Hem Güçlü Hem Duyarlılar! Pes Etmenin Ne Demek Olduğunu Bilmeyen Muhteşem Anneler

Anneler sözleri, eylemleri ve koşulsuz sevgileriyle çocukları üzerinde derin bir etkiye sahip. Annelerimiz bize hayat verir, bebeklikten yetişkinliğe kadar büyürken bize destek olur. Çoğu zaman hayatlarındaki diğer birçok kişi için de annelik yaparlar. Sizler için en muhteşem annelerin bir listesini yaptık. Buyurun... 👇

1. Bilim insanı Marie Curie (1867–1934) herkes tarafından Nobel Ödülü kazanan ilk kadın olarak biliniyor. Ancak yaşamı bundan daha fazlası.

Eşi, 1906'da bir kazada öldükten sonra iki genç kızını yalnız büyüttü. Kızlarından biri Irène Joliot-Curie, radyoaktivite ile ilgili çalışmalarıyla eşiyle birlikte Nobel Kimya Ödülü'nü kazandı. Joliot-Curie, annesinin çocuklarına sıkı çalışma aşıladığını söyledi: 'Kişinin bazı işleri ciddi bir şekilde yapması ve bağımsız olması gerektiğini söylerdi.'

2. 1826'da Sojourner Truth (1797-1883 dolaylarında) ve küçük kızı New York, Ulster County'den kölelikten kurtulmak için kaçtı.

Kısa bir süre sonra, 5 yaşındaki oğlu Peter'ın Alabama'daki bir adama yasa dışı olarak satıldığını duydu. Truth avukat için para topladı, mahkemeye şikayette bulundu ve Peter'ı köleleştirmekten kurtardı. Dava, dönemin Amerikası'nda siyahi bir kadının mahkemede beyaz bir adama karşı başarılı olduğu tarihi bir dava niteliği kazandı.

3. ABD başkanı John Adams'ın karısı Abigail Adams (1744-1818), Amerika Birleşik Devletleri'nin ikinci first lady'siydi.

Çiftliğini genellikle tek başına yönetiyor, kadınlar için eşit haklar ve köleliğin kaldırılmasını destekleyen mektuplar yazıyor ve beş çocuğunu büyütüyordu. Quincy Adams şöyle yazdı: “Annem dünya üzerinde bir melekti. Kalbi ilahi saflığın meskeniydi ... Erdemin, dindarlığın, hayırseverliğin ve iyiliğin temsiliydi.'

4. Irena Sendler (1910–2008), Holokost sırasında yaklaşık 2 bin 500 Yahudi çocuğu Varşova Gettosu'ndan kaçırarak hayatlarını kurtardı.

Jolanta kod adını kullanarak bu çocuklara sahte kimlik belgeleri verdi, onlar için geçici (Yahudi olmayan) kimlikler oluşturdu ve onları manastırlara, yetimhanelere ve Hıristiyan ailelerin evlerine yerleştirdi. Nazilerin onu tutuklamasına, işkence etmesine ve idama mahkûm etmesine rağmen, onlara çocukların nerede olduğu veya operasyonunun iç işleyişi hakkında hiçbir bilgi vermedi. Kendisi de üç çocuk annesi olan Sendler, 2003 yılında Polonya'nın 'White Eagle' ödülünü aldı.

5. Siyasetçi, akademisyen ve öğretmen olan Halide Edip, İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi sonrasında, İstanbul'da konuşmalar yaparak mücadeleyi başlatmak için çalışmalar yaptı.

Milli mücadeleye katılmak için Anadolu'ya gitti ve cephede görev aldı. Savaşın ardından kendisine başçavuş rütbesi verildi. Savaş sırasında iki çocuğu olan Halide Edip, ülkenin bütün çocuklarının geleceği için mücadele etti.

6. Yedi çocuk annesi Kathy Headlee, dünyanın dört bir yanındaki yetim çocuklara yardım etmek için Sınır Tanımayan Anneler'i kurdu.

