Bizler ki İstanbul'a, Ankara'ya, Türkiye ve dünyanın muhtelif köşelerine sürüklenmiş, yüreği memleket özlemiyle cayır cayır yanıpduran İzmir çocukları... Elbet bir gün geri döneceğiz, dönmeliyiz! Neden mi? Nedenleri şöyle sıralayalım...Simitin can kurtaran bir aparat olduğunun bilincinde olanlar, gevreğin tadını en derinden alanlar değilse nedir? Yanına da varsa tulum ve demlice bir çay alırız…Şimdi şuracıkta kat kat, mis gibi, fırından taze çıkmış bir boyoz oluvereydi diyen binlerce kişi bulabiliriz sanıyoruz, ne dersiniz?Söyleyin İstanbul’a, Ankara’ya ve sair memlekete göçmüş İzmir insanları, göçtüğünüz memlekette var mı şöyle leziz söğüş yapan? Bulursanız paylaşın adresini, biz de sebeplenelim :(En fazla midye tüketilen şehrin İzmir olduğundan zerre şüphemiz yok. Gelin görün ki, o midyelerin tadı hiçbir yerde yok!Mümkünse şiresi bolca olsun <3Az şekerli bol köpüklü kahvenizi, Pasaport’ta martılara yarenlik ederek mis gibi iyot kokusunu göğsünüze doldura doldura içtiğinizi düşünün…Havasına kurban olduğumun Smyrna’sı!Huzurun kalesinde stres olmak gibi bir durum söz konusu bile değil.Çipez olsun, turpotu, ebegümeci, kazayağı, radika, hindiba olsun; taptaze olsun, hepsi masamızda olsun…Üstelik güneş kırmızı batarsa, ertesi gün hava pek güzel olur..Kafelere barlara kapanıp kalmaktansa karşınıza çıkan ilk markete girip alışverişinizi yapıp Kordon’da çimlerde dost meclisini toplamanın keyfi kelimelerle anlatılamaz!Canınız mı sıkıldı? Alın 2 liralık külahta çiğdem, çıkıverin en yakın deniz kıyısına… Ruhunuzu dalga seslerinde marine etmek eminiz çok iyi gelecek!Çeşme, Urla, Eskisi ve Yenisiyle Foça, Seferihisar… Paşa gönlünüz hangisini çekerse :)Şüpheniz olmasın!İzmir denince akla Karşıyaka – Göztepe rekabeti düşmez olur mu?Bir de rekabet etmeye pek enerjisi kalmayan takımlarımız var bizim...Hem de ne güzel manzarası vardır canına yandığımın!Ailesini fuarda en az bir kez kaybetmeyen İzmirli’ye rastlamak zordur. O fuar ki, “Pavyon” kelimesinin asıl anlamını öğreten, lunaparkıyla gönlümüze taht kuran, tüm sene açılmasını beklediğimiz adeta 11 ayın sultanı…Fuar demişken, Bahadır'ımızı anmamak olmaz. O artık aramızda değil, ama mezarı Doğal Yaşam Parkı'nda. Küçük İzmir'imiz de öyle :)Çıkışta biraz fink atmak hepimize iyi gelmez miydi?Düşünün; hem Konak, hem Karşıyaka aynı kadrajda!Meryem Ana, Efes, Selçuk, Klazomenai? Peki ya Homeros’un meskeni?“Burası Agora Meyhanesi, Burası kan tüküren mes'ut insanların dünyası...'Şirince’nin coşkun dinginliğinde bir kadehi bile yeter!Kim bilir her gün kaç kişi durak harici durmayan otobüsler yüzünden işine, okuluna ya da randevusuna geç kalıyor… Olsun, metrobüse mahkum olmalı mıydık biz ey İzmirli?'Topu bombalar atar, kaleci boşa yatar / Buldu mu Kral Metin, gollere goller katar.'Sevmenin ve aşık olmanın ayıp sayılmadığı ve her yaştan çifti her an elele, gözgöze görebileceğiniz sahillere inmeli tez elden.Taraftarın, öğrencinin, sevgililerin, ana kızın, herkesin vazgeçilmez buluşma noktası…İşte bunu bilmeyen İzmir’den değildir!Nargile nargile olalı böyle keyif görmedi…Ege kahvaltısı + iyot kokusu + dost sohbeti = ÖLDÜK DE CENNETTE MİYİZ ACABA?Soda, limon ve azıcık da tuz; şimdiden iştahımız kabardı!Zamanının Naim Palas’ı şimdinin Atatürk Müzesi değil bahsettiğimiz, efelerin efesi Mustafa Kemal, en kıymetlisini topraklarımıza emanet etmiştir: Zübeyde Anamızı!Alışveriş merkezlerine hapsolmadan da çarşıda gezip alışveriş yapabileceğini, sosyalleşebileceğini anımsayan kaç kişiyiz?Çok şükür yobazlıkla muhabbeti olmayan güzel insanıyla; İzmir'de dilediğimiz her an bir boy yürüyüş yapmak bile ne keyiflidir...