Bugün sizlere güzel ülkemiz Türkiye'de yaşanan benzer olaylarda nasıl siyahla beyaz kadar farklı gelişmeler yaşadığımızı aktaracağız. Hem insanlığımızdan utanacak hem de gelecek güzel günler için umutlanacağız.
Bugün sizlere güzel ülkemiz Türkiye'de yaşanan benzer olaylarda nasıl siyahla beyaz kadar farklı gelişmeler yaşadığımızı aktaracağız. Hem insanlığımızdan utanacak hem de gelecek güzel günler için umutlanacağız.
Bir yanda evinde beslediği, aslında doğasında özgür olması gereken papağanına işkence eden ve dolaylı da olsa ölümüne yol açan bir ekran ünlüsü; diğer yanda leyleklerin yuva sorununa çözüm üreten bir çoban... İkisi de Türkiye'de yaşandı, ikisi de yüreğimize farklı şekillerde işledi.
Bir yanda bir cep telefonu, laptop ve televizyon için engelli bir genci vahşice katleden hırsızlar, diğer yanda görevi olmamasına rağmen güzergah değiştiren otobüs şoförü... Topluma kazandırılmaları için elimizden geleni yaptığımız engelliler için Türkiye'de işlerin çok zor olduğunu biliyoruz ama bu iki uç örnek güncel halimizi ortaya koyuyor.
Çevre kirliliğinin boyutlarını, inşaatlar uğruna ormanların katledilmesini, imara açılan zeytinlikleri düşündükçe içimiz daralıyor, canımız sıkılıyor. Yaşadığımız yere bu kadar saygısızken bir belediye başkanının çabaları yüzümüzü güldürebiliyor. İkisi de Türkiye...
Seksenli yaşlarındaki iki insan... İki olay da Türkiye'de oldu: Bir yanda doktorla tartıştığı için anlamsız bir müdahaleyle yaşamını yitiren Yusuf Topal, diğer yanda kedileriyle yeni bir yaşam kurmasına sevindiğimiz Ali Meşe... Siz karar verin, hangisi gerçek Türkiye?
Bir yanda sorumsuzluğuyla küçücük bir çocuğun yaşamını yitirmesine neden olan bir okul yönetimi, diğer yanda Hüseyin'in okuması için bahçeye kümes yaptıran bir idare... İkisi de Türkiye'de yaşandı; biri isyan ettirirken, diğeri hayata umutla bağlanmamıza neden oldu.
Haksız kazancın yanında kuralların herkes için olduğunu hatırlayan bir olay... Ne denir ki?
İki olaydaki insanlar aynı mesleği yapıyorlar, ikisi de Türkiye'de yaşanıyor. Madalyonun bir yüzü çok güzelken, diğerindeki iddialar kan donduruyor!
Hepimiz iyi anne-baba olmaya çalışıyoruz, elimizden geldiğince yavrularımızı yetiştirirken kendi değerlerimizle hareket ediyoruz. Bu iki baba örneğinden yola çıkınca insanın aklına tek bir soru geliyor: 'Neden anne-baba olmak ehliyete tabi değil?'
Bir yanda yavru köpeğin bacaklarını ve kuyruğunu acımasızca kesenler, diğer yanda yaşına aldırmadan beş kilometre yürüyerek sokaktaki canları besleyen Muazzez Teyze... İkisinin de Türkiye'de yaşandığına inanmak çok güç!
Hem canımızı sıkan hem de umut aşılayan her gelişme kafamızı karıştırıyor, ülkemizin hali endişelerimizi artırırken bir yandan da güzel günlerin geleceğine dair bir sıcaklık içimizi ısıtıyor. Her zaman olumlu gelişmelerin yaşandığı günlerin gelmesi, 2019'un karanlık taraftan kurtulması dileğiyle...
İnsanı en çok üzen şey de kötülüklerin ne yazık ki cezasız kalması.
utandıran olay %90 bu ülke böyle.
bence dünya dönüyorsa bu iyi ve güzel insanlar için dönüyor ...