İlk çıktığı zamanlar pek patlama yapmamış, herkes tarafından konuşulmamış bir diziydi. İzleyenler bilir ancak dizinin Gain'e gelmesiyle, zamanında adını ve methini duyup da izleyememiş olanlar bir heyecanlandı açıkçası.
Doctor Who hayranlarının tanıdığı ve takip ettiği Russell T. Davies'in yaratıcısı olduğu dizi, 6 bölümden oluşan bir bilim kurgu yapımı.
Diziyi sevenlerin de en çok sevdiği özellik belki de budur. Size diziyi kısaca anlatmadan önce, Years and Years'ın meşhur Black Mirror dizisiyle de benzerlikler taşıdığını söyleyelim. Black Mirror, zamanında tek tek tüm bölümleriyle olay yaratmış, günlerce konuşulmuş, hala da birçok insan üzerindeki etkisini yitirmemiş bir başka distopik bilim kurguydu. Ancak birçok insan için Years and Years, Black Mirror'dan kat kat daha iyi!
Tüm yaşamları 2019'da çok önemli bir gecede birleşiyor ve hikaye, İngiltere'nin istikrarsız siyasi, ekonomik ve teknolojik ilerlemelerle sarsılan bir döneminde süren bu 15 yılı tüm ayrıntılarıyla anlatıyor.
Vurucu olan şey ise olayların 14 Mayıs 2019 günü, yani dizinin yayınlandığı gün başlıyor olması. Böylece tüm gerçekliği ve sarsıcılığı iliklerinize kadar hissediyorsunuz.
İsrail-Filistin sorununa değinen bir soruya 'I don't give a f*ck' yani kibarca 'Umrumda değil' diye cevap vermesi tüm olayların fitilini ateşliyor. Biz tüm bunları yukarıda bahsettiğimiz Lyon ailesinin gözünden yaşıyoruz, onlarla beraber yaşadıklarını takip ediyoruz.
Seneler aktıkça Trump'ın yeniden seçilmesi, teknolojik gelişmeler, mülteci sorunları, Brexit meselesi, seksizm, ırkçılık gibi bizim de dünyamızda olan gerçek olayların yansımasını takip edebiliyoruz.
Black Mirror'dan farkı da tam olarak burada aslında. Dizide olayların doğal akışında izlediğimiz teknolojik ve siyasi devrimler gözümüze sokularak vurgulanmıyor ya da ders niteliğinde anlatılmıyor. Bir ailenin gözünden bunları izlemek, hayatın akışında doğal bir durummuş gibi gösterilmesi çok çarpıcı bir etki bırakıyor.
Years and Years'ı izlerkense daha gerçekçi bir senaryo duruyor aslında karşınızda, parmaklarına telefon ağı taktıran gençler mi ararsınız, bir işaretle gözünüzle fotoğraf çekmeyi ve paylaşabilmeyi mi? Artık özel hayat kavramının kalmadığı bir dünya düşünün? Devletin ve devletin desteklediği projelerin sizi devamlı olarak izleyebildiği, sizin gözünüzden her şeyi görebildiği, yerinizi saniyesinde şak diye bulduğu bir dünyada olmak ister miyiz gerçekten? En ilginci ise, trans hümanist karakter Bethany'nin bir dataya dönüştürülmek istemesiydi açıkçası. Artık bir insan bedenine hapsolmak istemeyen, kendisini kapana kısılmış gibi hisseden bu karakterin annesi Celeste ile yaşadığı çalışmalar insanın kafasını yakıyor resmen.
Dizinin iMDB puanının 8,3 olduğunu söyleyelim. Dizinin birçok insan tarafından son zamanların en iyi dizisi ilan edildiğini de görebilirsiniz. Çok fazla spoiler vermek istemesek de, cüretkar sahneleri, mizahi yönü, incelikle işlenmiş bir aşk hikayesi bu diziyi izlemeniz için güçlü sebepler bizce.
Emma Thompson’ın hayat verdiği, birçok insan tarafından Trump'la özdeşleştirilen Vivienne Rook, son derece kötücül, kitleleri etkisi altına alabilen, insanlarla arkadaşlık bağı kurarak yapmacık bir samimiyetlere onların sempatisini kazanan bir politikacı.
Oscar ödüllü oyuncuyu birçok insan Sense and Sensibility ve Love Actually'deki rolleriyle tanınıyor.
Bu karakterle ilgili ne söylesek spoiler olacak gibi hissediyoruz. 😄 Siz kendisini Being Human dizisinden ya da Looking filminden tanıyor olabilirsiniz. Dizide mülteci bir adama aşık olup evliliğini bozması onun dönüm noktalarından biri.
Siz onu en çok Cold Feet ve Five by Five'daki rolleriyle tanıyor olabilirsiniz.
Ruth Madeley bu karakter için bir röportajında, 'Rosie kardeşlerin en küçüğü ve çok cesur. Çok bağımsız, çok alıngan. Ona bayılıyorum! Oynaması bir rüyaydı.' diye konuşmuş.
İki kez BAFTA ödülü kazanmış yetenekli oyuncu Jessica Hynes'ı Doctor Who'daki ya da Zombilerin Şafağı filmindeki rolünden tanıyor olabilirsiniz. İşi dolayısıyla ilk iki bölümde pek görünmediğini söyleyebiliriz. Karakterinin 'radikal, tehlikeli ve hesaplayıcı' olduğunu söyleyebiliriz.
Black Mirror hayranları, Rory'yi ilk bölüm olan The National Anthem'den hatırlayabilirler.
Years and Years'da ise Rory Kinnear, dizideki olaylar yüzünden hayatı yavaş yavaş kaosa sürüklenen, Celeste ile evli rahat bir aile babası olan Stephen'ı canlandırıyor.
Marcella, Witless ve Doctor Who dizilerde izlemiş olabileceğiniz T'Nia Miller, dizideki en önemli karakterlerden biri bizce. Bir anne olmasının yanı sıra, çok zeki, çalışkan ve tutkulu da bir kadın.
Son kullanma tarihi geçmiş yalama "kalemşör " seni, Sen kim parti kapatmak kim..utan be...