Tabii hayret ve heyecanın büyüklüğü kaybındaki hüznün ve üzüntünün şiddetini de artırıyor. Sadece üzülmek de gideni geri getirmiyor.
Hülasa şu veya bu sebepten çıkan bunca orman yangınının, kül olan onca ağacın ardından bizler bireysel olarak ne yapabiliriz?
Devletin, bakanlıkların, politikaların üzerine düşen görevlere burada özellikle girmeyeceğim çünkü bunları hatırlatmak benim işim değil. Ben küçük çapta kendi dünyamda neler başarabilirim onu düşünüyorum ve düşündüm yıllarca.
Öncelikle yukarıda bahsettiğim gibi tek bir ağacın hatta tek bir canlının bile yaşamının ne denli önemli olduğu aklımızdan hiç çıkmamalı. Bu noktada ormanlarımızı temiz tutmalı ille de kırık camlara çok dikkat etmeliyiz. O her bir parçanın mercek görevi görerek orman yangınlarına sebep olduğunu unutmamalıyız.
Elbette sosyal sorumluluk projeleri kapsamında gerek topluca gerek bireysel olarak gücümüz nispetinde ağaç dikebiliriz ya da gönüllü kuruluşlara destek olabiliriz. Eminim hepimiz bu samimi niyetleri içimizde barındırıyoruz. Çünkü biz böyle bir neslin böyle bir ecdadın böyle bir medeniyetin torunlarıyız.
Yazımı özellikle uzun tutmuyorum. Mesele anlaşıldı zira.
Vakit birlik olarak yitirileni yenileme vakti!
Kaybettiğimiz her bir canlı için hepimizin tekrar başı sağ olsun.
Instagram
Facebook
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio