Belki de Hepsini İlk Kez Duyacağınız Nadir Görülen Sıra Dışı Psikolojik Bozukluklar

Beynimizin ne kadar gizemli ve garip olduğunu anlamamıza yardımcı olan, pek yaygın olmayan psikolojik bozuklukları sizler için derledik. Keyifli okumalar!

Erotomani

Birilerinin kendisine aşık olduğuna inanma durumudur. ‘Herkes bana aşık’ diye düşünürler. Hasta, hayali hayranlarının gizli sinyaller ve telepati yoluyla kendilerine mesaj verdiklerine inanırlar. Kişi sevgilisi sandığı kişiden reddedilirse bile bu reddedilmeyi, sevgilisinin ilişkilerini toplumdan gizlediğine yorar.

Quasimodo Sendromu

Beden dismorfik bozukluğu olarak da bilinir. Kişinin dış görünüşüyle hayali bir kusur ile aşırı uğraşmasıdır. Kendinde bir kusur olduğuna ilişkin kaygı duymasıyla, sürekli aynada kusurlu bulduğu bölgeleri inceler. En sık üzerinde kaygılandığı bölgeler yüz, burun, cilt, göz ve saçlardır. Bu hastalar, kaygılarından eve kapanmaya meyillidir ve aşırı kaygı duyulması intihar girişimine kadar gidebilir.

Kriptomnezi

Zihnin daha önceden okuduğu bir eseri, dinlediği bir müziği veya yaratıcı bir imgeyi tamamen unutmasına rağmen bilinçaltında yer etmesi sonucu aynı eseri farkında olmadan üretebileceğini (kendisine ait bir fikir sanması yüzünden) öne sürmesidir. Genellikle yaratıcı işlerle, sanatla uğraşan insanların başına sıklıkla gelir.

Alice Harikalar Diyarı Sendromu (Todd Sendromu)

Zaman, vücut ve cisim görüntüsü algılamada sorunlar yaşanmasıdır. Sendroma sahip kişiler, nesneleri olduğundan daha büyük, küçük, uzak, yakın görme eğilimindedir. Kendi vücuduna ve düşüncelerine yabancılaşma süreçleriyle karakterize olur. Kimi zaman kişinin vücudunu dışarıdan izlemesi ya da rüya görüyormuş gibi hissetmesine neden olur. Ayrıca vücudun algısını idrak etmedeki bozukluk görsel ve işitsel illüzyonlar ile açıklanır

Stockholm Sendromu

Kaçırılan kişinin, kendini kaçıran (rehin alan) kişiye aşık olma, bağlanma durumudur. Bu sendrom adını gerçek bir olaydan alır. 1973’te Stockholm’da yapılan başarısız bir soygun sonucu, rehinelerin kendini rehin alanlara karşı sempati duyması ile mahkemede aleyhine şahitlik yapmayı reddetmekle kalmayıp, para toplayıp savunmalarına da yardımcı olması olayına dayanır.

Lima Sendromu

Stockholm sendromunun tam tersi olan sendrom. Burada kaçıran, rehin alan kişinin rehineye karşı derinden bir bağlılık hissetmesi, sempati duymasıdır. Rehin aldıkları kişilerin arzularına yenilirler, ki bu durum suçluluk duygusu ve vicdani kararsızlıklardan kaynaklı denilebilir. Bu sendrom da gerçek bir olaya dayanmaktadır. Peru'nun Lima kentinde gerçekleştirilen bir rehin alma hikayesinden adını almıştır.

Münchausen Sendromu

Kişinin hastaneye sık bir şekilde gidip, tıbbi müdahaleye ihtiyacı olduğunu uydurma hikayelerle anlatmasıdır. Bazı kişiler,  kendilerinin hastaymış gibi görünmesi için kendine zarar vermekten de kaçınmazlar. Bu rahatsızlık ismini  Baron Münchausen'den almıştır. Rivayete göre Münchausen, savaşta yaşananları kendi yaşamışcasına abartılı bir şekilde anlatması ile ünlenmiş ve bu sendromun literatüre girmesine yol açmıştır. Richard Alan John Asher, 1951 yılında hastanede gereksiz yere dolaşıp tedavi almak isteyen bir grubu bu isimle tanımlamıştır.

Yabancı El Sendromu

Kişi ellerinden birisinin kendine ait olmadığına, bilincinden bağımsız hareket ettiğine inanır. Bu sendroma sahip kişilerde elin hareketlerini beynin yarım kürelerinden biri kontrol eder fakat bu kontrol kişinin isteği dahilinde değildir. Nörolojik bir sendromdur.

