#6 çok tatlı 😍
#6 çok tatlı 😍
Yalnız hissetmek hem insanlarda hem de kurtlarda olan bir davranıştır ancak onlar bunu uluyarak ifade ederler. Kurt ulumalarının bir sürü anlamı olabilir ancak ilginç olan, bu ulumalar özledikleri partnerlerine, arkadaşlarına hatta liderlerine 'seni özledim' anlamına geliyor olabilir.
Bebeklerin baş parmaklarını emme alışkanlıkları yavru fillerde de görülür. Ancak onlar baş parmakları yerine hortumlarını emiyor. Genellikle yavru fillerde görülen bu davranış bazen kendini gergin hisseden ya da bir konuda emin olmayan yetişkin fillerde de görülür.
Balinalar şarkı söyleyebilir, hatta bazıları popüler olan şarkılar bile söyleyebiliyor. Söyledikleri şarkılar okyanusta yayılıyor ve küçük değişiklikler olsa bile şarkının temeli aynı kalıyor...
Neden korktuğunuzu açıklayamadığınız 1-2 korkunuz olabilir, tıpkı bizim gibi hayvanların da anlam ifade etmeyen korkuları bulunur. Bu korkular hayvanların temelinde bulunan yırtıcı hayvan tehditinden dolayı bulunur. Avcı hayvanlar avlarını korkutmak için onları dehşete düşürür ve korkan hayvanın mantıksız davranmasına neden olur. Oluşan bu korku yavruların beslenme biçimlerini bile etkileyebilir.
Tıpkı insanlar gibi karıncaların da evcil hayvanları vardır. Ancak onlar kedi-köpek gibi hayvanlar yerine yaprak bitlerini evcil hayvan yaparlar. Karıncalar bu bitleri iyi besin kaynakları olduğu için yakınlarında tutarlar ancak onları yemezler. Bu bitlerin salgıları şekerli olduğu ve karıncalara iyi geldiği için salgılarını tüketirler. Karıncalar aynı zamanda da çiftçidirler. Tıpkı insanların ekinleri yetiştirdiği gibi onlar da mantar yetiştirebilirler.
Araştırmalar sonucu hayvanların da aşık olabilmelerini sağlayan hormona sahip olduğu öğrenilmiştir. Bu hormonun kandaki yüzdesi, hayvanın bir insan ya da başka bir hayvan ile girdiği etkileşim sonrası artıyor.
Araştırmalar maymunların çıkarttığı seslerin aslında bilgi açısından oldukça zengin olduğunu göstermiştir. Ayrıca farklı sesleri birleştirerek söylemek istediklerinin anlamlarını da değiştirebilirler.
Maymunlar eşitlik konusunu çok önemserler ve adil olmayan bir durum yaşadıklarında hakarete uğramış gibi bile hissedebilirler.
Öksüz kalan yavru yarasaları kurtaranlar, annelerinin kanatları gibi hissettirmeleri için minik battaniyeler kullanarak kundak yaparlar.
Hayatının son 30 yılını çayır köpeklerinin iletişimleri üzerine araştırmalar yaparak geçiren Kuzey Arizona Üniversite'sinden bir profesör, bu hayvanların kendilerine özgü bir dilleri olduğunu keşfetmiş.
Papağanlar doğduktan sonra kendilerine özgü bir isimleri olur. Kardeşlerinin ve ebeveynlerinin farklı isimleri olur ve bunları öğrenebilirler. Bu isimleri, yani cıvıldamaları, başka bir papağan ile konuşurken bile kullanabilirler.
İnsanlar gibi keçiler de bulundukları sosyal gruplara göre konuşma aksanlarını değiştirebilirler.
Filler de insanlar gibi yas tutup cenaze düzenlerler. İçlerinden biri öldüğünde ilerleyen günlerde birçok fil, ölen filin ailesini ziyaret eder.
Hayvanların da insanlar gibi ticaret sistemleri bulunur. Mesela temizlikçi bir balık, yaptığı temizlik karşılığında yiyecek alır.
Kıskançlık duygusu primatlarda, köpeklerde ve bu duyguyu anlama yeteceğine sahip her hayvanda vardır. İlişkilerinin (insan-köpek ilişkisi gibi) onlar için olumlu bir yanı olduğunu anladıklarında kıskanma duyguları da ortaya çıkar.
Hayvanların da lisanları var. Birbirimizi bu yüzden anlayamıyoruz sadece zamanla birbirimizi tanıdıkça, hareketlerimizi ve sesleri anlamlandırıyoruz. Bizim kadar aletleri iyi kullanamıyorlar elleri, parmakları genelde buna uygun olmadığı için vs. "O yüzden "Ağzı var dili yok ya da Aklı var fikri yok" gibi insanların kendilerini bir halt sandıklarından onlar adına ettikleri bu cümleleri hiç sevmiyorum.
Fillerin sosyal yapısı insanlarınkine çok benziyor zaten. Fil sürüsü aslında anne, baba, yavrular, torunlardan oluşan geniş bir ailedir. Aileyi en yaşlı biray idare eder çünkü geniş tecrübeleriyle bir çok su ve gıda yolunu bilir ve ailesini buralara götürebilir. Ayrıca filler bukdukları su kaynakları ve faydalı yerlerin adreslerini diğer fil sürüleri ile paylaşabilirler. Sadece bu da değil milli bir doğa parkındaki kampta dişi bir filin çürük dişi tedavi edilmiş, bir kaç yıl sonra geniş bir fil sürüsü kampa gelmiş. Bu alışıldık bir durum değilmiş çünkü hayvanlar genel de insan yerleşim yerlerinden uzak dururken bu fil sürüsü kendiliklerinden kampa giriş yapmış. Vahşi yaşan görevlileri fillerin sağlığını kontrol edince iki tanesinin avcılar tarafından zehirli mermilerle yaralandığını birinin ise bir kaç yıl önce aynı parkta çürük dişi tedavi edilen dişi fil olduğunu fark etmişler.
Yaa😍😍