2021 yılı pandemi nedeniyle biraz verimsiz geçse de arkeolojik keşifler söz konusu olunca epey zengin bir yıl oldu. Peki, 2021'de hangi arkeolojik keşifler yapıldı?
2021 yılı pandemi nedeniyle biraz verimsiz geçse de arkeolojik keşifler söz konusu olunca epey zengin bir yıl oldu. Peki, 2021'de hangi arkeolojik keşifler yapıldı?
İsrail Eski Eserler Kurumu'nun Kasım ayında yaptığı açıklamaya göre, bir zamanlar bilinen en büyük antik şarap imalathanelerinden birinin bulunduğu yerde, akşamdan kalmayı önlemek için takılmış olabilecek altın ve mor ametist yüzük bulundu.
Mücevher, İsrail'in Yavne şehrinde, amfora olarak bilinen şarap kaplarının bulunduğu bir deponun kalıntılarına oldukça yakın bir yerde bulunuyordu. Yüzüğün sahibi, muhtemelen 3. ve 7. yüzyıllar arasında yaşayan zengin bir Bizanslı.
2016 yılında bir Roma kır evinde, bir sanat eseri duvardan düştüğünde, parçayı restore etmek için basit bir istek olarak başlayan şey, beklenmedik bir olaylar zincirini başlattı ve bir zamanlar yalnızca büyük kurumlarda tutulan kopyalarla hayatta kaldığına inanılan kayıp bir Rembrandt tablosu olduğu ortaya çıktı. İtalyan Miras Vakfı, tuval üzerine monte edilmiş kağıt üzerine yağlıboya olan 'The Adoration of the Magi'nin üretken Hollandalı usta tarafından yapılmış orijinal bir eser olduğunu doğruladı.
Mısır'da 3.000 yıllık bir şehir kumun altından gün ışığına çıkarıldı.
Johns Hopkins Üniversitesi Mısır Bilimi profesörü Betsy Bryan yaptığı açıklamada, 'Bu kayıp şehrin keşfi, Tutankhamun'un mezarından bu yana ikinci en önemli arkeolojik keşif' dedi.
Endonezya'nın Sulawesi adasındaki bir mağarada bulunan siğilli bir domuz tasvirinin, bir hayvanın hayatta kalan en eski görüntüsü olduğuna inanılıyor. En az 45.500 yaşında olan eser için arkeologlar, boynuz benzeri çıkıntıları nedeniyle sanat eserindeki siğil domuzu bu şekilde tanımladılar.
Haziran ayında bulunan altın maske, Çin'in güneybatısındaki bir çukurdan yakın zamanda bulunan yaklaşık 500 kalıntıdan biriydi. Bir asır önce yerel bir çiftçi tarafından yanlışlıkla bulunduğundan bu yana, 4.6 mil karelik alanda binlerce eser bulundu. Devlete ait basın ajansı Xinhua'ya göre, maske muhtemelen yönetimi MÖ 1046'da sona eren geç Shang hanedanlığı döneminde yapılmış daha büyük bir bronz başın parçasıydı. Diğer keşifler arasında fildişi kalıntılar, bronz heykelcikler ve bir yeşim bıçağı vardı.
2000'li yılların ortalarında Kuzey Alaska'da bulunan yabanmersini büyüklüğünde Venedik boncuklarının, Kristof Kolomb'un Atlantik'teki yolculuğundan önce, Kuzey Amerika'da bilinen en eski Avrupa yapımı nesneler olduğuna inanılıyor. Ocak ayında, Alaska Üniversitesi araştırmacıların bulgularıyla birlikte, boncukların, Kolomb'un 1492'de denize açılmadan on yıllar önce, 1440 ile 1480 arasında gelmiş olabileceğine dair bir çalışma yayınladı. Boncukların bazıları Antik bir ticaret yolu üzerinde bulunan ünlü bir arkeolojik alan olan Punyik Noktasında gün ışığına çıkarıldı.
Üniversiteye göre, Venedik 1400'lerde Asya'ya giden ticaret yollarını sürdürdü ve boncuklar, Rusya'nın Uzak Doğu'suna, ardından Bering Boğazı'ndan Kuzey Kutbu'na gitmeden önce İpek Yolu boyunca Çin'e doğru seyahat etmiş olabilir.
Mart ayında İsrail hükümeti, Yahudiye Çölü'nde çalışan arkeologlar tarafından İncil metinlerini taşıyan düzinelerce Ölü Deniz Parşömeni parçasının bulunduğunu duyurdu.
Mart ayında araştırmacılar, 2020'de kuzey Peru'da, büyük bölümü tahrip olmuş bir alanın bir parçası olan bir kerpiç tapınağın yanında keşfedilen, elinde bıçak tutan bir örümcek tanrısını tasvir eden 3.200 yıllık bir duvar resmi belirlediklerini açıkladılar.
Mayıs ayında, Roma'nın ilk imparatoru olan genç Augustus Octavian'ın 2000 yıllık mermer başı, ağır hasar görmüş şekilde bulundu.
Kasım ayında arkeologlar, Mısır'ın MÖ 25. yüzyılın ortalarından kalma kayıp 'güneş tapınaklarından' birini, Abu Ghurab'daki başka bir tapınağın altında bulduklarına inandıklarını açıkladılar.