Hepsinin Mantıklı Bir Açıklaması Vardır...Bakarken Ürpereceğiniz 13 Korkunç Mekan

Hassasiyetiniz varsa okumadan önce bir kere daha düşünün. 😅

1. Yerinden Oynayan Tabutlar, Barbados

1807 Temmuz'unda Bayan Thomasina Goddard'ın cesedi basit ahşap bir tabutla mezar odasının en üst katına konuldu.Daha sonra delilik intihar ve cinayet gibi kötü şöhrete sahip Chase ailesi kondu.  Ailenin reisi kötü biriydi; kölelerine karşı öyle zalimdi ki adamı ölümle tehdit ederlerdi. 

22 Şubat 1808'de bebek Mary öldü; büyük ihtimalle babası bebeği kızgın bir anında öldürmüştü. Zavallı bebek ağır metal bir tabutla mezara kondu. 

Birkaç ay sonra ailenin tuhaflığıyla bilinen delikanlısı Dorcas, kendini bahçedeki bir dolaba kilitleyip havasızlıktan öldü. O da aynı mezara kondu. Dış kapıya geldiklerinde iki kişi kapıyı açtı. Ağıtlar yakarak tabutu taşıyanlar onu takip ettiler, taş basamaklara yöneldiler. Sadece el fenerinin ışığı vardı. Mezarın iç kapısı açıldı ve herkes korkuyla bağırdı. Bebek Chase'in tabutu, konulduğu yerin tam karşısında ve baş kısmı yukarıda olarak dik duruyordu. Ağıt yakanlar tabutu düzelttiler ve Dorcas'ı kız kardeşinin yanına koydular. Bir ay sonra albay Chase, kendini öldürdü. O da aynı mezarlığa kondu.

 8 yıl sonra Chase'lerden olan bir çocuk daha öldü ve mezarlığa getirildi. Bu süre içinde menteşeler paslanmıştı. Kapıyı iki kişi ancak açabildi.İçeri girenler korkuyla kala kaldılar! Bayan Goddard'ın tabutu normal yerindeydi ama Chase ailesinin tabutları ortalığa saçılmıştı. Bu çok tuhaftı; zira her birini dört kişi ancak kaldırabiliyordu. Bir ay sonra mezarlığa çiçek koyan bir kadın 'çatırtı' sesleri ve 'inliyen birinin sesi'ni duydu. Kadının atının ağzından korkudan köpükler gelmeye başladı ve sonradan veterinerde tedavi görmek zorunda kaldı. Ertesi Pazar kilisenin dışında bağlı duran atlar korkuyla dörtnala tepeler kaçmaya başladılar ve oradan da denize ölüme atladılar. Mezarlığın adı gittikçe kötüye çıkıyordu. 

Sırada Samuel Brewster'in cenazesi vardı. Kimi Küba, kimi Haiti'den gelen 1000 kişilik kalabalık bir cenazeydi. Şiddetli bir fırtına vardı ve dört köle, kurşun tabutu taşıyorlardı; ki yine insanın kanını donduran aynı manzarayla karşılaştılar: tabutlar yine ortalığa saçılmıştı. Bu noktada işe adanın valisi Lord Combermere karıştı. Sonraki cenazeye bizzat katıldı. Bu seferki, tabutunun yeri hiç bozulmayan Thomasino Goddard'ın kızı Thomasino Clarke'ın cenazesiydi. Vali mezarlıkta bir yeraltı dehlizi olup olmadığına baktı (ki hiç yoktu). Adamlara yeni tabutu getirmeden önce ters çevrilmiş tabutları düzeltmelerini emretti. Sonra zemini ince kumla kaplattı ve kapıya yeni bir kilit taktırdı. Son olarak kapı alçıyla mühürlendi. Vali ve adamları alçı ıslakken yüzüklerini iz bırakacak şekilde bastırdılar.18 Nisan 1820'de güneşli bir günde vali son kez mezarı açtı. Kapıdaki mühür bozulmamıştı. Ustalar alçıyı kırdılar ama kapıyı ancak bir iki santim açabildiler; çünkü kapıya bir şey dayanıyordu.Mezara girdiklerinde Dorcas Chase'e ait bir kol kemiği gördüler, tabutun kenarından dışarı sarkmıştı. Bayan Goddard'ın tabutu dahil bütün tabutlar yine rastgele yerdeydi. Vali pes etti. Cenazeyi başka bir yere gömdürdü. Londra Bilim Müzesi ve Fizik Araştırmaları Derneği' nden araştırmacılar olayı araştırdılar ama hiçbir cevap bulunamadı.

