'... Bir gün eve dönüyordum. Köşe başında bulunan mezarlığın duvarına oturmuş ağlayan bir çocuk gördüm. Evladım burada ne yapıyorsun dedim. Yüzünü kaldırdı, gözlerini gözlerime dikti ve 'sen dedenin mezar taşını okuyamamak nedir bilir misin dedi... O küçücük dudaklarından dökülen bu soru benim de gözlerimi doldurdu. Göster bana, ben sana okuyayım dedim ama o gururlu çocuk, kıymeti yok ki ben okuyamadıktan sonra, dedi ve arkasına bakmadan duvardan inip uzaklaştı. O gözyaşlarını hiç unutamadım, bir gecede cahil bırakılan halkın bu mağrur çocuğunu hiç unutamadım...' İşte bu anıyla yola çıkılan, dedesinin mezar taşını okuma sevdalısı gençliğe Osmanlıca dersleri verdirmeye yönelik bir kampanya. Durma bir Elif de sen koy...