31 yıl boyunca milli iradenin temsilcisi, sandıkların mutlak hakimi adeta bir dünya lideri olarak Endonezya'yı yöneten Suharto Reis, kimi mendeburlar tarafından 'dünyanın gelmiş geçmiş en yolsuz yöneticisi' olarak tanımlanıyor.
Suharto'nun bu sıfatı hak edip etmediği bir yana, öyle bir performans ortaya koyuyor ki 'ben dünyanın en yolsuz, en hırsız, en katil insanı olacağım inşallah' diye yola çıkacak hiçbir beşer kolay kolay bu standartı geçemez. Bir kere bütün diktatörler 1 kere toplu katliam yapabilir. Suharto tam 2 kere toplu katliam yaparak bu alanda da önemli bir çizgiyi temsil ediyor. Yetmiyor Suharto 35 milyar dolarlık bir servet biriktirerek de bütün yarışmacılara adeta göz dağı veriyor.
Ama tabi burası Endonezya? Herkes çalıyor? Çalmayan mı var? Hepsi hırsız. Suharto en azından müslüman adam. Alnı secde görmüş. 'Yeni Düzen' adını verdiği iktidarı döneminde ülke yılda ortalama yüzde 8 oranında büyüdü, Endonezya Asya'nın gerçekten ekonomik açıdan en güçlü ülkelerinden birine dönüştü, yoksulluk oranı iktidara geldiğinde yüzde 60'dı, bu oranı yüzde 13'e indirdi. Endonezya'da işsizlik oranı tarihin en düşük seviyesine inerken, insanların alım gücü de arttı. Yani Suharto Reis gerçekten de bir yandan yol yaptı diğer yandan yolsuzluk yaptı. Sonra işte ekonomik kriz çıkınca adamcağızı sepetleyip gönderdiler. Kendisini ev hapsine, oğlunu da 15 yıl hapis cezasına mahkum ettiler. Hayatının geri kalanını yolsuzluk soruşturmaları gibi insanın canını sıkan, adeta milli iradeye darbe olan bir takım iddialarla uğraşarak geçinmek zorunda kaldı. Halbuki altı üstü 35 milyar dolar para çalmış çok mu? Herkes çalıyor. Tövbe estafurullah.