Her Ay En Az 1 Kitap! Nisan Ayında Okuma Listenize Eklemeniz Gereken Kitap Önerileri

Kitap okumak bazılarımız için bir tutku olsa da gerçekten iyi bir kitap bulabilmek epey zor. Eğer siz de okuyacak kitap arayışı içindeyseniz, Nisan ayında muhakkak okuma listenize eklemeniz gereken kitap önerilerimizden faydalanabilirsiniz!

Not: Kitap açıklamaları tanıtım bültenlerinden alınmıştır.

1. İnsanlar - Matt Haig

'Bu satırları okuyanlarınızın büyük çoğunluğunun insanların bir mitten ibaret olduğuna inandığını biliyorum, ama ben size onların gerçekten var olduklarını bildirmek üzere buradayım. Bilmeyenler için söyleyeyim, insan dediğimiz şey orta zekalı ve iki ayaklı bir yaşam formu; evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende, büyük ölçüde yanılsamalarla dolu bir varoluş sürdürüyor.'

Profesör Andrew Martin dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözdükten sonra ortadan kaybolur. Bir otobanın kenarında çıplak hâlde yeniden ortaya çıktığındaysa kendisi gibi değildir artık. Sanki yabancı bir türün arasında kaybolmuştur ve gezegendeki herkesten nefret etmektedir. İnsanların görünüşleri, yiyecekleri, öldürme ve savaş eğilimleri midesini bulandırmakta, sevgi ve aile kavramları kafasını karıştırmaktadır. Peki, insan türü hakkındaki düşüncelerini ne değiştirecektir?

Matt Haig onca karmaşıklığına rağmen hayatın içindeki mutluluğa ve insan doğasına dair alışılmadık bir hikaye sunuyor. İnsanlar, neşeli ve etkileyici bir üslupla 'bizi' anlatıyor bize.

2. Cadının Yüreği - Genevieve Gornichec

Derler ki, yaşlı bir cadı yaşarmış doğuda…

Bu cadı güneş ve ayı kovalayan kurtlar getirmiş dünyaya. Derler ki, Asgard’a gitmiş ve üç kez ateşe verilmiş, üç kez yeniden doğmuş kaçmadan önce. Derler ki, eşsizmiş büyüsü, kâbusuymuş tanrılar tanrısı Odin’in bile. Derler ki, yaralı dudakları ve sivri dili olan bir adamı sevmiş, Loki derlermiş adına. Derler ki, doğurduğu çocuklar tanrıların alacakaranlığını, Ragnarök’ü getirmiş. Ve yine derler ki, kendisi direnmiş Ragnarök’ün alevlerine sonuna kadar, kalbi dışında her şey bir kez daha küle dönene kadar. Ancak kimisi onun hâlâ yaşadığını söyler.

İnsanlar ölür, tanrılar ölür amao yaşamaya devam eder…

Cadının Yüreği’nde Genevieve Gornichec, İskandinav mitolojisinin göz ardı edilen ancak kıyametin gelmesinde doğrudan rol oynayan buz devi cadı Angrboda’nın hikâyesini anlatıyor. Loki’nin Asgard tanrılarından gizlediği eşi; Fenrir, Hel ve Jormungundr’un annesi; Odin’in alt edemediği rakibi Angrboda, bu kibirli tanrılar dünyasında kendi destanını yazma fırsatına ilk kez kavuşuyor.

3. İnsan Geleceğini Nasıl Kurar? - İlber Ortaylı

“Bir hedef bulacaksınız, o uğurda çalışacaksınız, hedefinizi gerçekleştirmek için bir yol arayacaksınız, yol yoksa da o yolu yapacaksınız. Bir defa geçtiğiniz yoldan da bir daha geri dönmeyeceksiniz. Çünkü lüzumsuz geri dönüş başarısızlıktır, tekrara düşmektir, ufku kapatmaktır. Hedef bulmak, yol açmak ve aynı yoldan geri dönmemek… Hayattaki gayemiz budur.”

