Erkekler tarafından bir şekilde rahatsız edici bulunan, bir türlü kanlarının kaynamadığı, yıldızlarının barışmadığı 12 erkek tipini sizler için aradık bulduk.
Erkekler tarafından bir şekilde rahatsız edici bulunan, bir türlü kanlarının kaynamadığı, yıldızlarının barışmadığı 12 erkek tipini sizler için aradık bulduk.
Böyle bir adamla baş etmenin mümkünatı yok. Şimdi diyebilirsiniz ki “ne var, arkadaşına güzel bir hediye almış”, bunu diyenlerin büyük oranda kız arkadaşlar olduğunun farkındayım. Çok şey var, hiçbir erkek sevgilisine kendi hediyesini gölgede bırakan hediye alan bir erkeğe iyi gözle bakmaz. Onun gizli bir amacı olduğundan, sevgilisine kur yaptığından (yavşadığından) şüphelenir ki vakaların %99,8’inde (küsuratlı rakam) bu hislerinde haklıdır. Hiçbir erkek, gizli duygular beslemediği bir kıza, sevgilisini ezip geçecek bir hediye almaya cesaret edemez. bu yazılı olmayan bir kuraldır.
“Belki senin ne hediye aldığını bilmiyor, onun için böyle bir hediye almıştır” diyen arkadaşlar ki bu arkadaşların büyük çoğunluğu yine kız, bir erkek düşünün ki sadece arkadaşı, sevgilisi olan bir kıza asgari 2 bin lira verip hediye alsın, hele ki bu erkek bu hediyeyi alabilmek için 1 ay aç gezmeyi göze alsın? Şimdi bu adama karşı izlenecek iki yol var;
Birincisi bu adamı köşeye çekip konuşursunuz, adam inkar eder, sevgiline söyler, sevgilin sana kızar, kavga edersiniz, seni hayvanlıkla suçlar, sen ona o herifin ne kadar anasının gözü olduğunu anlamıyor diye kızarsın, o seni fesatlıkla itham eder, ortam iyice gerilir ve 1 ay içinde ayrılırsınız.
ikincisi, bu olay karşısında sessiz kalırsınız, adam olayı abartır, açtığı yoldan yürümeye devam eder, ilkine ses çıkaramadığın için sürekli geride kalırsın, işler büyür, olaylar olaylar derken “1 ay sonra kız senden ayrılıp ona gider. Gördüğünüz gibi sevgilinize sizden çok daha iyi hediye alan adama kızı kaptırmamanın imkanı yok!!
… işte sevgili arkadaşlar kızlar böyle düşünmenizi istiyor aslında, kanmayın buna! Böyle bir durumda elemanı köşeye çekip derhal gerekeni yapın. Hiçbir şey olmaz, olursa biz buradayız.
Genellikle sevgilinizin çok çok eski, ortaokul, liseden arkadaşlarıdır bunlar. Kız tarafı gibi davranıp, her olayda kızın yanında yer alarak neyin peşinde olduğu tam kestirilemez. Üçünüz bir aradayken sürekli olarak 'Senden önce ben vardım, yerini bil' türünden mesajlar verme gayretindedir. Sevgilinizin abisi, kuzeni gibi davranarak sizi sürekli uyarma, tenkit etme, dikkatinizi çekme derdindedir.
Kızın gözüne mi girmeye çalışıyor, olur da bir gün ayrılırsanız benim burada olduğumu unutmasın mı demek istiyor kestirmek mümkün değildir. Ancak sevgilinizin bu tavırlardan hoşlanacağı aşikardır. Onun içindir ki bu arkadaşları sevgilinizin yanında bozmamaya gayret edin. Sana ne arkadaşım, sen kimsin yahu türünden bir çıkışa inanın hiç gerek yok, çünkü böyle bir durumda puanlar ona gidecektir. Süper aile yarışmasında ilk 4 popüler cevabı bilip de 3 kişinin söylediği son cevabı açtıramayıp tüm puanları karşı tarafa kaptıran aile durumuna düşmenin alemi yok. Sabredin, he deyin, tamam deyin.
Sonra sevgilinizi yavaş yavaş, hissettirmeden, oya gibi bu arkadaşa karşı doldurun. Unutmayın, bu adamı ilişkinizden çıkaracak olan sevgilinizdir. Bunu siz yapmaya kalkarsanız o adam ilişkinize kök salacaktır. Sabır kardeşlerim, sabır...
Her erkek bilir, sevgiliye hediye alınacakken, seviliyle bir sorun olduğunda, sevgilinin bilmesi istenmeyen bir konuda kız görüşüne ihtiyaç duyulduğunda, vs. gidilen bir kız vardır. Bu kız sevgilinin yakın bir arkadaşı olabildiği gibi, erkeğin de yıllardır arkadaşlık ettiği bir kız olabilir. İşte aynısı kızlar için de geçerlidir, onlar da erkek görüşüne ihtiyaç duyduklarında bir erkeğe müracaat ederler.
Eğer bu erkek sizin arkadaşlarınız arasından seçilmiş biriyse sıkıntı yapmanıza gerek yoktur. Yok ama eğer bu adam sevgilinizin öteden beri arkadaşı olan biriyse işiniz zor, Allah kolaylık versin. Çünkü kızların aksine bu adam sürekli sizin altınızı oyma derdindedir. İster kıza gizli duygular besliyor olsun, ister hiç alakası olmasın bu adamlar kızın sizinle iyi olmasını istemez. İster gibi görünür ama istemez. Sürekli “sen daha iyi bilirsin tabi, neticede ben Serkan’ı senin kadar tanımıyorum” diye diye kızın aklını fitne fesatla doldururlar.
Hele olayın içinde platonik aşk durumları varsa, kızı elde edemeyeceğini bilse bile sizinle arasını kesin bozar. Zevksiz önerileriyle, kızı size karşı doldurmalarıyla hayatınızı hiç eder. En sık kullandığı laflardan biri “kızım Serkan’ı sakın üzme” kılıfıdır. Sürekli bunu der ki, siz bu arkadaş hakkında çıkış yaptığınızda sevgilinizin “sen böyle diyorsun ama o aslında hep seni savunuyor” şeklinde konuşmasını istemeleridir, sizi savunduğu falan yoktur bu adamın, kanmayın.
Arkadaşlar bu adamdan kurtulmak zordur, yıllarını sevgilinizin yanında mesai harcayarak geçiren bu adamı uzaklaştırmanın yolu kesinlikle ona saldırmak, onu kötülemek değildir. Böyle yaparsanız sevgiliniz sürekli ondan taraf olacaktır. Sakin olacaksınız, görüşlerine değer veriyor gibi yapacaksınız, sevgiliniz adamı bir övüyorsa siz iki öveceksiniz, hatta zaman zaman gidip siz de, sözüm ona, akıl danışacaksınız. O adamı öveceksiniz arkadaşım! sizin bu kadar övdüğünüz adama karşı sevgilinizin ilgisini yitirmesi uzun sürmez güvenin bana. Kadınlar sizin hayatınızın da bir parçası olan arkadaşlarını silme eğilimindedirler, çünkü ona anlattığı şeylerin sizin kulağınıza gelmesini istemezler. hadi geçmiş olsun.
Şimdi burada Erman'ın kim olduğunu açıklamayacağım ama eminim ki her erkek kendi Erman'ını biliyordur. Hani şu sevgilinize gece yarısı mesaj atıp “ne haber” diyen, her doğum gününde ince düşünülmüş hediyeler alan, sevgilinizin sizinle ilgili her konuyu konuştuğu, “Erman öyle biri değil ya” dediği, 'seni dinleyecek birini arıyorsan ben buradayım' diye ara gazı veren, ağlanacak omuz kisvesine bürünmüş Erman'lardan bahsediyorum.
işte bu Erman'ların niyetlerinin iyi olmadığına bir kızı ikna etmek mümkün olmuyor. Ömrümüz kızlara, sevgililerimize Erman'ın onlara karşı iyi niyetler beslemediğini anlatmakla geçiyor. İllaki Erman sinemada bu kızları öpmeye çalışacak o zaman anlayacaklar. Aslında o zaman bile anlamıyorlar, diyorlar ki “sevgisini yanlış yorumladı, olur böyle şeyler”. Yahu adam alt dudağı öpmeye kast etmiş bu neyin neyin yanlış yorumlamasıymış acaba? Bu Erman'larda ne var ki onu kaybetmemek için çıldırıyorlar inanın anlamıyoruz.
Peki çözüm ne? Erman'lara karşı nasıl mücadele edileceğini inanın bizde bilmiyoruz. Çok ince düşünülmüş bir planın parçası bu Erman'lar, bir yolunu bulursanız bize de haber verin.
-Ya Erman öyle biri değil
-Nasıl biri değil?
-Senin düşündüğün gibi içten pazarlıklı, bana aşık, seni sevmeyen, gizli planları olan biri değil
-E ama sen dedin popomu elledi demedin mi?
-Elleme değil, eli çarptı ya
-Yahu kıçında 5 parmağın izi çıkmış nasıl çarpma bu?
-Değil işte öyle
-....
