Hepsinin Benzer Alışkanlıkları Vardı! Einstein'den Virginia Woolf'a Dahilerin 5 Ortak Özelliği

Dahi olmanın sırrı sizce nedir? Olağanüstü bir zihin ya da yaratma becerisi mi?

 İnsanlık düşünme yeteneğini keşfettiğinden beri, bu kapasiteyi geliştirmeye çalışıyor. Bu soru, iki farklı araştırmacıyı oldukça meraklandırmış olsa ki onları insan dehasının nasıl ortaya çıktığı konusunda yıllarca araştırma yapmaya itmiş. Gelin birlikte araştırmanın sonucunda ortaya çıkmış olan, dahilerin hemen hemen hepsinde görülen ortak özellikler neymiş öğrenelim...

Profesör Craig Wright yirmi yılı aşkın süre dahiler üzerinde çalıştı. Şu an Yale Üniversitesinde Deha İnsanlar eğitimi vermekte.

Blog yazarı ve öğretmen Henrik Karlsson da yirmi tanınmış dahi hakkında kırk iki biyografiyi inceledi ve çocukluklarını araştırdı.

Birbirlerinden hiç haberi olmadan aynı araştırmayı yapmış bu iki adamın bir ortak noktası vardı: Dahilerin karakter aşamalarını gruplandırıyor olmak. Yani, her biri 'dahilerin zekiliğine yardımcı olan karakteristik özellikleri' listesi yapmıştı. Bu iki çalışmayı birleştirdiğimizde ortaya Adım adım nasıl deha olunur? sorusunun cevabı çıkıyor. 

Gelin birlikte bu maddeler neler içeriyormuş bir bakalım. 👇

1. IQ seviyeniz dahi olmak için çok da önemli değil. Ortalama bir zeka yeter de artar bile.

İşin garibi, son derece yüksek IQ sahibi olmak dahi olmak için önemli bir faktör değil. Wright, ortalama zekanın üzerine çıksanız bile, diğer faktörlerin daha önemli olduğunu vurguluyor. Karlsson da aynı şekilde. Birincisi çevrenizle ilgili. Başarı konusunda çevrenizin düşündüğünüzden fazla etkisi var.

2. Bir deha, sosyal çevre ve koşullar tarafından yaratılır.

Wright, doğru yerde, doğru zamanda olmanın avantajından bahsediyor. Bill Gates bunun en iyi örneklerinden biri. Ergenlik döneminde ülkedeki bilgisayar laboratuvarına yakın yaşıyordu ve ailesi zengindi.

Da Vinci'nin Rönesans döneminde Floransa'da olması ya da Einstein'ın Almanya ve İsviçre'nin sağlam eğitim ortamlarında büyümesi için de aynı şey söylenebilir.

3. Eğitim önemli ama kendini geliştirmek daha önemlidir.

Karlsson, Blaise Pascal ve Woolf gibi bazı dahilerin evde eğitim gördüğünü söylerken, 'Buna gerek yok. Kendi kendine çalışmaları yeterliydi. Özellikle kendi kendilerini keşfetmeye bırakıldılar.” diyor.

Yoğun merak genellikle dahileri bu kendi kendine eğitime yönlendirir. Profesör Wright, bu içgüdünün Da Vinci'yi anatomi, matematik, sanat ve hatta uçuş eğitimi almaya teşvik ettiğini söylüyor. Aynı merak, geniş bir konu yelpazesinde öğrenmeyi de çekici kılıyor. Bilgileri benzersiz bir şekilde bir araya getirmek dahiler için zevkli bir his.

Entelektüel kapasitesi olan biri genç yaşta ulaştığı eğitimle ya da kendini geliştirmesiyle başarıya ulaşıyor.

Karlsson, Virginia Woolf'un babasının öğretmen olmasının avantajından bahsediyor. Thomas Hardy ve Alfred Lord Tennyson gibi ünlü İngiliz Edebiyatı şairleri ile dost olması da kritik bir nokta. Size şans gibi gelse de aslında çevresel bir etken. Bu ünlü yazarlar Woolf'un evine akşam yemeğine uğrardı. Virginia'yla sık sık konuşurlardı ve o da bir çocuğun anlaması güç konuşmaları şaşkınlıkla dinlerdi.

Bunların yanında, eğer o bunun için çalışıp kendini o yönde geliştirmeseydi bu konuşmaların hiçbir yararı olmazdı elbette.

4. "Öğrenmenin eğlencesi can sıkıntısını geçirir."

'Can sıkıntısına dalmak, dahi insanların hayatlarında evrensel olarak görülen bir noktadır.”

Günümüzde çocuklar eğlenmek için birçok şeye sahipken, Karlsson okuduğu dahilerin çoğunun açlıktan öldüğünü söylüyor. Dahası, çoğu izole bir yaşam sürmüş. Kasıtlı olarak veya hastalık nedeniyle olsun, genellikle oyun arkadaşları olmayan insanlardı.

Örneğin Voltaire, Musk, Teddy Roosevelt, Tesla, John Stuart Mill ve Descartes çocukluklarını mahalle çocuklarıyla dışarıda okumak yerine kitap okuyarak geçirmişler. Böylece, kendi kendine çalışmak onlar için “zihinlerini meşgul etmenin' bir yolu idi.

5. Hayal etmek ve oyunlaştırmak çözüm bulmayı kolaylaştırır.

Alt tarafı hayal deyip geçmeyin. Beyninizi aslında çok geliştiren bir şeydir hayal kurmak. Örneğin, Mozart'ın kız kardeşi ona “ebedi çocuk' dedi.“ Ayrıca bir 'sihirli flüt' hakkında bir opera yazdı ve hayali arkadaşları vardı.

35 yaşında iken Picasso, hayatını bir çocuk gibi resim yapmaya çalışarak geçirdiğini söylemişti.

Einstein'ın aynı zamanda “çocuk benzeri bir zihniyete” sahip olduğu söyleniyordu ve serbest oyun anlamına gelen “spiele” gibi alışılmadık çözümler düşünme yeteneği vardı. Cevabı oyunlaştırırdı.

Bütün bunlar Mozart kadar tuhaf olman ya da kendini Descartes gibi kilitlemen gerektiği anlamına gelmiyor elbette. 😂

Wright ayrıca, derin düşünmeyi oyuna benzeten çocuk benzeri bir zihnin faydasına da dikkat çekiyor. Bu 'fikirlerle serbest oyun' olarak geçiyor. 

Meraklı bir tavır benimsemek, ilginç bir konu hakkında biraz araştırma yapmak zihninizi geliştirmenin bir yolu olabilir.

Her zaman fazladan kredi dersi alabilir ve hayali bir arkadaş edinebilirsiniz.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir👇

Bazen Sorunu Çözmek İçin 3 Kelime Yeterli Olabilir! İlişkiyi Canlı Tutmanın Sırrını Açıklıyoruz
Yıllardır Bizi Duyamadıkları Düşünülüyordu: Yeni Bir Araştırmaya Göre Yılanlar Çığlıklarımızı Duyabiliyor!
Rahmi Var Ama Sperm de Salgılıyor! Doğum Yapmasıyla Meşhur Erkek Deniz Atları

Popüler İçerikler

Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
YORUMLAR
05.03.2023

dejavu z

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