Parkur sporları sporcular için özel bir tutkuyla yapılırken izleyiciler için de her zaman eğlenceli görüntülere sahne olmuştur. Peki parkur sporlarının detaylarını daha iyi analiz etmek için bilmeniz gerekenleri sizler için sıraladık desek? Buyrun içeriğimize!
Parkur sporu aslında en temelde bir noktadan başka bir noktaya en kısa sürede ulaşmak amacı taşır. Peki bu yarışlar sırasında yapılması gerekenler bu kadar mı? Tabii ki değil. İlk hedefimiz bu olsa da insan vücudunun sınırlarını zorlaması, vücudun yeteneklerinin en verimli şekilde kullanılması, hızlı ve etkili bir şekilde atik hareket edilmesi bu sporu bir yaşam stili haline getiriyor.
Bir spor olduğu kadar bir yaşam tarzı da olan parkur sporunda erkek ve kadın sporcular ayrı ayrı isimlendirmelerle anılıyor. Parkurun tozunu attıran erkek sporcularına 'Traceur' kadınlara ise 'Traceuse' denir. Bu İngilizce kelimeler ise 'iz bırakan' manasına gelir.
Günümüzde önemli bir kesimin dikkatinii çekmeyi başaran ve tv programları da dahil izleyenleri ekrana kilitleyen parkur sporunun tarihi oldukça eskilere dayanıyor. Günümüzdeki haliyle 1980'li yılların sonunda Güney Fransa'da David Belle ve arkadaşları öncülüğünde “Le Parkour” adı verilen pakur sporu bir yaşam felsefesi olarak ortaya çıkmıştır.
1900'lü yılların başında Fransız Donanması'nda yer alan beden eğitimi uzmanı George Hebert, insanların hareket kabiliyetine merak salıyor. Gözlemlerine tırmanma, yüzme ve koşma olmak üzere devam ederken bu teknikleri biraraya getirdiği “The Natural Method”u oluşturuyor. Sonrasında Fransız askeri eğitiminde kullanılmasını sağlıyor. Yıllar sonra gazi olup evine dönen ve oğlu David Belle ile arkadaşlarına Hebert’in öğretilerini tanıtan Raymond Belle sayesinde varolmuş oluyor.
Elbette var. Bu spor son yıllarda Chase Tag olarak anılıyor. Anlamı ebelemece, kovalamaca olarak çevrilebilecek özel bir ring üzerindeki engelleri aşmak ve rakibi yakalamak üzerine kurulu bir yarışma. İlginin artmasıyla da dünyada turnuvaları düzenlenen karşılaşmaları olan bir spor haline gelmiştir.
Parkur sporu söz konusu olduğunda en önemli ekipmanların başında kaymaz ayakkabılar gelir. Ayağınızın rahat edeceği ve bir sonraki adımınızı düşünmeden atabileceğiniz bir ayakkabı konforuna ihtiyaç vardır. Aynı zamanda zıplama ve sürünme hareketlerini kolaylaştıracak esnek eşofmanlar ve kaymaz eldivenler de parkur esnasında vazgeçilmez ekipmanlardır.
Parkur sporu hareket sınırsızlığı barındırdığı gibi zaman ve mekan da tanımaz. 4 mevsim parkur sporu yapılabilir. Beton zeminlerde dikkat edilmesi gerekenler dengede kalabilmek için kaymaz ekipmanlar ve hava koşullarına uygun giysilerdir. Şiddetli hava koşullarında ise ekstra dikkat edilmeli ve denge sağlanamazsa uygun koşullar oluşana kadar beklenmesi önerilir.
Parkur sporu ülkemizde İzmir'de, İstanbul'da, Ankara'da yapılabilir. İzmir parkur salonu bulabileceğiniz özel şehirler arasında yer alır. İstanbul ise hem parkur yapılabilecek sokaklar, parklara sahiptir hem de parkur öğrenebileceğiniz parkur salonları açısından zengindir. Dünyanın pek çok yerinde “spor” niteliği kazanmış parkur sporu Milano, Paris, Abu Dabi gibi şehirlerde çeşitli müsabakalara sahne olmaktadır.