Hem Başarılı Bir Ressam Hem Çılgın Bir Aşık! Aliye Berger Kimdir?

Aliye Berger, Türkiye'nin ilk kazıma ve oyma gravür sanatçılarından birisi. Sadece Türkiye'de değil dünyada da alanında önde gelen isimlerden biriydi. Kendisini 44 yıl önce kaybettiğimiz sanatçının hüzünlü ancak başarılarla dolu hayatına gelin yakından bakalım.

24 Aralık 1903'te Büyükada'da dünyaya geldi. Halikarnas Balıkçısı olarak bilinen Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın ve Fehrelnisa Zeid'in kardeşidir.

Üç sanatçı kardeşin yetiştiği bu ailenin babası Osmanlı Tarihçisi ve Devlet adamı Kabaağaçlızade Mehmed Şakir Paşa, annesi Giritli Sare İsmet Hanım’dır.

Aliye Berger henüz 11 yaşındayken babasını trajik bir şekilde kaybeder: abisi Halikarnas Balıkçısı bir tartışma sırasında Kabaağaçlızade Mehmed Şakir Paşa'yı vurur.

Babalarının ölümünün ardından annesi Giritli Sare İsmet Hanım kızlarının eğitimine büyük önem gösterir. Aliye Berger İstanbul'da Notre Dame de Sion Fransız Lisesi'ne başlar.

Burada aldığı resim ve piyano, gelecekte sanata, özellikle resme olan tutkusunun temeli olacaktı.

1924'te keman dersi aldığı Karl Berger ile aralarında büyük bir aşk başlar. Ancak Karl Berger çapkınlıkları ile nam salmış biridir.

Berger müzik derslerini bahaneler ile sonlandırır. Ancak Aliye Hanım krizlere girerek silahını alarak kemanistin evine gider, hizmetçisini yaralar. Bu olay Aliye Berger ile Karl Berger'in ilişkisinin başlangıcı olur.

Çift 23 yıl beraber yaşadı, 1947'de ise evlendiler ancak evlilikten 6 ay sonra Karl Berger hayatını kaybetti.

Kaybının ardından Londra'ya gider ve John Buckland Wright’in atölyesinde heykel ve gravür çalışır.

1951 yılında, 45 yaşındayken Türkiye’ye 150 gravür çalışması ile döner ve ilk kişisel sergisini açar.

1954'te Yapı Kredi Bankası’nın düzenlediği “İş ve İstihsal” konulu yarışmada "Güneşin Doğuşu" tablosuyla birinci olarak ünlenecektir.

Günlük yaşamın kalıplarını, İstanbul’un çeşitli köşelerini bazen gerçekçi, bazen de fantastik biçimde, özgün bir lirizm ve dışavurumculukla yansıttı.

Aliye Berger desen ve yağlı boya resimlerinin yanı sıra çoğunlukla oyma baskı tekniğinde, siyah-beyazın ara tonlarında yapıtlar verir. Zımpara kağıdı, kasap kağıdı ve tülbenti malzeme olarak kullandı.

Yaşamı boyunca dünyanın çeşitli kentlerinde on iki özel sergi açan ve kırk sekiz karma sergiye katılan sanatçı, 10 Ağustos 1974'te Büyükada'da hayatını kaybetti.

Sanatçının İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde dört, Albertina Müzesi'nde de üç yapıtı sergilenmektedir.

Bu içerik de ilginizi çekebilir:

Atatürk'ten Papa'ya Pek Çok Ünlüyü Resmetti! Türkiye'nin İlk Kadın Ressamı: Mihri Müşfik Hanım

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi