Toksik insanlar istemiyoruz etrafımızda 😤
Toksik insanlar istemiyoruz etrafımızda 😤
Her grupta hikayeler uydurmaya bayılan birisi vardır. Kimi zaman bu arkadaşınız hikayenin heyecanına kapılıp öyle bir atmaya başlar ki... Hele ki olay yaşanırken yanındaysanız 'Bunlar ne zaman oldu?' diye kendinizi sorgularken bulursunuz.
E, senin derdin dert de benimki patlıcan sanki! Hiç ettin sohbeti, tebrik ederim egoist insan.
Yürüyen ATM gibi hissetmemize neden olan bu arkadaşlara elinizi verdi mi kolunuzu kaptırma ihtimaliniz çok yüksek. Dikkatli olmak lazım yoksa o 50 liranın üzerine ancak soğuk su içersiniz.
Maaş gününü sizden daha sabırsızlıkla bekleyen ve yatar yatmaz 'ıslatmanızı' isteyen arkadaşlara 'hayır' demeyi öğrenmenin zamanı gelmedi mi? Ay sonunu İbrahim Tatlıses'in albüm kapağındaki gibi getiriyorsunuz çünkü sonra.
Güvenilmemesi gereken bir numaralı insan değil mi sizce bu kişiler? Ortak arkadaşınız kimse onu takip edecek ve o görüştüğü sürece sizinle görüşecektir. Sokakta görürseniz selam bile beklemeyebilirsiniz kimi zaman bu kişilerden.
Sömürdünüz hayat enerjimizi yemin ederim.
Yahu, konuşmayı sen başlatmışsın bari cevap ver! Yıldık vallahi. Bir de bu tipin şu modeli var: normalde grupta sürekli goygoy yapar, önemli bir şey olduğunda etiketleseniz de görür yine cevap vermezler. Ayrı bir tür.
Gitti canım patatesler!
Ara sıra takılırsınız kendisine fakat daha fazlasına kırılacağının da farkındasınızdır. Buna rağmen kötü espri yapmayı bırakmaz. E, ne yapacaksın? Mecbur sahte gülüş.
Hepimizin 'şimdi bunu dersem kavga çıkar' diye düşünmekten kelime haznesini geliştirmesine neden olan arkadaşları yok mu çevresinde? Tam bir yakınlık da kuramazsınız bu kişilerle.
Bu kişiler grupça karar verilen mekanı asla beğenmezler, hep kendi takıldıkları muhtemelen daha lüks mekanlarda takılmak isterler. Karar verilen yere gidersiniz, daha yolda başlarlar 'aman burası şöyle kötü, benim mekan şöyle iyiydi' diye. Tamam kardeşim, en iyisini sen biliryorsun, en iyi yerde sen takılıyorsun. Bi' sal da!
Bu kişiyle aranız muhtemelen iyidir ama ağzının bozukluğundan aşırı rahatsız olursunuz. Ama bir yandan küfürle o kadar özdeşleşmişlerdir ki bir şey de diyemezsiniz. Küfür etmeyi yeni öğrenmiş çocuklar gibi yerli yersiz sokuştururlar kelimeleri araya. Eve gelinince kulakları yıkamak suretiyle duyulanlar unutulmaya çalışılır...
Herkes biraz dedikodu yapar, hem de farkında bile olmadan. Fakat bazı arkadaşlarımız var ki, dinleri imanları dedikodu olmuş gerçekten... Sizleri dinlerken, size cevap verirken günaha girdiğimi hissediyorum dostlarım. O derece.
Sağ ol canım kardeşim, umarım sen de iyisindir? Menfaat ilişkisi için geldim deseniz daha samimi olacak gerçekten.
İki dakika eğleneceksiniz zaten, bu kişiler ortaya aşırı üzücü, can sıkıcı bir konu açar. Herkesin modu yerlerde, geleceği düşünerek karamsarlığa dalmış şekilde biter bu buluşma.
10 dakikayı, 15 dakikayı, hatta 20 dakikayı anlarız da... Dostlar nasıl beceriyorsunuz 1 saat geç kalmayı? Ayıp yav.
Aferin güzel arkadaşım, aferin. Boşa döktüm ben dili sana burada. Git sok bakalım başını yine ne belalara sokacaksan...
Bir de olanların hiç farkında değilmiş gibi davranmazlar mı? Nerede satılıyor bu seviye bir pişkinlik ya!
Bu arkadaşlar asla kendilerini frenlemeyi bilmezler, o yüzden de hep utanılacak bir olay olur. Bu yüzden ailenizle bile tanıştıramamış olabilirsiniz kendilerini, çünkü pot kırmaları sorunlara yok açacaktır... Ne diyelim, umarım bir gün akıllanırlar.
Bu kişilere direkt el sallıyoruz arkadaşlar. Size emek harcamayana siz de harcamayın...
#10 insanı kanser eder ama sevdiğinden katlanırsın. Düşmanıma vermesin
Eksik kalmış liste. Bir de barış güvercinleri var. Grupta iki kişi birbiri ile; yada bir kişi ailesi yada sevgilisi ile kavgamı etti? "Açılın ben doktorum" dercesine olayın üzerine atlayıp tarafları barıştırmak için canhıraş bir çaba içine girerler. Şimdi böyle okuyunca "E ne var bunda ne güzel işte" dedirtiyor ama öyle değil. Olayın kendi kendine de çözülecek kadar küçük, yada iki kişi arasında halledilmesi gerekecek kadar özel, yahut henüz müdahale edilmeyecek kadar sıcak olması önemli değil. Bu eleman tüm iyi niyetiyle yılışmaya başlar, kavga eden tarafları bıktıracak bunaltacak şekilde barıştırmaya çalışır. Haddini de bilmez. Karşı tarafı tanımıyordur ama arayı bulmak için telefon numarasını ister. Haklı olduğunuzu düşündüğünüz için kırgınsızdır barıştırma çabalarını geri çevirirsiniz. Bu gider karşı tarafla sizin adınıza konuşup ne kadar üzgün olduğunuzu anlatır. Barıştığınızda da alakası olmasa bile günün kahramanı gibi kasılır.
#12 #15 #16 #17 bunlar benim🤗