Ölümün kendi gerçekliği yetmezmiş gibi bir de üstüne böyle gerçekleri var... Biz şaştık kaldık. Siz de bakmak isterseniz buyrun içeriğimize...
Ölümün kendi gerçekliği yetmezmiş gibi bir de üstüne böyle gerçekleri var... Biz şaştık kaldık. Siz de bakmak isterseniz buyrun içeriğimize...
Amerika'nın New York ve New Jersey eyaletlerindeki yasalara göre, eğer ölen kişinin dini inancına uygun değilse, aileleri beyin ölümü konseptini reddedebiliyor.
Bu durum eğer ölen kişinin gözleri açıksa 10 dakikada gerçekleşiyor. Kapalı ise 24 saati buluyor.
Bilim insanları bir gün onları hayata geri döndürebilmeyi umut ediyormuş...
Aslında olan şey, öldükten sonra bedendeki sıvı miktarı azalıp kuruduğu için, deri daha gerilere çekiliyor. Bu nedenle uzamış görüntüsü verebiliyorlar.
Ornitin ve lisin amino asitlerinin, bakteriler tarafından bölünmesiyle ortaya çıkıyorlar.
19. yüzyılda 'zehirli teorisi' olarak geniş alanlara yayılan teoriye göre, çürüyen cesetlerden çıkan hava hastalıkların yayılmasına sebep oluyor. Bu teori daha sonra 'tohum teorisi' ile yer değiştirdi.
Cesetler eyalet sınırlarından çıkmadığı sürece...
Retort olarak da bilinen ölüyü yakma haznesinin sıcaklığı Fahrenheit'da 2000 dereceyi buluyor.
Bu yas fotoğrafları evlerde sergileniyor, yakınlara gönderiliyor ve hatta madalyonlara koyuluyordu.
Bu derinliği, Londra belediye başkanı belirledi.
Şehirde huzurevi bulunmaması ve sadece küçük bir hastaneye sahip olması, yaşlı insanların ana karaya taşınmasını gerektiriyor. Ama aşırı soğuk nedeniyle cesetlerin zar zor çürüdüğü doğru.
Bu tabutların içine zil ve hava tüpleri gibi eşyalar konularak, insanların diri diri gömülmesinin engellenmesi amaçlandı.
Festivalde tabut yarışları, donmuş somon atışı, soğuk suya dalış ve donmuş tişört yarışmaları düzenleniyor.
Bunu yapmalarındaki amaç ise ölen kişinin ölüm anına dair ipuçları toplamak. Buna aynı zamanda 'mikrobiyal saat' de deniyor.
Dedikodulara göre Kral II. Charles bunun için 6000 pound ödemiş.
Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda herhangi bir koku oluşmadığı ve bahçelerde kullanılmasının sakıncalı olmadığı belirtildi.