bu yapıların neden günümüze gelemediklerini öğrenelim...👇
Tarihin tozlu sayfaları arasında kaybolmuş mimari harikaları derlediğimiz bu içeriğimizde hadi hep beraber bu yapıların neden günümüze gelemediklerini öğrenelim...👇
19. yüzyılda daha geniş bir yola sahip bir köprüye ihtiyaç duyulduğundan yıkılmıştır.
12. ve 13. yüzyıllarda Bologna şehri, çoğu 25 metre civarında ve bazıları 100 metreye kadar yüksek olan yaklaşık 200 kuleden oluşan bir siluete sahipti.
Yüzyıllar içinde ya kendi kendilerine yıkıldılar ya da bilerek yıkılmışlardı. Bugün bu kulelerden yaklaşık 20 tanesi hala ayakta.
Şehrin yıkılmasıyla İslam Altın Çağı sona ermişti.
Moğollar burayı yağmaladığında, Dicle nehrinin suya atılan el yazmalarının mürekkebiyle simsiyah aktığı söylenir. Bunların arasında var olan en nadide Greko-Arapça metinlerden bazıları da vardır.
Sir John Soane, neoklasik mekânlardan oluşan bu labirenti 1788 yılında tasarlamıştır. Yapı daha büyük bir yapıyla değiştirildiği 1920'lere kadar faaliyetteydi.
Rönesans döneminde, şimdi Louvre Müzesi'ne ev sahipliği yapan Louvre Sarayı'na yol açmak için yıkılmıştır.
En büyükleri arasında, 1830'larda kötü şöhretli hazine avcısı Giuseppe Ferlini tarafından yok edilen Meroë Nübye Piramitlerinden biri olan bu piramit de vardı.
Katedral Stalin tarafından binlerce kilisenin yıkıldığı 1930'larda yerle bir edilmiştir.
Köprünün orijinali 1887 yılında tamamlanmıştı ve iki güzel neo-Gotik geçide sahipti. Köprü, ilave bir şerit eklemek için 1959 yılında yıkılmıştır.