Hepimiz İkiyüzlüyüz! Felaketlerden Kurtarılan ve Haksız Biçimde Yaşamlarını Yitiren Çocuklara Tavrımızı Konuşmalıyız

Her çocuğun temel haklarına kavuştuğu bir dünya dileğiyle...

114 kişinin yaşamını yitirdiği, yüzlerce vatandaşın evsiz kaldığı İzmir'deki depremin ardından mucize kurtuluşlara şahit olduk ve enkaz altından çıkarılan her çocukla birlikte gözyaşlarına boğulduk.

Enkaz altından çıkarılan Elif Perinçek'in Türkiye'nin yas tarihine umudu aşılayan bu fotoğrafı uzun süre konuşuldu. Öyle ki, fotoğrafın çizimi kupa bardaklara basılıp satılmaya bile başlandı. Elif'in enkaz altından sağlıklı bir şekilde çıkmasından daha mutluluk verici bir şey yok elbette ama sonrasında olanlar size de garip gelmedi mi?

Medya, bakanlar, ünlülerin yoğun biçimde ilgilendiği ve sürekli bir yerlerden fırlayanların hayatı boyunca eğitim masraflarını karşıladığı minik Elif şu an sadece iyileşmeye çalışıyor.

Ama bir türlü rahat bırakmıyoruz. 'Show must go on'un vücut bulduğu ülkemizde herkes yardım sırasına girdi ancak kimsenin derdi iyilik değil. Öyle olsaydı içeriğin devamındaki sorulara yanıt alırdık.

Bu çocukları hiçbirimiz tanımıyoruz, çalışırken gördüğümüzde kafamızı çeviriyoruz, görmezden geliyoruz; neden hiç kimse onların eğitim masraflarını üstlenmiyor?

Elif'in hayatı boyunca bir bursunun olması, eğitim masraflarının karşılanması ve hayata tutunması için her şeyin yapılması tabii ki bizi ziyadesiyle mutlu eder. Çünkü her çocuğun hakkı olan aslında bu. 

Peki Elif'e yardım elini uzatan 'zenginler' neden bir kere bile çocuk işçiler için bir şey yapmıyorlar?

Bir diğer mucizemiz Ayda... Enkaz altından çıkınca yaşadığı şaşkınlık, annesini çağırması, köfte ve ayran istemesi derken Ayda birkaç gün boyunca medyanın ilgi odağıydı.

Tabii ki Ayda ve enkaz altından sağ çıkarılan herkes bu ilgiyi, sevgiyi hak ediyor, hatta daha fazlasını... Onlar kurtuluşun olduğuna dair inancımızı taze tutmamızı sağlıyorlar. Ancak dedik ya, kimse iyilik için uğraşmıyor; herkes kendini gösterme derdinde...

Ayda'nın bulunduğu hastaneye köfte ve ayran yağmuru sürerken, bunu sağlayan markaların depremin başından bu yana nerede olduğu kafaları karıştırdı.

Öyle ya, büyük bir deprem oldu ve pek çok vatandaş evsiz kaldı; çadır kentte yaşam devam ediyor. Bu kadar süre boyunca hiçbir köfteci aşevi kurmayı düşünmemişken, Ayda'nın hiç ihtiyacı olmadığı kadar köfte ve ayrana sahip olması çok garip değil mi?

Mucizemize ara verip, bir diğer çocukla devam edelim: Beyaz Show'a çıkarılan Gizem'i hatırlıyor musunuz?

Gizem, çıktığı bu televizyon programında babasının işsiz olduğunu, ayağına giyecek bir botu bulunmadığını söylemişti. Programın ardından Gizem'e bot yağdığını biliyor musunuz, hem de hiç ihtiyacı olmadığı kadar?

Peki sonra ne oldu? Bir sürü botu olan Gizem, tek göz odada şofbenden sızan gazla yaşamını yitirdi.

İdil ve İpek... Enkaz altında kalan iki kardeşten büyüğü olan İdil sağ bir şekilde çıkarılırken, minik İpek ablasının yanında, enkaz altında yaşamını yitirdi.

Kardeş acısının nasıl büyük bir şey olduğu bir yana, İdil'in İpek'in ölümünü anlattığı her saniye bir show'a dönüştürülerek her yere yayıldı.

Ve tabii ki küçücük bir çocuğun enkaz altında ne işi olduğunu sorgulayamayacak zihinler "melek oldu" paylaşımlarında bayrağı kimselere bırakmadı.

twitter.com

İpek zaten melek gibi bir çocuktu; şimdi melek olmadı. Deprem vergileri farklı kaynaklara yönlendirildiği, müteahhitler malzeme çaldığı, doğal afetler için yeterince önlem alınmadığı için hayata veda etti İpek.

Öyle olsaydı kapalı olan köy yolu nedeniyle hastaneye götürülemeyen üç yaşındaki Muharrem de melek olurdu ama babası cenazesini sırtında çuvalla taşımak zorunda kaldı.

Bunun üzerine söylenebilecek başka bir söz yok sanki...

Çok büyük bir felaket yaşadık, acımız çok taze ve önümüzü göremiyoruz...

Elif'in, Ayda'nın, İdil'in ve enkaz altından çıkarılan herkesin hayatı çok ama çok kıymetli, uzun bir ömürleri olsun ama felaketler gerçekleşmeden de kenetlenelim; her çocuğun hakkı bu...

Popüler İçerikler

Öğretmen Olmak İçin Şartlar Değişiyor: Öğretmenler Artık Üniversiteden Sonra Atanamayacak!
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'dan 1 Mayıs Açıklaması: "Taksim Uygun Değildir"
İlk Buluşmada Alman Usulü Hesap Ödediği İçin Buluştuğu Kişinin Cimriliğinden Dem Vuran Kadın Tartışma Yarattı
YORUMLAR
06.11.2020

Onedio’nun daha haklı bir yazısını görmedim👏

06.11.2020

+1 katılıyorum.

06.11.2020

Onedio'da gördüğüm en iyi yazı ve en haklı isyan kesinlikle bu.

06.11.2020

Geçenlerde oturduğum bir kafede 2 çocuk tartıyla içeri girdi masa masa geziyorlar. Hayırsever! bir vatandaş çocuklara aç mısınız diye sordu.. Sonra oturduğu yerden 5 metre ötedeki garsona "bu çocuklar açmış 2 simit ver hele, benim hesaba yaz" dedi bağıra çağıra.. Bi yandan da çevresine bakıyor insanlar ona bakıyor mu diye. Sonra 2 garsona daha aynısını söyledi. Sonra yaklaşık 10 m ötedeki kasiyere de yine oturduğu yerden bağırıp "o 2 simidi benim hesaba yaz" dedi. Çevresine baka baka. Şimdi bu o.ç. iyilik mi yaptı. Çocukların karnı doydu eyvallah ama gönlü aç kaldı. O kadar kişinin içinde rencide oldular. Adama kalkıp 2 tokat atmak geldi içimden. Diyeceğim o ki. Çoğu yardım populist ve şov amaçlı ne yazık ki.

06.11.2020

Aynen birader.. Ertesi gün billboard lara baktım.. Belki oraya da ilan vermiştir diye. Aklıma geldikçe deliriyorum

TÜM YORUMLARI OKU (25)