Hepimizde Belirtileri Bulunan Ama Fark Etmediğimiz Sendrom: Overthinking (Aşırı Düşünme)

Düşünme, insanın var olmasının bir parçasıdır. Her insanın gerçekleştirdiği bu eylem, bazı insanlarda aşırılık boyutuna ulaşınca psikolojik rahatsızlıklara neden olabilir. Aynı düşünceleri tekrar tekrar, bütün detaylarıyla düşünmek Overthinking'i ortaya çıkarmaktadır. İngilizceden dilimize 'aşırı düşünme' olarak yansıyan bu kavram hayatımızı büyük ölçüde etkilemektedir. Devamı içeriğimizde.👇

Overthinking, sabit bir düşüncede kalarak neler olduğunu ve daha sonrasında neler olacağını sık sık düşünme biçimidir.

Bu durumun iki boyutu söz konusudur. Biri geçmişteki pişmanlıkları hafifletmeyi amaçlarken, diğeri geleceğe dair olayları kurgulamaya odaklanır. Bu durum daha ilerde de bireyde korku, stres, mutsuzluk, tatminsizlik, depresyon gibi problemleri gün yüzüne çıkarır. Problem çözme ile karıştırılmaması gereken bu durumda, birey harekete geçmek yerine fazla olumsuz düşünceden etkilenir. Daha da negatif tutum sergiler ve motivasyonu düşer. Her insan bazı dönemlerde kendini fazla takıntılı hissedebilir. Ama bunun bir sınırı vardır. Aşırı düşünme günlük yaşantınızı etkileyecek kadar hayatınızı kaplıyorsa burada bir problem vardır. 

Overthinker insanların özellikleri;👇

1. Utandığınız anları sık sık anımsamak.

2. Yüksek sesle kendi kendinize konuşmak.

3. Sürekli düşünmekten uykuya dalmada problem yaşamak.

4. Devamlı "Eğer şöyle olsaydı..." diye başlayan cümleler kurmak.

5. İnsanların hoşunuza gitmeyen davranışlarını tekrar kafanızda canlandırmak.

6. Etrafınızda olan şeyleri fark etmeyip sürekli gelecek ve geçmişi odaklı yaşamak.

7. Endişelerinizi sürekli aklınızda tutup çözüm bulmak yerine nedenlere odaklanmak.

8. Mesajlarınızı ve maillerini tekrar okuyarak o anlara dönmeye çalışmak.

Peki bu durumun önüne geçip nasıl kontrol altına alabilirsiniz?

Yukarda belirtilen maddeler siz de varsa, paniklemenize gerek yok. Bunun önüne geçebilir ve aşırı düşünmeyi kontrol altına alabilirsiniz. Bu durumu dizginlemeniz için yapılabilecekler ise;

Sosyal medyadan uzak durun!

media.smallbiztrends.com

Aşırı düşünmenizin nedeni kişilerse onların yaptığı şeyleri, gittiği yerleri görebileceğiniz alanlardan uzak durun. Kim sevgilisinden ayrıldıktan sonra, tekrar tekrar profiline girip bakmıyor ki? İşte bu süreçte problem, azalmak yerine gittikçe artıyor. Bunun önüne geçmek sizin elinizde. Düşünmeyi bırakamadığınız kişilerin, karşınıza çıkabileceği hiçbir platforma girmemelisiniz. Bu alışkanlığınızı sınırlandırabilir ve sosyal medyaya girme sürenizi azaltabilirsiniz.

Egzersiz rutini oluşturun.🏋️♀️

Birçok psikolojik rahatsızlığının, düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme ile üstesinden gelindiği bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Düşüncelerden kurtulmanızı sağlayan ve mutluluk hormonu salgılayan egzersiz, overthinker probleminin önüne geçecektir. İlk zamanlar rutininizi oluşturmakta zorlansanız da, iki hafta içinde artık egzersiz yapmadığınızda kendinizi rahatsız hissediyor olacaksınız.

Kendinize yeni sosyal ortamlar edinin.

Devamlı olarak aynı kişiler ile aynı yerlere gitmek, bir süre sonra size monoton gelmeye başlayacaktır. Bu süreçte tekrar sizi düşünmeye itecektir. Bunun önüne geçmek için, yeni sosyal ortamlar edinmelisiniz. Bu bir kurs olabilir. Orada tanıştığınız yeni insanlarla, farklı aktiviteler yapabilirsiniz. Bu durum başka şeylere adapte olup, artık geçmişi ve geleceği düşünmemenizi sağlar.

Kariyerinize odaklanın!👩💻

İşinize odaklanmak, kafanızı meşgul edecektir. Sürekli yapacak bir şeyleriniz olması düşünmemenizi sağlar. Size zarar veren hem motivasyonunuzu hem enerjinizi alan düşünceler yerine, işinizi iyi şekilde yapabilmek için vakit harcarsanız, psikolojik olarak daha iyi hissedersiniz. Bunun devamında başarıya ulaşır ve artık hayatınız eskisinden de iyi durumda olur.

Overthinker, yani geçmişimizde yaşadığımız şeyleri tekrar tekrar düşünmek veya geleceğe endişe ile yaklaşmak bizi daha mutlu etmeyecek. Enerjimizi, motivasyonumuzu sıfıra indiren ve bize negatif duygular yükleyen bu durumun önüne geçmekte yine bizim elimizde. Sadece durup düşünmek yerine harekete geçmeli ve anda kalmalıyız.

Siz yukarıda belirttiğimiz maddelerden kaçını yaşıyorsunuz? Yorumlarda kimin daha overthinker olduğunu konuşalım.👇

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

Bildiğiniz Bütün Güzellik Yarışmalarını Unutun! 1971'de Yapılan Bi' Acayip Bacak Güzeli Yarışması
20 Yaşındaki ve Şimdiki Hallerine Bakınca Hem Üzen Hem de Umutlandıran Ünlüler
Nazar Değmesin! Uyumlu ve Eğlenceli Halleriyle Hepimizi Kıskandıran Çift: Afra Saraçoğlu ve Mert Yazıcıoğlu
Çocuklarımız Risk Altında! Dünya Çevre Günü’nde Geleceğimiz İçin Harekete Geçelim
Bir Televizyon Programından Daha Fazlası: Sosyal Deney Olarak Susam Sokağı

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
YORUMLAR
10.06.2021

Utandığım anlardan ziyade aşağılandığım anlar ara ara aklıma gelir. Durduk yere tadımı kaçırmam konusunda üstüme yoktur bence. Lisede kızlara hava atmak için çömezliğimle uğraşan Eren, ilkokulda sırf çocuğum diye uğraşıp insanlar ile iletişimi ilk azaltanlardan biri olan Sercan -ya da Serdar mıydı ne karın ağrısıysa işte-, yine sessiz birisiydim diye zevkine uğraşan, hakaretler eden ve hatta dövmeye kalkışan Alperen iti, lisede bir kız ile arkadaşça foto çekilip Insta'ya atınca görür görmez abartılı kıskançlık taslayan ve hatta ölüm tehditleri savuran çakma sevgili Burak... Bu pezevenkleri asla unutmayacağım ve asla hakkımı helal etmeyeceğim. Ahirette cehennem burunlarının diplerinde olsa tekmeleyip aşağı atarım. Bunlar ve bunlar gibi piç kuruları yüzünden çekingenliğim arttı. İnsanlarla konuşmaya korktum. 25 yaşımdayım, yakında askere ve belki de işe gideceğim ama hala böyleyim. Bazen 'Keşke susmayıp karşılık verseydim' diyorum, bazen de 'İyi susmuşum da onlar gibi olmamışım' diyorum.

10.06.2021

Bu bende var galiba. Zaten tahmin etmeyi de takıntı yapmış birisiyim. Sadece salonumun kapısı gıcırdasa hemen 'Aha babam salona girdi büyük ihtimal. Telefonunu şarja koyabilir ve oradaki laptopu görünce aklına ben gelebilirim ve yanıma gelip PC başında çok durduğumu düşünüp gözümü dinlendirmemi söyleyebilir ve gözlüğümden memnun olup olmadığımı söyleyebilir...' gibi sonsuza gidebilecek bir akıntıya kapılıyorum. İçimden söylüyorum tabi ki :) Bazen kendimi kaybedip mırıldandığım da oluyor ki bir keresine babam görüp 'Kimle konuşuyorsun oğlum?' dedi ve hop diye toparlandım. Tahminlerim tutmasa tutana kadar devam ediyorum. Tutsa da seviniyorum ve gaza gelip yine devam ediyorum. Bir türlü bırakamıyorum. Faydasız olduğunu biliyorum da bırakamıyorum işte :) Evde tekken de bazen sesli yapıyorum. Çenem durmuyor yeri geldiğinde. Bazen kalbim hızlanıyor, nefesim kesiliyor falan ama hiç bunları bile takmıyorum. Durum ciddi mi yoksa evham mı yapıyorum hiç bilmiyorum vallahi.

10.06.2021

Uyku zaten zorla çağırdığım bir şey. Uykum geldiği için uyuduğum günler bir elin parmağı kadardır belki de. Kafam hiçbir zaman boşalamıyor. Kafayı yastığa koydum mu hemen 'Fida Film' introsu ile seansa başlıyoruz. 'Yahu bir dur iki dakika da uyumaya çalış' diyorum da, tırt. Kendime laf geçiremiyorum. Geçmişi de düşünmeden edemem, geleceği de. Pişmanlıklarla, 'keşke'li cümleler ile dolu mazim ayrı, kaygı ve gerilim dolu geleceğim ayrı. Bebeklik arkadaşım ile ta 2009 - 2010 senelerinde yaptığım Facebook konuşmalarına bakarım ara ara. Ta aynı senelerden bugüne kadar çektiğim videolara bakarım. Evet. Yıllarca o videoları asla silmedim ve bir yığın flash bellekte saklarım hala. Bazı dosyalar o aptal hafıza kartımın bir sorunu yüzünden silindi gitti ve delirdim resmen. İki tane bebeklik dostum var sadece ama biri İzmir'de, diğeri de İstanbul'da. Yıllarca göremiyorum onları da. O yüzden, onlarla çekildiğim fotoğraflara, videolara artık bir şey olmasını asla istemem.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