Hepimize Birçok Görevin Düştüğü Çok Yönlü Bir Sürecin Başındayız. Şimdi Birlik ve Şefkat Zamanı!

Bu yazıyı sonuna kadar oku lütfen. Çünkü sana farklı bir perspektif kazandıracağına oldukça eminim. 

Ulus olarak acımız büyük. Şimdi tek kısa, orta ve uzun vadenin çıkışı DAYANIŞMA ve kolektif birlik halini yaratma. Bu birliğe HİZMET edecek herkesi bir arada tutma. Topraklarımız, yeryüzümüz, insanlarımız büyük bir afet yaşıyor. 10 il etkilenirken en çok yara alan illerde derin travmalar ve travmasal yaslar var. Ülkenin tümü günlerdir seferber oldu. Devlet, millet, kamu ve sivil toplum örgütleri herkes kendi imkanları dahilinde en iyisini yapmaya çalışıyor. Yemekler, kıyafetler, çadırlar, battaniyeler... Ekipler canla başla, zor koşullarda çalışıyor. Onlar büyük kahramanlar gerçekten. Şahit olunan durum herkes için bir kolektif yas, kolektif üzüntü. Tabi tüm bunlar olurken iyi ve kötünün bir arada olduğu bu dünyada kaotik durumlar, yanlışlar, yağmalamalar, öfke, sinir her şey bir arada yaşanıyor. Tıpkı hayatın içindeki en küçük farklı bir problem yaşanırken olduğu gibi...

Çok yönlü, çok salınımlı uzun bir süreç başladı...

Acil yardımlar, müdahaleler bittiğinde, sayılarını tarihin sayfalarında hep üzülerek anacağımız kayıplar ortaya çıkacak. Sonrasında fiziken yaralı olanlar, tedaviler, hastalıklar, ruhsal anlamda travmalarına pansuman arayacak olanlar, çocuklar, gençlerimiz, onların geleceği, ülkeye katkıları... Bu cümle sen de ben de biliyorsunuz ki uzar gider.. 

Şehirleri, binaları yeniden yapılandırırken bir ulusu, bir ülkeyi de yeniden yapılandırmamız gerekecek ve her şeyden önemlisi YENİ TÜRKİYE’nin YENİ İNSANINI...

Daha önce sana yeni dişil, yeni eril, yeni birlik hali dediğim, kadınıyla, erkeğiyle, BİR olmayı, EŞİT imkanlar ve insanlık haklarıyla yaşamı tekrar inşa etmeyi öğreneceğiz... Bunun nasıl yapılması gerektiğiyle ilgili görüşlerimi daha sonraki yazılarımda ayrıca detaylıca anlatacağım. 

Tarihin sayfalarına baktığınızda da, 19.yy’ın son savaşlarına ve ulusumuzun yaşadığı Kurtuluş Savaşı’na da baktığınızda da en büyük çıkış yolu birlik ve dayanışma hali olmuştur. Bu YENİ İNSANIN şefkatle yapması ise kesinlikle esastır, diye eklemek istiyorum. 

Gelelim acil ihtiyaçlar sonrası birbirimize SAHİP ÇIKMAK için ortaya çıkacak ihtiyaçlarımıza...

Dediğimiz gibi bu uzun vadede ilgili, bilgili herkesin ŞİMDİ ve BURADA hizmet edeceği bir sürecin başlangıcı ve bu süreçte adaletin iki yüzünü de ortaya koymamız gerekiyor. Hem yıkıcı olup işe yaramayanları atacağız hem de yapıcı olup niyet, enerji ve efor ortaya koyacağız. Bu şu demek;

HERKES ZAMANI GELDİĞİNDE DÜRÜSTÇE, KORKUSUZCA TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYACAK DEMEK! Ve bunu yaparken de REKABET, KİN, NEFRET, ÖFKE, KISKANÇLIK duyguları gibi erilleşmiş dünyanın bize dayattıklarıyla değil, DAYANIŞMA ve iş birlikteliği ile yapmak demek. 

Çünkü zaman BEN değil, BİZ olma zamanı...

İlk maddi manevi yardımlarınızı eminim çoğunuz yaptınız. Ama herkesin enerjisini maddi ve manevi BİZ olmak için önümüzdeki zamanlarda da doğru kullanması gerekecek. Herkes kendini aynı anda tüketirse sonra ihtiyaç olduğunda doğru, aklı selim bilgi kalmayacak.