-Değil… de-ğiiil
Kadınlar tarafından övülmelere, yere göğe sığdırılamamalara doyamayan bir erkek türü varsa, o da kadını seven, sevdiğini belli etmeyen, kelimelere dökmeyen ama hareketleriyle arada sırada hissettiren erkek türüdür. Ne zaman çiftli bir ortamda bulunulsa, evli arkadaşlar ziyaret edilse, mahalledeki çiftler hakkında konuşulsa kıyasıya övülen tek adam budur. “Bizimki sevdiğini söylemez ama bilirim ben sever” diye başlayan cümlelerle övülür de övülür.
Mesela kendini düşün, eminim ki düşünceli birisindir. Bugüne gerek ev işlerine yardım olsun, gerek alışveriş olsun, gerek işlerini halletmek, faturasını yatırmak olsun her türlü yardıma koşmuşsundur eminim, ama karısının, sevgilisinin bilmem kaç zaman önce istediği ayakkabıyı unutmayıp da doğum gününde alan “bunu istemiştin al “ diye veren adam kadar kıymetin yok arkadaşım! Neymiş? o, bu hareketiyle sevdiğini belli ediyormuş, Yahu sen her gün belli ettin? Senin kusurun bunu arada bir yaptığın salakça bir hareketle hissettirmemek mi?
Bunca zamanın düşünceli insanlarıyız hala spordan eve dönerken, karısı seviyor diye yarım kilo kadayıf alan kocanın mertebesine erişemedik. Hala daha bu adamlar bize örnek gösteriliyor. Demek ki neymiş? kadınlara istedikleri şeyi öyle hemen şıp diye vermeyecekmişiz, verirseniz kıymeti olmuyor. Ayda yılda bir, bir kilo baklava götürüp aklını almamız, hissettirmemiz gerekiyormuş.
Sizi bir anda ıskartaya çıkaran, kadının hayatında belki de sizden sonraki en iyi mevkiyi kapan erkektir. Ne yapıyor da sizin sevgilinizi bir tek o iyi anlıyor asla bilemezsiniz. Büyük ihtimalle her dediğini onaylayan, onun istediği cevapları veren biridir. Gizli bir ajandası var mı asla bilemeyiz. Eğer yoksa, gerçekten kötü gün dostuysa ne ala ancak maalesef vakaların çoğunda durum bu olmuyor. Sevgilinizin kendisini anladığını iddia eden erkeklerin büyük çoğunluğunun süper gizli ajandaları oluyor ve bir plan dahilinde hareket ediyorlar.
Ya bir an önce sevdiğinizi en iyi anlayan siz olun ya da...
Sizi direkt olarak kötü gösteren erkektir. Büyük ihtimalle çevresinde olan tüm erkeklere örnek olarak gösterilen, genel erkek davranışlarının aksi yönde hareket eden erkektir. Bir erkeğin böyle bir erkeği beğenmesi takdir etmesi mümkün değildir. Çünkü bunca yıldır savunduğu tezleri bir anda yıkan, yerle bir eden bir erkektir. Ya bu işin onun özel zevki olduğunu belirtmeli ya da hayatınızdan çıkmalıdır. Eğer bunu yapmıyorsa, her örnek gösterildiğinde; 'bence insanın eşiyle, sevgilisiyle alışverişe çıkması kadar keyifli bir şey yok' diyecek ve sizin ne kadar kötü, zalim, düşüncesiz biri olduğunuzun altını kalın çizgilerle çizecektir.
Kurtulun ondan!
Bir kadının hayatına giren erkeği kendi istekleri doğrultusunda değiştirmek istediği bir gerçek. Esasen bunu erkek de istiyor ama gerek dillendirmekten çekindiği gerekse de bunu becerebilecek güce sahip olmadığı için çok öne çıkmıyor. Ama kadın bu arzusunu açık yüreklilikle ve net bir şekilde ifade edebiliyor. İşte bu noktada erkek ile kadın arasında bir çatışma başlıyor. Kadın değişim, erkek değişmeme noktasında direniyor. Bu mücadele içinde karşınıza, kadının değişim taleplerine anında ve memnuniyetle cevap veren biri çıksa ne yaparsınız? Savaşta cephenizin yarılmasından, düşmanın arka saflara sızmasından ne farkı var bunun? Siz yıllardır uğraşıp didinip bir savunma inşa ediyorsunuz ve hop biri çıkıp o duvarı tek darbe ile yıkıyor.
Hiç hoş değil.