2. Anderlecht Veteriner Okulu, Brüksel

Brüksel'deki Anderlecht Veteriner Okulu, yenilenmesiyle görevli ekiplerin binaya korkudan girememesi sebebiyle yalnızlığa terk edildi.

Binada bulunan kavanozlardaki hayvan örnekleri, küflenmiş malzemeler ve şırıngalar gibi veterinerlik araç gereçleri görenlerin tüylerini ürperten cinsten.

Kavanozlardaki hayvan beyinleri ve vücut parçaları sebebiyle okulun bölümleri 'Korku Laboratuarları' olarak da adlandırılır.

3. Winchester Mystery House, San Jose

1881 yılında ünlü silah üreticisi Oliver Winchester’in dul eşi, Sarah Winchester, Winchester tüfekleri ile vurulan kişilerin  ruhlarından korunması gerektiğine karar verdi. Bir medyum, Sarah’a bu korkusu üzerine, Kaliforniya’daki 

köşküne sürekli oda eklemesini, böylece onu kovalayan ruhlardan kaçabileceğini söylemiş.

Kulağa oldukça garip gelse de,  Sarah Winchester bu fikre inanmış olacak ki, köşküne ölene kadar tam 100 oda ve bir o kadar da merdiven inşa ettirmiş.  Ölümünden sonra, Sarah’ın hayaletinin hala köşkte olduğuna inananlar yok değil. Şimdilerde bu köşk, paranoyanın insana neler  yaptırabileceğini görmek isteyenler için ziyarete açık!

4. St. George kilisesi

'Lanetli' bir kilise, ürkütücü bir sanat enstolasyonu sayesinde kapanmaktan kurtuldu. Çek Cumhuriyeti'nde bulunan Lukova köyündeki St. George kilisesi, 1968 yılında bir cenaze töreni sırasında tavanın çökmesinin ardından kendi haline terk edilmişti.

Tören sırasında tavanın çökmesinin uğursuzluk olduğuna inanan köy halkı, ortaçağdan kalma kiliseyi bir daha kullanmamış ve kilise 40 yıldan uzun bir süre çürümeye terk edilmişti. Ancak sanatçı Jakub Hadrava, kiliseye yaptığı onlarca ürkütücü hayalet enstolasyonuyla dünyanın dört bir yanından turistin kiliseyi ziyaret etmesini sağladı. Şimdi sıra ve koridorlarında örtülerle kaplı beyaz hayalet figürleri bulunan kilise, ziyaretçilerin bağışladığı yardımlar sayesinde açık tutuluyor. Alçıdan yapılan hayalet figürlerinin ürkünç ışıklandırma sayesinde geceleri daha da korkutucu görüldüğü belirtiliyor.

5. Şeytanın Ayak izleri, İngiltere

İngiltere’nin Devon kentinde 8 Aralık 1855 gecesi ve bunu takip eden 2 gece karın üzerinde insan ayak izine benzemeyen izler görülmüş. 6 cm genişliğinde, 20 cm uzunluğundaki bu ayak izleri160 km boyunca hep aynı şekilde görülebiliyormuş.

Geceyarısından sabaha kadar bedeni görülmeyen bir ayakizi tüm Devon şehrini gezmiş ve ayak izlerini heryere bırakmış. Herkes bu ayak izlerinin sahibini merak etmiş ancak kimse ne olduğu belli olmayan bu şeyi görmeyi başaramamış. . Bazıları bu ayak izlerinin şeytana ait olduğuna inanılıyor.

6. Woodchester Mansion, Cotswolds, İngiltere

Taştan yapılmış yaratık bezemeli süslemeleriyle bu 19. yy'a ait Gotik konutun tepesinde bir kule var, ikonik öğelerle kaplı ve bal rengi kireç taşıyla yapılmış. İnşaatı sırasında, Katolik sahibi ölünce, 1873'te terkedilmiş.

Cadılar bayramı veya doğa üstü bir gece için çok uygun olan ev tenha ve derin bir vadinin ortasında konumlanmış.

