Hem Arkadaşlara Hediye Etmelik Hem de Keyifle Okumalık, Birbirinden Sürükleyici 15 Kitap

Kitaptan daha iyi hediye mi olur?

(Kitap özetleri için D&R'ın internet sitesi kaynak olarak kullanılmıştır.)

1. Fareler ve İnsanlar - John Steinbeck

Fareler ve İnsanlar, birbirine zıt karakterdeki iki mevsimlik tarım işçisinin, zeki George Milton ve onun güçlü kuvvetli ama akli dengesi bozuk yoldaşı Lennie Small'un öyküsünü anlatır. Küçük bir toprak satın alıp insanca bir hayat yaşamanın hayalini kuran bu ikilinin öyküsünde dostluk ve dayanışma duygusu önemli bir yer tutar.

2. Hermann Hesse - Demian

On yaşındaki Latince öğrencisi Emil Sinclair, güvenceli aile ortamının dışında sert ve acımasız bir dünya olduğunu erken fark eder. Kendini bulma yolundaki delikanlı, din ve ahlak gibi artık inanamadığı kalıplarla birlikte baba evinden de kopar. 

Küçük yalanlar ve hırsızlıklarla beslenen yaşamında, sağlam olan çocuk dünyasının çöktüğünü görür Emil. Onu bu acılardan kurtaracak olan kişi, okula yeni gelen bir başka öğrenci olan Max Demian'dır.

3. Dostluk Ekmeği - Darien Gee

Kaderin ona oynadığı acımasız oyun karşısında Julia Evarts, yaşama sevincini kaybetmiştir. Çektiği tüm acıların ise tek bir sorumlusu vardır. Bir zamanlar en yakın arkadaşı olup da artık yüzünü bile görmek istemediği kız kardeşi...

Çok geçmeden kasabalarına yeni taşınmış olan iki kadınla tanışır. Eşini kaybetmiş olan Madeline Davis, hayata tek başına devam etmenin bir yolunu ararken, ünlü çellist Hannah Wang de Brisay ise kocasıyla boşanmak üzeredir. Teselliyi, adeta bir sığınak olarak gördükleri dostluklarında bulacak olan bu üç kadın, gün gelip de şu cümleyi söyleyebilecek midir: 'Her şeye rağmen hayat güzeldir.'

4. Ateşböceği Yolu - Kristin Hannah

Bu, Tully ve Kate adındaki iki kızın küçük yaşlarda başlayan ve sonsuza dek süreceğine söz verdikleri dostluklarının hikâyesi. Kristin Hannah 70'ler ve 80'lerin heyecanını ve enerjisini ortaya seriyor ve okuyucuları iki kadının arasındaki dostluğun tam kalbine taşıyor.

5. Şeker Portakalı - Jose Mauro De Vasconcelos

Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos'un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zeze'nin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı 'yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını' söyler.

6. Petey - Ben Mikaelsen

Beyin felciyle doğup doktorların yanlış teşhisleri sonucu zihinsel engelli kabul edilen Petey, iki yaşındayken ailesi tarafından, akıl hastanesine gönderilmek üzere terk edilir. Ufacık yaşında terk edilse de hayata sımsıkı tutunur Petey. Ailesi ondan vazgeçmiştir belki ama o, hayattan vazgeçmez. Yeni evinde şartlar ne kadar ağır olursa olsun mutlu olmak için bir neden bulmakta hiç mi hiç zorlanmaz. Ve bu özelliğiyle etrafındaki herkesi kendine hayran bırakır.

Mevsimler değişir, yıllar geçer; Petey büyür, yaşlanır… Dostları istemeyerek de olsa onu birer birer terk eder. Petey de bir daha incinmemek için artık kimseyle arkadaşlık etmek istemez. Ta ki gönderildiği huzurevinde Trevor Ladd adındaki bir çocukla tanışana dek. Çok geçmeden ayrılmaz iki dost olan bu küçük çocuk ve yaşlı adamın birbirlerinden öğrenecekleri çok şey vardır.

7. Küçük Mucizeler Dükkanı - Debbie Macomber

Hayatın içinden dört güçlü kadın...

Küçük mucizeler, büyük umutlar 

Ve dostluğun iyileştirici gücüne dair sımsıcak bir hikâye...

Bu kitapta mutlaka kendinizden bir şeyler bulacaksınız!

8. Çizgili Pijamalı Çocuk - John Boyne

Bu kitabı okumaya başladığınızda, kendinizi Bruno adında dokuz yaşında bir çocukla yolculuğa çıkmış bulacaksınız (ama bu kitap dokuz yaşındakiler için değil, her yaş grubunun okuması gereken bir kitap). Ve er geç kendinizi Bruno ile birlikte bir tel örgüde bulacaksınız. Umarız, hayatınız boyunca böyle bir tel örgünün öbür ucuna geçmek zorunda kalmazsınız.

9. Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı - Ferit Edgü

Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı, yalnızlığın romanı, dostluk özleminin, iyi insan özleminin romanı. Ferit Edgü, Çakır’ı anlatırken, su yolunda kırılan testileri anlatırken, hepimizin yalnızlığını, hepimizin dostluk özlemini dile getiriyor. Şu iyice bunaldığımız koşullarda... Ve yalnızlığa, dostluğa, iyiliğe denk düşen bir anlatımla... Bir de bakıyorsunuz… Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı, günümüz Türkiyesi’nin gayrıinsanileşmiş durumunun izdüşümü oluvermiş… -Fethi Naci

10. Dostluk Üzerine - Cicero

Cicero, Platon’tan esinlenerek diyalog biçiminde yazdığı Dostluk Üzerine’de, Quintus Mucius Scaevola, Gaius Fannius ve bu ikisinin kayınpederi Gaius Laelius’u konuşturur. Başkonuşmacı Gaius Laelius, Scipio ile dostluğundan söz eder ve dostluğun mahiyeti, nasıl insanlara bahşedildiği, faydaları, sınırları hakkında bilgece yanıtlar ve öğütler verir.

11. En Yakın arkadaşım Bir Deli - Kerem Fırtına

'Gözümü açıp tavana dikeli kaç dakika olmuştu bilmiyorum. Bir şey yapmam gerekiyordu. Tavana bakmayı kesmeliydim en azından. Yapacak bir şey bulamayıp paniklemeyeyim diye, tavana bakıyor olmaya sığınamazdım. Tavana bakmak bir iş olamazdı. Mesaisi belirsizdi. Maaşı yoktu. Kendimi daha fazla kandıramazdım. Gerçek bir iş yapmalıydım.

Kalkıp evdeki çöpleri toplayıp poşetledim. Daha da ileri gidip çöpleri konteynıra atma kararı aldım.

Sonra en olmayacak şey oldu. Dışarı çıktım. Yatarken giydiğim tişörtlerin yakası kesiktir. Şortlarım da delik. Seviyorum o hallerini. Öyle çıktım.

Çöpü atarken elim pislendi. “Yürü” dedim. “Sakin ol. Nefes al.”

Bir anlamı olmalıydı. Hepsini alt alta koyduğumda bütün huzursuzluğun bir anlamı olmalıydı. Ya da huzur için anlamı bulmak zorundaydım. Ya da henüz hiçbiri aklıma gelmemişti. Sadece bir sebebi olmalı diye düşündüm.

Eve döndüğümde gözlerimi yine bir yere dikmiş bakıyordum. Bu kez monitöre... Yazmaya başlamıştım.'

12. Momo - Michael Ende

Momo, büyük bir kentin tiyatro harabelerinde yaşayan küçük bir kızdır. Buldukları ya da kendisine hediye edilenler dışında hiçbir şeyi yoktur. Ancak olağanüstü bir yeteneği vardır: Momo, muhteşem bir dinleyicidir ve bunun için oldukça bol zamanı vardır.

Bir gün hayaletimsi topluluk “duman adamlar” ortaya çıkar. İnce hesaplı planlar kurup insanların zamanını çalarlar. Onları durduracak tek kişiyse Momo’dur.

Momo elinde bir çiçek, koltuğunun altında bir kaplumbağa ve gizemli Hora Usta’nın da yardımıyla koskoca duman adamlar ordusunun karşısında tek başına durur. Acaba Momo, zamanı çalan adamları tek başına alt edebilecek midir?

13. Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım - Elena Ferrante

Bu unutulmaz dostluk hikâyesinde fazlasıyla akıllı ve duyarlı iki genç kız, Lenù ile Lila, boğucu erkek-egemen kültür, duyarsız, buyurgan aileleri ve yoksunluklar karşısında birbirlerinde teselli bulur. Ancak bu iki sıra dışı arkadaş büyüdükçe, onlara dayatılan değerleri kabule yanaşmayacak, büyük fedakârlıklar da gerektirse, birer kadın olarak tutkularını yaşamak ve yaratıcı olmak için ellerinden geleni yapacaktır…

14. Nar - Emre Gül

Hep yıldız kayarken dilek tutulurdu değil mi? Onlar saatlerce bir yıldızın kaymasını bekleyip o kaydıktan sonra tutmuşlardı dileklerini; çünkü onlar için, kayan yıldız gökyüzüne ihanet etmişti. Bu yüzden dileklerini ona değil, gökyüzünden vazgeçmeyen tüm yıldızlara sunmuşlardı.

Sırf âşık olduğu adama ulaşmak uğruna saçlarına kıyan Rapunzel’in masalını dinlediğinden beri, masal gibi bir dostluğun, masallardaki aşklardan daha değerli olduğuna inanan Çınar Duman’ın, dört yıldır aynı evi paylaştığı bal kızı Balın İmge ile olan dostluğu bir yaz tatili projesiyle bir şehirden diğerine uzanacaktır.

Proje için seçilen diğer altı öğrenciden kimisi bu ikiliyle samimi dostluklar içerisine girer, kimisi de gizli kimlikler ardında çeşitli oyunlar düzenlemekten geri kalmaz.

... ve bir de mesajcı...

İkili, hemen her gün bir şekilde kendilerine ulaşan mesajcıyı bulmak için çabalarlar. Çıktıkları yolda daha birçok şeyi de beraberinde getirir zaman. Bir şeyler değişir, bir şeyler gelişir fakat ikili her şeye rağmen dostluklarına sıkıca tutunmaktan vazgeçmez.

“Lütfen… Lütfen sonsuz olalım!”

15. Parmak Uçları - Seran Demiral

Işık, Mert ve Doğan... Farklı kültürlerden gelen, bambaşka karakterlere sahip, ruhları ayazda kalmış üç genç. Normal koşullarda yolları kolay kolay kesişmeyecek bu gençlerin hayatlarını birleştiren en önemli şey ise yaşadıkları ortak deneyimler ve kalplerini dolduran sevgi. doğan, doğuştan görme engelli. Görmenin ne demek olduğunu bilmemesine rağmen, diğer duyuları sayesinde dünyayı birçok insandan çok daha iyi görme becerisine sahip bir delikanlı. Mert ise geçirdiği bir hastalık yüzünden gözlerini kaybedip daha önce hiç bilmediği bir yaşamla baş başa kalmış çekingen bir genç. Büyüme sancıları ile boğuşan Işık'sa kendisiyle o kadar meşgul ki dünyaya kör gözlerle bakmaktan kendini bir türlü alıkoyamıyor...

Gözleri hayatın renklerinden ve güzelliklerinden mahrum kalmış bu gençlerin içlerini aydınlatacak, onlara yaşama sevinci verip yaralarını umutla sarmalarına yardımcı olacak en önemli güçse dostluklarının yeşerttiği koşulsuz sevgi. Birbirlerinin hayatlarına dokunarak yitirdikleri özgüvenlerini geri kazanma inancını bulacak bu üç arkadaş için hayat küçük mucizelerle dolu.

Tabii, arkadaşınızlarınıza bu kitapları hediye ettikten sonra sık sık havalandırmaları gerektiğini söylemeyi unutmayın. Malum, dikkat etmezseniz sonunuz bu içerikteki kullanıcı gibi olabilir!

Kitaplarını Uzun Süredir Temizlemeyen Kullanıcının Attığı Tweet'ten Sonra Hepimizin Aklında Aynı Soru Var: Ne Yuvası Bu?

Popüler İçerikler

Terörist Fethullah Gülen’in Cenazesinde Yeni Skandallar: Protestan Şirket, 25 Bin Dolarlık Tabut, Doğum Tarihi
Türkiye'de 9.05'te Hayat Durdu! Atatürk'e Saygı Duruşu!
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
YORUMLAR
30.07.2019

Bu tarz kişinin ruhunu besleyen paylaşımları seviyorum.Tabi bir de +18 paylaşımları.

31.07.2019

Kristin Hannah- Ateşböceği Yolu iki yakın arkadaşın hayat hikayesini güzel bir akıcılıkla anlatıyor. Son 20 sayfasını falan sümüklerim akarak okumuştum. Gerçi seneler önceydi, belki o zaman daha sulugözdüm bilemiyorum. İkinci olarak da yine aynı yazarın Kış Bahçeşi kitabını okuyun. Başları çok heyecanlı ilerlemiyor ama sıkıcı diye hemen bırakmayın. Genel olarak anne ve kızları arasındaki ilişki üzerine kurulu ama bu kitabı bitirdikten sonra insanın aklında kalan tek şey, savaş oluyor. İkinci dünya savaşı Rusyasında bir annenin çocuklarına duvar kağıtlarını pişirip yemek yapmak zorunda kalışını falan hayal edin. Bunu da yine ağlayarak bitirmiştim. Sanırım ben fazla duygusalım.

30.07.2019

İnsan sapık olsa da kitap okumalı.Okuyun,okutun.İlla sapık olacaksanız da okumuş sapık olun

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