İvet, son aylarda dünyayı adeta esir alan koronavirüsle ilgili yaptığı çalışamalardan da söz etti:
'Bilgisayar destekli yaptığımız simülasyonların çok farklı alanlara uygulanma şansı oluyor. Benim bu anlamda en fazla yoğunlaştığım konular, son yıllarda nörolojik hastalıklar oldu. Özellikle kanser tedavisine yönelik ilaç tasarımlarında da epey çalıştım. Hatta şimdilerde koronavirüs ortaya çıktıktan sonra, bununla ilgili de grubumuz çok yoğun bir şekilde çalışmaya başladı. Virüsün hücreye girmesine nasıl engel olabiliriz, çoğalmasını nasıl azaltabiliriz, o tür sorulara yanıt arıyoruz. Şu anda birkaç laboratuvarda bizim simülasyonlar sonucu tahmin ettiğimiz birtakım verilerin deneylerle doğrulanmasına çalışılıyor. Özellikle belirli bir protein üzerine odaklandık. Virüsün yüzeyinde, insan hücresinin reseptörlerini tanıyan Spike proteinleri var. Bu proteinlerle, virüsün hücre içine girmesini sağlayan ACE2 reseptörleri arasındaki etkileşime engel olarak, virüsün vücutta enfeksiyon yaratmasının önüne geçmeye çalışıyoruz. Bu etkileşimin önüne geçecek ilaçların peşindeyiz. İlginç olan gözlemlerimizden biri ise antikoagülan dediğimiz kan sulandırıcı bazı ilaçların, buna yardımcı olabileceği yönünde.'
sayin ivet baharin basarini takdir ediyorum, kariyerinde daha nice basarilar diliyorum ama bundan gurur duydugumu soyliyemiyecem. en buyuk beyinlerimizin, en kalifiye insanlarimizin baska ulkere hizmet etmesinden gurur duymak kadar sacma bir durum olabilir mi? aksine bu insanlara kendi ulkelerinde kariyerlerini ilerletebilecekleri kendi kalibrelerinde is ve arastirma imkanlari sunmadigimiz icin utanmamiz gerek. emin olun bu imkanlar olsa cok azi amerikada yada baska ulkelerde yasamaya devam ederlerdi.
Yahudi her millette zeki insan
Tebrikler... :)