2- Dünya Savaşı süresince, geçici askerler için morg olarak kullanılmış. Dedikodular koridorlarda gezinen hayaletlerin vardığından şüphelenildiğini söylüyor.

7. Renwick Hastanesi, Roosevelt Island, New York

Bu terkedilmiş çiçek hastalığı hastanesi, granit kaplamaları, bindirmeli parapetleri, mansard çatısı ile Gotham'ın korkunç tarihini anımsatıyor. Yüz yataklı hastane, önceleri korkunç hastalıklar yüzünden karantinaya alınan göçmenleri barındırmış. Devam eden 4,5 milyon Dolarlık restorasyon projesi sonunda 2013 yılında halka açılması planlanıyor. Proje, site üzerinde dev kelebeklerin yerleştirilmesi konulu bir sanat projesini de içeriyor.

8. Thelema Manastırı, Sicilya

Pagan freskleriyle dolu bu manastır, bir zamanlar dünyanın en ünlü “satanist seks partisi” mekanıydı. Film yapımcısı Kenneth Anger, manastırın bir filmini yaptı fakat bu film gizemli bir şekilde ortadan kayboldu. Manastır bugün yıkılmanın eşiğinde.

9. Changi Plajı, Singapur

Singapur İkinci Dünya Savaşı sırasında meydana gelen Sook Ching katliamı sebebiyle burada pek çok Japon öldürüldü. Binlerce Çinli, Japon karşıtı olmakla suçlanarak katledildi. Bu plajda, ölen Çinlilerin hayaletlerinin görüldüğü söyleniyor. Bu olayı ürpertici boyutlara taşıyan şey ise, görüldüğü söylenen hayaletlerin arkalarında kan lekeleri bırakması!

10. Bhangarh Hisarı, Hindistan

Hindistan Rajasthan’da Jaipur ve Alwar arasında bulunan bu hisarın ilginç bir efsanesi var. Bir kara büyü ustası olan Singhia herkesin burada öleceğini ve ruhlarının sonsuza kadar orada hapsolacağını söyler. İlginç nokta ise bu bölgede ne zaman bir ev yapılsa çatısı çöktüğü için çatısız yapılıyor olmasıdır. Gece olduğunda burada bulunanların geri dönemediği söylentisinin yanı sıra hükümetin, gün batımından sonra buraya ziyareti yasakladığını da belirtmek gerek!

11. Çığlık Tüneli, Niagara Şelaleleri

Ontario Bu tünelin gerçekten de tüyler ürpertici bir hikayesi bulunuyor. Rivayete göre bundan yüzyıl önce tünelin güney çıkışına yakın bir çiflik evi varmış. Bir gece evde yangın çıkmış ve kıyafetleri tutuşan küçük bir kız çocuğu tünele doğru koşmaya başlamış. Bir yandan kıyafetlerinden kurtulmaya çalışan kız tünelin ortasında yere düşmüş ve orada ölmüş. İddiaya göre eğer gece tünelin ortasında dikilip bir kibrit yakarsanız alevi hemen sönüyor ve bir kız çığlığı işitiyorsunuz!

12. Berry Pomeroy Kalesi

Totnes Lanetli olduğu konusundaki ünü ile 14’üncü yüzyıldan kalma bu kale birkaç efsaneye ev sahipliği yapıyor. Bu kalenin iki ünlü hayaleti var. Biri beyaz kadın diğeri de mavi kadın olarak adlandırılıyor. Efsaneye göre adı Margaret Pomeroy olan ‘beyaz kadın’ lakaplı hayalet, kıskanç kız kardeşi tarafından kalenin zindanlarına kapatılıp, açlıktan ölüme terkedilmiştir. Mavi kadının kim olduğu bilinmese de, ziyaretçileri akıl almaz bir biçimde kalenin harabe kısımlarına çekmekte olduğu söylenmektedir.

13. Mary King's Kilisesi, Edinburgh

17. yüzyılda veba hastalarının içinde ölüme terk edildikleri bu kiliseyi ziyaret edenler, kollarına ve bacaklarına görünmez bir yaratığın dokunduğunu iddia ediyorlar.

Yöre sakinleri bunun anne babası tarafından 1645’te burada terk edilen Annie isimli bir kızın hayaleti olduğuna inanıyorlar.

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!