İLBER ORTAYLI

Kendi kendinin mimarı olma ve hayata atılma… Yetenek, keşif, merak, potansiyel, heves, ayakta kalma güdüsü… Öğrenmenin, çalışmanın, düşünmenin yolları ve yöntemleri… Çalışacağız, okuyacağız, göreceğiz, planlayacağız, kendimize bir hayat kuracağız, tamam ama bunu hangi ölçüye göre yapacağız?

İlber Ortaylı bu kitapta kişinin hayattaki gayesini nasıl belirleyeceğini, hedefini nasıl koyacağını, geleceğini nasıl planlayacağını, potansiyelini nasıl değerlendireceğini yüzyılların içinde dolaşarak, tarihin büyük düşünürlerinin binlerce yıla meydan okuyan görüşlerini de yanımıza katarak izah ediyor. Kendimize her gün sorduğumuz ve cevap bulmakta zorlandığımız soruları kendi deneyimleri ve engin bilgisi ışığında yanıtlıyor. 

·         İnsan kendini nasıl inşa eder?

·         Potansiyelimizi değerlendirebilmek için hangi yeteneklere sahip olmalıyız?

·         İnsan hedefini nasıl koyar, geleceğe dönük planlarını nasıl yapar? 

·         Yeteneğimizi, merakımızı nasıl keşfederiz ve nasıl geliştiririz?

·         Kendi talihimizin mimarı olabilir miyiz?

·         Etrafa bakma sanatı nedir, nasıl öğrenilir?

·         Mutluluk neden hem hakkımız hem de görevimizdir?

·         En zor zamanlarda direnme gücünü nerede bulacağız ve ilhamı nelerde arayacağız?

İnsan Geleceğini Nasıl Kurar? yaşam tecrübesini paylaşmayı vazife bilen bir entelektüelden, İlber Hoca’dan, okurlar için bir yol açma, yol yapma, kendini inşa etme ve toplumu ayağa kaldırma rehberi. Platon, Seneca, Cicero, Farabi gibi bilgelerin ilhamı eşliğinde ve Yenal Bilgici’nin sorularıyla…

4. Yen - Esra Oflaz

Hepimizin kalp atışı eşsiz, biliyor musun sevgili okur? Ve hepimizin bedeninin gizli anatomisine açılıyor. Senin de anımsama vaktin geldi. Bu roman sihir içeriyor. Sen de çoklu algını hatırlayacak, duyusal olacaksın. Aslen iki sen varsın, iki ayrı evren sürümünde. Neden en iyi versiyonuna ulaşmak yerine, öğrencende sıkışıp ciltlendiğin yazgındaki tecrübenle yetinesin. Sıçrama zamanın geldi. Ruhun dürtüsünü yolladı benliğine, bu kitap eline geçti, bırak esrarengizleştirsin seni. Şimdi niyetini et, dikkatini ver ve sihir işlemeye başlasın yaşamında.

Esra Oflaz, kozmik anlatıcı kimliğiyle insanın yeryüzündeki varoluş öyküsünü sorguluyor, sorgulatıyor. İnsan ruhunun değişkenliğini anlatan roman, benlik sorgusuna bizi taşıyan ruhumuzun dip dalgasının yarattığı anaforu da dile getirir.

5. Dış Güzellik Yasaklansın Ruh Güzelliğine Geçelim - Yasemin Sakallıoğlu

Bir kadının “kendime yetebilirim” noktası diye bir şey var.

O noktadan sonra kapıyı kaç virgülün çaldığı sayıdan ibarettir...

6. Bilgenin Güncesi: Naval Ravikant Mutluluk ve Zenginlik Rehberi - Eric Jorgenson

Ne zengin olmak sadece şansa bağlıdır ne de mutluluk sadece doğuştan sahip olduğumuz bir özelliktir. Bu arzular ulaşılmaz görünebilir ama servet edinmek de mutlu olmak da öğrenebileceğimiz becerilerdir.

Peki nedir bu beceriler ve bunları nasıl öğreniriz? Çabalarımıza yön veren ilkeler nelerdir? İlerleme gerçekte neye benzer?

Naval Ravikant, servet edinme ve uzun vadeli mutluluk yaratma ilkeleriyle dünyayı büyülemiş bir girişimci, filozof ve yatırımcı. Bilgenin Güncesi: Naval Ravikant, Naval’ın son on yıldaki bilgeliğinin ve deneyiminin bir araya getirilmesinden oluşan, en aydınlatıcı röportajlarının ve en etkili düşüncelerinin bir derlemesi. Alışılagelmiş kişisel gelişim kitaplarından ziyade, Naval’ın kendi sözleriyle, daha mutlu, daha zengin bir hayata doğru kendi benzersiz yolunuzda nasıl yürüyeceğinizi anlatan bir rehber.

7. Ickabog - J. K. Rowling

Etrafına dehşet saçan bir canavar ve her şeye rağmen umudunu asla kaybetmemek üzerine müthiş bir macera.

İki at kadar büyük.

Gözleri ateş topu gibi parlıyor.

Uzun, jilet gibi keskin pençeleri var.

Ickabog geliyor…

Bir zamanlar Kornukopya Krallığı dünyanın en mutlu yeriydi. Bir sürü altını, hayal edebileceğiniz en zarif bıyıklara sahip bir kralı ve yediğinde insanı mutluluktan dans ettirecek kadar nefis yiyecekler sunan kasapları, pastacıları ve peynircileri vardı.

Her şey mükemmeldi – tabii efsaneye göre korkunç canavar Ickabog’a ev sahipliği yapan Kuzey’deki çamurlu ve sisli Bataklık Diyarı dışında. Ickabog’un çocukları terbiye etmek için onları korkutmak amacıyla anlatılan bir efsaneden başka bir şey olmadığını aklı başındaki herkes bilirdi. Fakat efsanelerin tuhaf bir yanı vardır, bazen kendi kendilerine can bulurlar.

Bir efsane çok sevilen bir kralı tahtından edebilir mi? Bir zamanlar refah içindeki bir ülkeye diz çöktürebilir mi? Peki bir efsane iki cesur çocuğu hiç istemedikleri, hatta akıllarının ucundan dahi geçmeyen bir maceraya sürükleyebilir mi?

Cesur olduğunuzu düşünüyorsanız eğer, bu kitabın sayfalarını çevirin; gerçeğin, umudun ve arkadaşlığın gücünün her şeyin üstesinden gelebileceğine dair, yaşayan en iyi hikâyecilerden birinin kaleminden yepyeni, nefes kesen bir masal keşfedeceksiniz.

8. Pes Etme Mucizeler Yolda - Kinsun

Her şeyin bir zamanı var ve her şeyin bir nedeni...

Hayatı kabullen. Her şey olması gerektiği gibi, korkma.

Sen de tam olman gereken yerdesin. Kalpten istediğin şeye ulaşmak için, zihninden geçenleri değil, tam da ihtiyacın olan deneyimleri yaşayacaksın.

Sakin ol. Geç kalmadın. Erken de değil. Kaç yaşında olduğunun bir önemi yok... Kimlerden ileri ya da geri olduğunun da...

Kaç yaşında hissettiğinin, kendini nerede görmek istediğinin ve şu an nerede olduğunun farkında olman mühim...

Yaşaman gerekeni yaşıyorsun sadece. Ne bir eksik ne bir fazla... Bil ki kusursuz bir düzen var senden gayrı.

İlmi ve iradesi dışında yaprağın bile kıpırdamadığı bir yaratan var, hatırla.

Beklentilerinin farkında ol ve onları minnetle değiştirmeyi öğren. Kanaat etmeyi ve şükretmeyi unutma. O vakit göreceksin ki mucizenin kendisisin aslında.

Mucize sensin.

9. Duygusal Açlık - Doreen Virtue

Beden iç dengesini sağlamak için sürekli sinyaller gönderir. Susayınca su ister, üşüyünce ısınmak... Bazen önlenemez şekilde iştahlıdır, bazen iştahsız.

Bazı özel zamanlarda özellikle bir yiyeceği yeme arzusu duymak basit bir tesadüf değildir. Beden her durumda iç huzuru vereceğini umduğu yiyecekleri yemeyi arzular.

Fazla yeme duygusu, iki nedene bağlıdır:

Birincisi duygusal açıdan daha iyi hissetme arzusu, ikincisi enerji düzeyini değiştirme isteği. Daha canlı, daha sakin, daha güvende, daha az öfkeli ya da daha az korkmuş hissetmek isteyen beden buna göre yeme eğilimini değiştirir.

Önlenemez yeme isteğini yorumlamak kötü rüyaları yorumlamaya benzer. Ne de olsa, kötü rüyalarla karşı konulamaz yeme arzusu arasında pek çok ortak nokta var. Tatsız düşüncelerle ya da duygularla yüzleşmekten kaçınma halinde ortaya çıkar kötü rüyalar... Aynı şekilde önlenemez yeme arzusu da çözümlenmemiş duyguların işaretidir.

Her gıda, belli bir ruh halinin aynasıdır.

Mesela fıstık ezmesine uzanan bir el, aslında eğlence arayışı içindedir. Tuzlu atıştırmalıklara yönelmenin stresi, öfkeyi ve endişeyi bastırma arzusuyla ilgisi vardır.

Peki siz ne tür bir duygusal yiyicisiniz?

Uzun yıllardır yeme bozukluğu alanında psikoterapist olarak çalışan Doreen Virtue’nin Duygusal Açlık adlı bu kitabı açlık hissinin altında yatan temel anlamı bulmanıza ve yediklerinizi doğru okuyarak kendi duygu haritanızı ortaya çıkarmanıza rehberlik edecektir.

10. Tacizci - Lars Kepler

40 DİLDE 14 MİLYON OKUR 

İzlendiğinden haberi olmayan genç bir kadının, evindeyken uzaktan çekilmiş videosu İsveç polisine gönderilir. Kısa bir süre sonra, kadının cesedi bulunur. Bir başka kaydın da gelmesiyle, polis, katilin kendileriyle bir oyun oynadığını, bir sonraki kurbanı haber verdiğini anlar. Soruşturmanın başına Margot Silverman getirilir. Hamile olan dedektif, bir süredir ortalarda görünmeyen Joona Linna’yı bulur, o da arkadaşı hipnozcu ve travma uzmanı Erik Maria Bark’tan yardım ister. Vaka derinleştikçe Bark, birinin geçmişte haksız yere suçlu bulunmasına sebep olduğunu düşünmeye başlar. “Kepler, gerilim sahneleri yaratma konusunda bir virtüöz. Kalp ilacı kullanıyorsanız okumayın.” 

The New York Times Book Review

11. Okumamak - Alejandro Zambra

“Haftalık edebiyat eleştirilerini bıraktığımda pek çok kez bazı kitapları okumamaktan ötürü haz duydum. Bu kitabın bir yazımdan ödünç alınan başlığının sebebi de kısmen bu. Aslında başlık bu seçkide bulunan birkaç konuya atıfta bulunuyor; edebiyat dünyasındaki sahtekârlıklara, yeniliklerin zulmüne, iç karartıcı zorunlu okuma listelerine, olağandışı ama artık kök salmış bir alışkanlık olarak kitapları hiç okumadan üzerine konuşmaya ve bir bakıma da başlık bulmanın zorluğuna. Fakat bu kitabın hepsinden öte okumaya bir övgü olduğu açık.”

Çağdaş Şili edebiyatının en parlak yazarlarından Alejandro Zambra edebiyat üstüne yazılarını Okumamak’ta bir araya getiriyor. Kendi edebiyat yolculuğuna da yer verdiği bu içten, bir o kadar da derinlikli yazılarında Bolaño’dan Tanizaki’ye, Cortázar’dan Kafka’ya, Buzzati’den Borges’e, Madam Bovary’den Yastıkname’ye birçok yazar ve eser hakkında tespitlerde bulunuyor.

12. Yürekteki Hayvan - Herta Müller

Başladığı yerde biten ve bittiği yerde başlayan bir roman: Yürekteki Hayvan. Herta Müller, diktatörün baskısı altında yaşamı ve yaşamın imkânsızlığını anlatıyor, düşünmeyi yasaklayan köy sessizliği ile yaşamayı cezalandıran kent gürültüsünün arasına sıkışmış insanları kendine özgü diliyle sayfalara taşıyor. Kuşatılmışlığa ve bir direniş alanı olarak dostluğa dair çarpıcı bir büyüme öyküsü bu, diktatörün ölümünden başka umudu kalmamış insanların, her şeye rağmen dayanışmanın ve ne kadar uzağa gidilirse gidilsin kapanmayacak yaraların öyküsü.

