“Ben bu anı daha önce de yaşamamıştım sanki…”
Gül bahçesi maziye, kanlı bir yolculuk…
Kan ve Gül, fantastik bir polisiye. Rengini kandan, kokusunu gülden alan bir roman. Ziyadesiyle hazin, epey hareketli, hayli komik.
İkinci sınıf aşk romanları çevirmeni, orta sıklet avare Aziz, bir yangında küle dönüşmek üzereyken, zamanda yolculuk yaparak yirmi yıl öncesine döner; üstelik yirmi yaş gençleşmiş bir halde.
Henüz işlenmemiş bir cinayeti çözmek üzere harekete… geçmesi pekâlâ mümkündür.
Karizmatik sosyopat Abdül’ün hayatını kurtarması… galiba iyi olacaktır.
Mazi tesisatını tamir edebilirse, hayatı, istikbal musluklarından temiz ve tazyikli bir su gibi akacaktır.
Biricik aşkı Nergis’ten hiç ayrılmayacak, kızı Zeynep’e hakkıyla babalık edecektir.
Peki, bu amatör dedektif, kaderin hükmünü değiştirebilecek midir?
Maktulü kurtardığına, katili bulduğuna memnun olacak mıdır?
Geleceği görmek mi daha zordur yoksa geçmişi mi?
Farklı kategorilere yönelmek çare olabilir. Örneğin Popüler bilim ve araştırma tarihi gibi.
Mario Bellatin- Güzellik Salonu. İstvan Örkeny- Bir Dakikalık Öyküler. Dino Buzzati- Tatar Çölü. Norman Lock- Boğuntulu Masallar. Norman Manea- Ekim, Saat Sekiz. Henry Miller- Uykusuzluk. Horacio Castellanos Moya- Tiksinti. David Constantine- Başka Bir Ülkede. Julio Cortazar- Hayvan Hikayeleri.
6,27 Treni'ni listenin en başında görmek ne kadar sevindirdi beni :) ne muazzam kitaptı defalarca okunası , mutlaka okuyunuz arkadaşlar :)