Henüz 15 Yaşındayken Cesaret İsteyen Bir Yola Girip Sanatıyla Harikalar Yaratmış Bir Genç: Dimitra Milan

Dimitra Milan, genç yaşında günde 9 saatten fazla fırçasıyla bu yolda emin adımlarla ilerleyen, gurur verici bir hayat hikayesine sahip. Gelin bizler de onun renkli dünyasına ortak olalım...

Dimitra Milan, henüz 15 yaşındayken tabloları ABD ve Avrupa'daki özel koleksiyonlarda yer alan olağanüstü bir sanatçı!

Resimleri, her şeyin mümkün olduğu rüya gibi bir atmosfere sahip. Resmettiği romantik unsurlar, soyut gerçekçilik olarak tanımlanabilir. Derin duygular uyandıran sembolizmlerle dolu eserlerini şu sözlerle anlatıyor Dimitra:

“Resimlerimin insanlara her şeyin mümkün olduğunu hissettirmesi için ilham vermesini istiyorum. İnsanların gerçek kimliklerini anlamalarını ve kaderlerine inanmalarını istiyorum.”

“Önce resmimi hayal ederim, sonra da hayalimi resmederim.”

Dimitra fırça darbeleriyle sevgi, umut, özgünlük ve güzelliği dile getiriyor. Geceleri gördüğü rüyalardan ilham alıyor. Felsefesini sevdiği sanatçılardan Van Gogh'un “Önce resmimi hayal ederim, sonra da hayalimi resmederim.” sözünün hakkını veriyor genç sanatçı.

Tabii, hayallerine tablolarında hayat verirken diğer insanların hayallerine de ortak oluyor.

Dimitra kendini geliştirmeyi hiç bırakmayan bir sanatçı. Çalışmasının önemli bir parçası da diğer insanların hayallerini gerçekleştirmek. Resimlerini insan ticaretine karşı duran, kar amacı gütmeyen kuruluşlara, kanserli ailelere ve çocuklara yardım sağlayan Cozies 4 Chemo gibi kuruluşlara düzenli olarak bağışlıyor.

Genç sanatçı 'her şey mümkün' hissini insanlara kendi dilinden anlatmak istiyor.

Büyülü tablolarının genelinde farklı kadın figürleri ve hayvanlar yer alıyor. Sanatçı için her şey mümkün düşüncesi, hayvan sembollerinde ve bizlere betimlediği büyülü atmosferlerde gizli. Anne babası gibi sanatçı olmayı seçen ve buna hayatını adayan Dimitra, resim yapmayı entelektüel kelimesi yerine, ruhani bir serüven olarak tanımlamayı tercih ediyor.

Resim yapmaya başladığında zaman ve mekan kavramlarını yitiren sanatçının, birbirinden güzel tabloları bizim de algımızı bozuyor.

Resim yapmanın yanında seyahat etmeyi de seven genç sanatçının, bir yere ait olmama tutkusu tablolarına da yansıyor.

Farklı kültürleri tanımak ve farklılara açık olmak yollarda öğrendiği, tablolarında anlatmak istediği düşüncelerinden biri.

Hayal dünyasını sınırlarını zorlayan ve bunu kusursuz bir şekilde hayata geçiren genç sanatçının daha birçok başarıya imza atması dileklerimizle...

Dimitra'nın hayal dünyasına ortak olmak isteyenler için...

Popüler İçerikler

Rasim Ozan Kütahyalı’dan Atatürk Sözleri: “Şeytan Taşlamakla Anıtkabir'de Yapılanlar Benzer Eylemler”
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
YORUMLAR
14.06.2019

ve çok güzel resimler

14.06.2019

çok başarılı

14.06.2019

doğuştan yeteneğin olunca para kazanması da kolay oluyor. insanlar şanslı abi, hayatı boyunca çalışmayacak belli ki.

14.06.2019

dipnot : anne baba sanatçı....

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