1992'den itibaren, Romanya'daki yetimhanelere yardım malzemeleri dağıtmak ve bakıcıları eğitmek için bir grup gönüllüye liderlik etti. O zamandan beri Sınır Tanımayan Anneler Bolivya, Bosna, Guatemala, Hindistan, Meksika, Zimbabwe, Uganda ve Nepal'deki çocuklara yardım etmek için gönüllüler gönderdi.

7. Frances Ellen Watkins Harper (1825–1911), Amerika'da kısa öykü yayınlayan ilk siyahi kadındı. Harper, ülkeyi dolaşarak köleliğin kaldırılmasını ve kadın haklarını savunan konuşmalar yapan üretken bir şair ve öğretim görevlisiydi.

Sözleri kölelik karşıtı gazetelerde o kadar sık yer aldı ki, 'Afro-Amerikan gazeteciliğinin annesi' olarak tanındı. Harper'ın 1860'ta bir kız çocuğu oldu.

8. 1980'de sarhoş bir sürücü Candy Lightner'ın 13 yaşındaki ikiz kızlarından biri olan Cari'yi öldürdü. Sürücünün daha önce alkollü araç kullanmaktan üç kez mahkumiyeti vardı ve iki gün önce farklı bir vur-kaç suçundan tutuklanmıştı.

Birkaç ay içinde Lightner, sarhoş araba kullanmaya son vermek, daha katı yasalar çıkarmak ve sarhoş sürücülerin kurbanlarına yardım etmek için 'Mothers Against Drunk Driving (MADD)'i kurdu. MADD, farkındalığı artırma ve mevzuatı düzenlemek için yaptığı çalışmalar sayesinde yüz binlerce hayatın kurtarılmasına yardımcı oldu.

9. Lou Xiaoying, Çin'in Jinhua kentindeki çöpleri karıştırarak geçimini sağlayan fakir bir kadındı. 1972'den itibaren çöpte bulduğu 30 bebeği evlat edindi veya kurtardı.

Kültür Devrimi'nin (ve daha sonra Çin'in tek çocuk politikasının) kaosu ve özellikle kırsal alanlardaki aşırı yoksulluk, bazı ebeveynlerin istenmeyen bebeklerini çöpe atmasına neden oluyordu. Biyolojik bir kızı olan Xiaoying, 2012'de basına verdiği demeçte şunları söyledi: 'Bu çocukların sevgiye ve ilgiye ihtiyacı var. Hepsinin hayatları değerli.'

10. 13 Aralık 1935 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Türkan Saylan, Cüzzam'ın tedavisi, kız çocuklarının okutulması ve insan hakları gibi konularda çalışmalar yaptı.

Türkan Saylan, ekonomik imkansızlıklar nedeniyle okuyamayan kız çocuklarının annesi oldu. Kurucularından olduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile yüz binlerce kız çocuğunun okumasına destek oldu.

11. Galler Prensesi Diana (1961–1997), kraliyet figürü statüsünü, çocuk hastanelerini destekleyen hayır kurumlarıyla çalışarak ve 90'larda önemli bir sorun olan kara mayınlarıyla mücadele ederek kullandı.

Annesi öldüğünde 15 yaşında olan büyük oğlu Prens William, Anneler Günü ile ilgili: “Anneler Günü gibi bir günün boşluğunu ben de hissettim ve hâlâ hissediyorum.” dedi.

12. Angelina Jolie, Hollywood'daki kariyeri kadar, mültecilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesini destekleyen insani yardım çalışmaları ile de tanınıyor.

Jolie ilk olarak 2000 yılında Kamboçya'da Lara Croft: Tomb Raider filmini çekerken mülteciler ve çatışma nedeniyle yerinden edilmiş insanlar için insani yardım çalışmalarına dahil oldu. Ülkeden bir erkek evlat edindi. Ardından Etiyopya ve Vietnam'dan çocuk evlat edindi.

13. Mary Kay Ash (1918–2001), 1963'te Mary Kay Cosmetics'i kurduğunda 45 yaşındaydı. Bekar bir anne olarak, üç çocuğunu desteklemek için bir ev ürünleri şirketinde satış bölümünde çalışıyordu, ancak en iyi satış direktörlerinden biri olmasına rağmen promosyonları alamıyordu.