Bunu lütfen dikkate alın. Her meslek grubu için dalga dalga yayılan farklı ihtiyaçlar olacak. Bu toplumun her bireyinin bu yaraların uzun vadeli etkilerini dindirmek için TOPLUMSAL ŞEFKAT ellerine ihtiyacı olacak. Tıpkı yine tarihin sayfalarındaki Fatima'nın elleri gibi.. 

Şimdiden sonra yazacaklarım herkesin kendi zihin dünyası, yaşam amacı, varoluş sebebi için bence iyice düşünmesi gerekenler. Eminim kendinize yakın olanı hissedecek ve bulacaksınız. Benim görevim bu aşamada size bunları hatırlatmak.

Çocuklardan başlayalım...

Depremde bir sürü annesiz, babasız yetim kalan çocuk olacak. Bazılarının akrabaları onları sahiplenecek. Aileler büyüyecek, geçim sıkıntıları olacak. Onları bulup yardım edebilirsiniz. 

Bazı çocukların kimsesi kalmayacak. Eğer maddi ve manevi durumunuz müsait ise koruyucu ailelik imkanları artacak. Ortada maddi imkanları kalmayan çocuklara okul, imkan sağlamakla ilgili ihtiyaçlar olacak. Manevi olarak onları geleceğe taşımak için desteklenmeleri gerekecek. 

Gençlere gelelim.

Onları ISTIRAPTAN çıkarmak ve topluma kazandırmak gerekecek. Burada evet psikologlar, psikiyatristler, davranış bilimleri uzmanları gereecek. Ama bunun dışında da içinde IŞIK ve ŞEFKAT olan herkes katkı sağlayabilecek. Bir sarılma o kadar çok şeye bedel olacak... 

Okul, kariyer danışmanları onların yolları için destek verirken, maddi imkanları olanlar destekleyecek. 

Abilik, ablalık edilecek. Bunu herkes yapabilir. 

Yetişkinler için...

Ailelere varlıklı aileler destek verirken, büyük işletmeler iş imkanları sağlamakla ilgili fırsatlar sunacak. Onların ruhsal yolculukları ve yeniden topluma kazandırılmaları için yine ilgili, bilgili arkadaşlar çalışacak. 

Yaşlılar için...

Onların konuşmaya ihtiyacı var. Dertleşmeye ihtiyacı var. Gidip ziyaret edeceğiz. 

Yeni İNSAN bunlara enerji verdiğinde sonra KENDİ ENERJİSİNİ de sakinleştirmeyi, arındırmayı bilecek. Bunun tekniklerini hayatına almayı yargılamadan normal bulacak.

Bütün bu saydıklarım başta ÖZŞEFKAT ve sonra ŞEFKAT vermekle olur. 

Çünkü ülke olarak RUHSAL GÜÇLENMEYE İHTİYACIMIZ VAR! Olayı yaşayanların ve onları sarmalayacak olanların. Lütfen bunu unutmayalım. Bu güçlenmenin yolu da dediğim gibi başta kendine sonra herekese şefkat verebilmekten geçiyor. 

Şimdilik bunlar ilk düşünebildiklerimiz. Daha bunun dalga dalga eklenen sosyolojik gelişimini görüp dayanışma halinde çalışacağız. 

Hayatını kaybeden herkes NUR içinde yatsın. Allah rahmet eylesin... 

Şefkatle kucaklıyorum.

Linktree

Instagram

Popüler İçerikler

Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Bakanlığın Gıda İfşaları Devam Ederken En Fazla At ve Eşek Etinin Satıldığı Şehirler Belli Oldu
YORUMLAR
14.02.2023

"Ülkenin tümü günlerdir seferber oldu. Devlet, millet, kamu ve sivil toplum örgütleri herkes kendi imkanları dahilinde en iyisini yapmaya çalışıyor. "bu yazıdan sonra özür dilerim ama okumayı bıraktım. Siz bu devleti, kamuyu eleştirmezseniz 10 yıl sonra tekrar aynı şeyleri konuşuruz. Hala korkuyoruz, hala eleştirmeye çekiniyoruz. Evet devlet gerçekten seferber oldu ya aynen.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