İnsan ilişkilerinin siyasi rejimin karanlık mengenesinde adeta büzüştüğü ve bireylerin yalnızlıkları içinde ne pahasına olursa olsun birer çıkış yolu aradıkları tüyler ürpertici bir yoksunluk ortamını betimleyen Yürekteki Hayvan, toplumsal baskının boğuculuğunu ve nefes alma arayışlarını metaforlarla örülü ince bir dille zihinlere kazıyor.

13. Kayıp Tanrılar Ülkesi - Ahmet Ümit

Berlin Emniyet Müdürlüğü’nün cevval başkomiseri Yıldız Karasu ve yardımcısı Tobias Becker, göçmenlerin, işgal evlerinin ve sokak sanatçılarının renklendirdiği Berlin sokaklarından Bergama’ya uzanan bir macerada, hayatı ve insanları yok etmeye muktedir sırların peşinde bir seri cinayetler dizisini çözmeye çalışıyor. Soruşturmanın Türkiye ayağında sürpriz bir ismin olaya dahil olmasıyla heyecanın dozu gitgide artıyor.

Kayıp Tanrılar Ülkesi, Zeus Altarı ve Pergamon Tapınağı’nın gölgesinde mitlere günümüzde yeniden hayat verirken, suçun çağlar ve kültürler boyu değişmeyen doğasını bir tokat gibi yüzümüze çarpıyor.

“O yüzden unuttuk dediğiniz yerden başlayacağım. Unutmanın bedelini ödeyecek unutanlar. Cezaların en şiddetlisiyle ödüllendirilecek saygısızlık yapanlar, kalbi yerinden çıkarılacak beni kalbinden çıkaranların, yüzlerinin derisi yüzülecek benden yüz çevirenlerin…”

14. Bilinmeyen Adanın Öyküsü - Jose Saramago

“Bir adam kralın kapısını çalmış ve ona demiş ki, Bana bir tekne ver.”

Bilinmeyen adaların kalmadığına inanılan bir dönemde bilinmeyen ada arama cesaretine sahip bir adamla böyle bir cesareti görüp hayatını değiştirebileceğine inanan bir kadının büyük usta Saramago’nun eşsiz anlatısında edebiyat tarihine geçen yolculukları böyle başlar. Emrah İmre’nin Portekizceden çevirisi ve Birol Bayram’ın desenleriyle okurun minör başyapıtlarından olacaktır Bilinmeyen Adanın Öyküsü.

“(...) ben bilinmeyen adayı bulmak istiyorum, o adaya ayak bastığımda kim olduğumu öğrenmek istiyorum, Bilmiyor musun ki, Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin, (...)”

15. Kalk Yerine Yat - Şermin Yaşar

Hayat bazen bir uyku sersemliğiyle karşılar bizi.  Üstümüze bir ağırlık basar, olmayacak yerde uyuyakalırız, tutulup kalır her yanımız. Hep özlemini çektiğimiz bir ses gelip uyandırır sonra, “Kalk, yerine yat” der ve insan bu sesin sıcaklığına tutunur. Ve evet, herkes günün birinde yerini bulur.

Şermin Yaşar’dan sağda solda uyuyakalmaktan tutulup kalmış, günün birinde uyanıp yerini bulmuş insanların sıradan ve bir o kadar da olağanüstü öyküleri…

Kitaplar Burada

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Romantizm ve Gözyaşı Dolu 'Aynı Yıldızın Altında' Kitabını Okuyanların Çok Hoşuna Gidecek Kitap Önerileri
Gülseren Budayıcıoğlu'nun Kitaplarını Sevenlerin Ayıla Bayıla Okuyacağı Kitap Önerileri
Okuma Alışkanlığını Tekrar Kazanmak İsteyenlere Yardımcı Olacak Birbirinden Şahane 27 Kitap Önerisi

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman