Klişe dövmelerden sıkıldınız mı? İster Türkçe ister farklı dillerde hoşunuza gidebileceğini düşündüğümüz dövmeler içerikte.
Klişe dövmelerden sıkıldınız mı? İster Türkçe ister farklı dillerde hoşunuza gidebileceğini düşündüğümüz dövmeler içerikte.
Nietzsche'nin bu sözü, insanın içinde bulunduğu dünyanın bütün değer yargılarını geride bırakmasıyla 'Üst İnsan'a geçebileceğini anlatır. İnsan kendini bulmak için birçok şeyi feda etmelidir; ancak bu feda ettikleri onu sürünün içinde adeta bir koyun haline getirdiğinden çok da önemli değildir.
Sartre, bir bakıma ölümsüzlüğün anlamsızlığından dem vurarak bir şeyin başladıysa bitmesi gerektiğini düşünmektedir. Bu bakımdan insanın anlamı ölümle tamamlanacaktır aynı zamanda.
Herakleitos'a göre karşıtların savaşı aynı zamanda evrenin uyumunu getirmektedir. Evren'de sürekli görünen zıtlıkların arkasında ise onu yöneten bir Evrensel Akıl, Logos vardır. Aslında bu sözdeki çember, Logos'un kendisidir.
Bacon, insanın özellikle Orta Çağ'dan sonra bilimsel bilgi ile her şeyi öğrenebileceğini düşünmektedir. Bu bakımdan insan 1000 yıldan fazla süredir yaşadığı entelektüel durgunluğu üzerinden atarken artık hakikat denen kavrama başka bir gözle bakmaktadır.
Epiküros'un bu sözü aslında hayata baktığında gördüğü 'tesadüflük'ten ileri gelir. Ona göre atomlar doğada kendiliğinden bir araya gelir ve ayrılırlar. Bu yüzden insanı belirleyen bir şey yoktur ve o özgürdür.
Sokrates, dünyaya zihnimizde doğştan mevcut olan bilgilerimizle geldiğimizi düşünmektedir. Ona göre insan bu dünyada hiçbir şey öğrenmemekte olsa olsa hatırlamaktadır. Bu yüzden akıl bir üretici değil taşıyıcıdır.
Aristoteles, insanın ancak ölçülü olması kaydıyla mutlu olabileceğini düşünmektedir bu bakımdan aklıyla iradesine hakim olması gereken insan bundan önce ise vicanından gelen sese kulak vermelidir; çünkü ancak o ses insanı ölçülü olmaya sevk edebilecektir.
Gazali'nin bu sözünü birçok filozof farklı şekillerde kullanmış olsa da şüpheyi bir araç olarak kullanan ilk olarak Gazali'dir. Ona göre Tanrısal hakikate giden yolda hem akıldan hem de deneyden sonuna kadar şüphe edilmelidir. Hakikat ancak kalp gözü ile ve birden kavranabilir.
Einstein, ünlü Genel Görelilik Teorisi ile çizgisel olarak algıladığımız geçmiş, şimdiki ve gelecek zamanların aslında birer yanılgıdan ibaret olduğunu ortaya koymuştur. Ona göre bu üç zaman da aynı şekilde ve hep vardırlar. Örneğin 65 milyon ışık yılı uzaktan dünyaya bakabilirseniz dinazorları hala görme şansınız vardır.
Platon, bu sözüyle dış dünyanın aldatıcılığının ve geçiciliğinin altını çizer. Ona göre hakikat en başından beri aklımızdadır. Ve insan, maddi hazlardan vazgeçer kendisine dönebilirse bu hakikati fark edebilir, mutluluk da tam burada yatmaktadır.
Epiktetos yüzyıllar öncesinden bizi böyle uyararak insanın bildiği sandığı şeyleri bir kenara koymasını ve aslında etrafına, doğaya daha iyi bakarak öğrenebileceğini salık veriyor. Yani diyor ki kısaca: Gözü doğru olana açmak lazım!
"Bıyık büküle büküle kaytan, İnsan s*kile s*kile şeytan olur." ben bunu bilir, bunu söylerim aga!
"Binlerce dansöz var."
İçerik güzel de bu başlıkları "başlık üretici" program ile falan mı atıyorsunuz!?