Tarih, geçmişten gelen bilgiler ışığında geleceğe yön veren bir bilim dalıdır. Arkeoloji de tarihi araştırmalarda kullanılan en önemli bilim dallarından bir tanesidir. Tarihteki saklı ve gizli kalmış olayları aydınlatmak için kullanılan bu bilim dalı, insanların ilgisini her zaman fazlasıyla çekmiştir.
Biz de bugün sizler için tarihin akışını değiştiren, tarihe yön veren arkeolojik kalıntıları Brightside'dan derledik.
Tarihte neler olmuş, beraber bir göz atalım isterseniz.
Toprak askerler ya da diğer bir adı ile Terra Kotta askerleri, ilk Çin imparatoru Qin Shi Huang mezarında bulunan heykellerdir. M.Ö. 210 tarihinde yapılan heykeller, 1974 yılında Çin Halk Cumhuriyeti'nde bir çiftçi tarafından bulunmuştur. Bu heykellerin ordunun ''ilklerin imparatoru'' olarak bilinen Qin Shi Huang'ın mezarını koruduğuna inanılır. Kesin olmamakla birlikte, yapımında 700 bin kişinin çalıştığı söylenmektedir.
Ölü Deniz Yazmaları bir kısmı İbranice, bir kısmı da artık kullanılmayan Aramice ile kağıt, deri veya bakır plakalar üzerine kaydedilmiş 40000 adet el yazması parçasından oluşmaktadır. Bu parçaların bir araya getirilmesi ile tam 500 kitap yeniden oluşturulmuştur. Hristiyanlığın ve Museviliğin bilinen en eski yazılı kaynakları olarak geçer. Bu yazmalar, Kumran Vadisine yerleşmiş olan bir dini topluluğun tarihçesini aydınlatmıştır. Özellikle bu yazmalar, topluluğun günlük yaşamı hakkında detaylı bilgi sahibi olunmasını sağladı.
Bu tarihi yazıt, İngiliz gezgin Robert Sherley tarafından 1598 yılında Pers İmparatorluğu'nda, ya da günümüzdeki adıyla İran'da, bulunmuştur. Bisutun Dağının bir uçurumunda yer alan çok dilli bir yazıt ve büyük bir taş kabartmadır. Ahameniş İmparatorluğu zamanı 1. Darius döneminde hazırlanmıştır. Yazıt, bu imparatorun toprakları genişlettiğinden bahseder.
Olduvai Gorge 1911 yılında Alman böcek bilimci Wilhelm Kattwinkel tarafından keşfedilmiştir. Tarihi eserin bulunma hikayesi de oldukça ilginç: Alman bilim insanı, bir gün bir kelebeğin peşine düşmüş ve onu yakalamaya çalışırken bir anda tarihi yapıya denk gelmiş. Yani tesadüf eseri bu önemli tarihi kalıntının bulunduğu da söylenebilir.😁 Bu tarihi eserin ne ile ilgili olduğuna gelirsek; çevresinde Hominini (insansı) türü kalıntılarına rastlanmıştır.
Hominini: Homo cinsi ile pan cinsinin iki türünü, onların atalarını ve ortak atalarının nesli tükenmiş olan soylarını içeren ''homininae'' alt familyasından bir grup.
Angkor Vat, bugün Kamboçya'nın Angkor antik kentinde yaptırılmış dev bir tapınak şehirdir. 1115 - 1145 yılları arasında 2. Suryavarman tarafından yaptırılmıştır. Yapı, günümüze dek oldukça sağlam bir şekilde korunabilmiştir. Ülkeye gelen turistlerin de en çok ziyaret ettiği yerdir bu arada.
Truva veya Troya, Kaz Dağı eteklerinde, Çanakkale il sınırları içinde yer alan tarihi bir kenttir. Homeros tarafından yazılan İlyada'da bahsi geçen Truva Savaşı'nın gerçekleştiği antik kenttir. 1870'lerde Alman arkeolog Heinrich Schliemann tarafından keşfedilmiştir. Truva antik kenti 1996 yılından beri Milli Park statüsündedir.
Bu tarihi düzenek, astronomik konumları için hesaplamak için tasarlanan eski mekanik bir hesap makinesidir. 1900 yılında, Yunan Elias Stadiatos, eski çağlardan kalma bir batık keşfetti. Bu batmış bir yük gemisiydi. Ahşap bir buluntu olan bu tarihi kalıntı, o dönem ahşap buluntuları korumaya yarayan yöntemler henüz olmadığı için düzenek çıkarıldıktan kısa bir süre sonra bozuldu.
Denisova insanları Homo cinsinden bir insansı olup, Neandertaller ve anatomik olarak modern insanın yakın akrabası olarak geçer. Denisova insanları, yaklaşık 40000 yıl önce Altay Dağları ve Güney Sibirya'da yaşardı. Bulunan bu diş de o dönemde yaşayan bir insanın azı dişi diye tahmin edilmektedir.
Pompeii, İtalya'nın kısmi özerk bölgesi Campania'da, Napoli şehri yakınlarında bulunan ve hala yıkıntı bir halde olan Antik Roma kentidir. Bu kent, 1748 yılında tesadüfen keşfedildi. Pompeii Unesco'nun Dünya Miras Listesi'nde olup İtalya'nın en popüler turistik bölgelerinden biridir.
Lascaux Mağarası, Fransa'nın Dardogne bölgesinde, Montignac yakınlarında yer alan bir mağaradır. İçerisinde Cro-Magnon insanlarına ait duvar resimleri bulunmaktadır. Ayrıca, içerisinde 2000'den fazla hayvan ve insan çizimleri vardır.
Cro-Magnon: Modern insanın atası olarak bilinmektedir.
Rosetta Taşı ya da Reşid Taşı, Mısır'da kale yapımındaki bir kazı sırasında rastlantı eseri bir Fransız askeri tarafından bulunmuştur ve Mısır'da Fransızlar tarafından kurulmuş enstitüye gönderilmiştir. Taş, belli başlı 3 Mısır tapınağına gönderilmek amacıyla 3 farklı dilde yazılmıştır. Böylelikle Mısır asilleri ve halkı bu antlaşmayı rahatlıkla okuyabilmiştir.
Machu Picchu, bugüne kadar çok iyi bir şekilde korunarak gelmiş bir İnka antik şehridir. Urubamba Vadisi üzerine kurulmuş olup, Peru'nun Cusco şehrine yaklaşık 90 km uzaklıktadır. Şehrin İnkalı bir hükümdar olan Pachacutec Yupanqui tarafından 1450 yılında inşa ettirildiği tahmin edilmektedir. 200'den fazla merdiven sistemi ile birbirine bağlı olan bu taş yapının bugün bile hala birçok taşı sağlam durumdadır.
listede gobeklitepeninde bulunmasi gerekirdi. hatta listenin en basinda en onemli maddesi olarak bulunmaliydi. keza bize medeniyetin yerlesik yasamdan tarimdan daha once basladigini gostermistir.
heinrich schliemann arkeolog değil definecidir
Uluburun Batığı ve Göbekli Tepe'yi de ekleyebilirsiniz.