Likantropi

Kişinin kendini kurt adam sanmasına ilişkin sanrıya verilen durumdur.  Hasta kişi kendi ağız ve dişlerinin şeklinin değiştiğine, vücudunun tüylendiğine inanır. Baldır ve karın bölgesinde vücudun küçülmesi düşüncelerinden dolayı ağrı ve yanma hissederler.

Capgras Sanrısı (Sahtekar Sendromu)

Kişi tanıdığı kişilerin yerine onlara çok benzeyen sahtekarların geçmiş olduğuna dair sanrılar yaşarlar. Hasta onlara atfedilmiş kötü davranışların kendilerine benzeyen bir başka kişi tarafından yapıldığını iddia edebilir. Sendrom kafasına darbe almış kişilerde, epilepsi ve demans hastalarında da görülebilir.

Apotemnophilia (Vücut Bütünlüğüne İlişkin Kimlik Bozukluğu)

Kişinin herhangi bir uzvunu kendine ait hissetmemesidir. Bu kişiler vücudunun nereden itibaren kendilerine ait olmadıklarını belirtebilir ve sağlıklı bölümünü kesmeye veya zarar vermeye de istek duyarlar. Nörolojik bir hastalıktır ve tedavisi henüz yoktur.

Cotard Sanrısı

Kişi kendinin ölü ya da var olmadığına inanır. Vücutlarındaki tüm kanının çekildiğine veya iç organlarının olmadığına inanır, ayrıca vücutlarının çürüdüğüne yönelik düşünceleri de baskındır.

Kluver-Bucy Sendromu

Kişide hafıza kaybı, nesnelere karşı cinsel çekim ve yenilemeyen nesneleri yeme isteği oluşur. Hasta kişi bazı zamanlar bildiği kişi ve nesneleri tanımakta zorlanabilir. Temporal lob’da oluşan hasardan kaynaklanır.

Paramnezi (Çarpık Anımsama)

Anıların çarpıtılması sonucu olmuş bellek bozukluğudur. Kişi içinde bulunduğu mekanın aynı zamanda iki kopyası olduğuna inanır. Bir başka deyişle, paralel evrenlerde yaşıyor hissiyatı içindedir.

Psikolojik Rahatsızlıkları Birer Yaratık Olarak Resmeden Sanatçının Bu Çizimlerin Mutlaka Görmelisiniz!
Hangi Psikolojik Rahatsızlığa Daha Yakınsın?
İstisnasız Herkesin Birkaç Tanesinden Muzdarip Olduğu 17 Psikolojik Sendrom

Popüler İçerikler

"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
YORUMLAR
26.07.2020

Şu Stockholm sendromu çok abartılmıyor mu? Sonuçta rehin alan kişilerle birlikte vakit geçirip onları daha yakından tanıyan, amacını, derdini anlayan biri o insana yakınlık hissederse bu normal olamaz mı? Yani illa ortamın yarattığı baskı ve stres neden oluyor diyebilir miyiz? Normalde de, biriyle geçirdiğimiz birkaç saatten sonra duygu ve düşüncelerimiz oluşmuyor mu? Ayrıca insan her zaman iyi insanlara da aşık olmuyor.Bunun doğru veya yanlışlığının sınırı nedir ya da nasıl anlarız gerçekten, kafama takıldı bak şimdi😅

08.12.2020

aslında normal gibi gözükebilir ama şöyle düşün her zaman filmlerdeki gibi olmuyor sana silah doğrultmuş ve parayı alınca amacını tamamlayınca seni öldürecek birine aşık oluyosun zaten bana göre kızların "Bad Boy" "Keko" tiplere aşık olması ve kendi kendini üzmesi de bu sendroma benzer hatta neredeyse aynı ama sebebini bilmiyorum bi insan neden celladına aşık olur?

26.07.2020

Her insanın hayatında Erotomani rahatsızlığı olan en az bir kişi bulunur. Benim bir arkadaşım-eskiden arkadaşım- kim kendisi ile 3 sn bakışsa ''Bu bana aşık.'' düşüncesi ile karşıdakine takıyordu kafayı cvlöjxgrfvşlç

26.07.2020

6 kişi neye gülerek tepki vermiş? Yarın ne olacağımızın garantisi var mı?

TÜM YORUMLARI OKU (15)