Ash, aynı adı taşıyan şirketini kurduğunda yüzbinlerce kadına satış danışmanı olarak çalışma ve kendilerinin patronu olma fırsatını verdi.

14. Wilma Mankiller (1945–2010), Cherokee Nation'ın baş şefi olarak seçilen ilk kadındı. Mankiller'ın iki kızı da 1960'larda doğdu ancak bu onun okula dönmesini engellemedi.

1960'larda sivil haklar aktivisti oldu ve 70'lerde sosyal hizmet uzmanı olarak çalışmaya başladı. Sonraki yıllarda Kızılderili haklarını savunarak ve topluluğuna hizmet ederek geçirmiş olsa da, kendini kızlarına da adamıştı. Mankiller'ın kızı Gina Olaya anma töreninde: 'Çok az parayla büyümüş olsak da, birbirimize sahip olduğumuz için dünyadaki en zengin insanlar olduğumuzu biliyorduk. Annem bize nasıl güleceğimizi, nasıl dans edeceğimizi, birbirimizi tartışmasız sevmeyi ve bir aile olarak birlikte geçirdiğimiz her anın kıymetini bilmeyi öğretti.'

15. Ebru Uygun, 1971 yılında İstanbul'da varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Yurtdışında eğitim aldıktan sonra iş hayatına atılmıştı ancak kısa süre sonra eğitime erişme şansı olmayan çocuklar için çalışmalar yapmaya başladı.

Çocukların, daha iyi eğitim görmesi ve daha iyi olanaklara sahip olması için Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı'nı kurdu. Beş çocuğa yardım için başlattığı çalışmalar hızla büyüdü. Devlet ve şirketlerin de katkılarıyla TOÇEV beş milyon çocuğun okumasına destek oldu.

16. Waris Dirie, 1970 yılında, 5 yaşındayken Somali'deki evinde kadın sünnetinin kurbanı oldu. 13 yaşındayken ailesi altmışlı yaşlarda bir adamla evlenmesini istedi. Evden kaçtı ve Londra'ya gitti.

Bir süre başarılı bir model olarak çalıştıktan sonra,  zamanının hepsini kadın sünnetiyle mücadeleye adamak için 1997'de mankenliği bıraktı. Dünya çapında kadın sünnetiyle mücadele eden Desert Flower adlı bir organizasyon kurdu. Dört çocuk annesi olarak, 2010 yılında Harper's Bazaar'a kadın sünnetinin sadece bir kadın sorunu olmadığını söyledi: 'Her eğitim anne ile başlar. Oğullarımıza öğrettiklerimizi yeniden düşünmeliyiz. Bu en önemli şey.'

17. Ann Jarvis (1832–1905), Anneler Günü'nü ulusal bir tatile dönüştüren harekete ilham verdi. Bebeklerinin çoğu hastalıktan öldükten sonra(13 çocuğundan sadece dördü yetişkinliğe kadar hayatta kaldı) diğer annelere yardım etmek istedi.

Tıbbi bakım sağlamaya, ilaçlar için para toplamaya ve yoksul anneler için sağlık koşullarını iyileştirmeye yardımcı olmak için Batı Virginia'da Mother’s Day Work Clubs'ı düzenledi. Jarvis'in kızı Anna Jarvis, ölümünden sonra Anneler Günü'nü desteklemek için mektuplar yazarak ve konuşmalar yaparak annesinin çalışmasını destekledi. Başkan Woodrow Wilson, 1914'te Anneler Günü'nü ulusal bayram ilan etti.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Ailelerinin Kendilerinden Sır Gibi Sakladıkları Birbirinden Şaşırtıcı Gerçekleri Bizlerle Paylaşan 15 Kişi
Eminem’in "Without Me" Parçasını En Az Onun Kadar İyi Söyleyen Türk TikToker Milli Gururumuz Oldu
Kadınların Memelerini Avuçlayarak Öylece Durduğu Alışkanlık Hali Twitter'da Gündem Oldu

Popüler İçerikler

İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?