Erkeğin ya çok ballı olduğuna ya da çok akıllıca bir planlama yaptığına işaret eder. Sen kalk 17 yaşında; 'üniversitede mühendislik okurum, 22 yaşında bitirir direkt askere giderim, dönüşte yurt dışında master yapar, geri döndüğümde iş güç sahibi bir kızla evlenirim, 29 yaşıma kadar en az iki çocuk yaparım, 30'uma gelmeden evimi, arabamı, yazlığımı almış olurum.' şeklinde plan yap ve 30'una geldiğinde bunların hepsi öngördüğün şekilde gerçekleşsin.
Misal ben 17 yaşındaki planlarıma bakıyorum da sadece bu yaşa kadar ölmeden gelebilmeyi öngörmüşüm. İşte böyle böyle sinir oluyoruz bu arkadaşlara. Zerre sapmamış planlarından.
Siz doğum gününü dahi unuturken, yılın 200 günü sevdiğine küçük küçük sürprizler yapıp onun aklını alan erketir bunlar ve haliyle kötü örnek teşkil etmektedir. Milyonda bir de görülseler, sanki erkeklerin geneli buymuş gibi size örnek gösterilecektir. Siz mesela doğum gününde sevgilinize, balyoz kadar tek taş yüzük alsanız bile, yıl içerisine yayılmış halde küçük küçük bir sürü sürpriz yapan adamın yarattığı etkinin onda birini yaratamazsınız. Çünkü o adam düşüncelidir, siz değil.
Yapmanız gereken basittir ama, 'kesin aldatıyor!' deyin, etkilerine inanamazsınız. (aferin böyle sinsi sinsi devam, bravo!)
Sinsi erkeklerdir bunlar. Sizinleyken taş devrinden izler taşırken, ortama bir kadın girdiğinde Fransız beyefendisi, İtalyan centilmeni olan tiplerdir. Sizin yanınızda üstü açılmamış küfürleri birbiri ardına sıralarken, ortama kadın girdiğinde Attila İlhan, Ataol Behramoğlu olan tiplerdir. Sizin yanınızda altılı ganyan, iddaa, sayısal loto konuşurken, ortama kadın girdiğinde son izlediği romantik filmi anlatan tiplerdir bunlar. Evlat olsa sevilmez ki siz niye sevesiniz?
Baştan bir açıklama yapalım, bizde arkadaşın hoşlandığı, çıktığı, çıkıp ayrıldığı kıza yenge muamelesi çekmek farzdır. Eğer bu raconu çiğnerseniz, kankanızın baktığı, dokunduğu, teklif ettiği, çıktığı kıza kankanızın ardından siz de bakarsanız ya kankanızı silecek, ortamı terk edeceksiniz ya da kızı silecek konuyu hiç açmayacaksınız.
Hal böyle iken sizin çok hoşlandığınız, beğendiğiniz ha bugün ha yarın konuşurum dediğiniz kıza sizden resmen saat farkıyla önce teklifte bulunan ya da ondan hoşlandığını arkadaş grubu içerisinde dillendiren kanka nefretinizi kazanır çünkü hoşlandığınız kızı bir anda sizin yengeniz yapmıştır. Oysa belki de hiç şansı yoktur, sadece kızı görmüş, hoşlanmış ve şansını denemek istemiştir. Sizin aylardır hazırlandığınız o kutsal anı bir anlık kararla yaşamış, başarısız olmuştur ama kızı da yenge yapmıştır bir kere.
Bu andan sonra ne kadar 'ben aylardır bu kıza yanığım” deseniz de hoş bir seda olarak kalır sadece. Bir anlık gecikmeniz, bir anlık gafletiniz, hoşlandığınızı açıklamaktaki ufacık bir gecikme hayallerinizin kızını alıp götürmüştür. 'Seviyorsan git konuş abi bence'ler bir işe yaramaz bundan sonra. O kız kankanızın hoşlandığı kız olarak tarih sayfasındaki yerini alır.
Ne yapıyoruz? beklemiyoruz, geç kalmıyoruz.
Bu filmi mutlaka izlemelisin, bu kitabı mutlaka oklumalısıni, o çayı bırak hemen bunu al, kırmızı sana yakışmıyor mavi tonlarını dene, mutlaka Prag'ı gör, bir gün -onunla İstiklal'e çık da sana Pera'nın gizli kalmış kuytularını anlatsın... Böyle böyle hayatınıza nüfuz eden, sizin tercihlerinizi, kültürünüzü, birikiminizi asla beğenmeyen, her şeyin en iyisinin onun bildikleri olduğu, ukala dümbeleği erkeklerdir bunlar.
Arkadaş grubu içinde herkesin ortak kararla gidelim dediği yeri beğenmeyip, kendi önerisini sunan ve grubu oraya sürükleyen tiplerdir aynı zamanda. Kimse memnun olmasın ama onun birikimine, şehir kültürüne hayran olunsun...