5 Ülkeye Kıyısı Olan Kritik Öneme Sahip Hazar'ın Göl mü Yoksa Deniz mi Olduğuna Açıklık Getiriyoruz

Hepimiz ilkokuldan beri Hazar’ın ismiyle ilgili kafamızda bazı soru işaretleri taşıyoruz. Kimi zaman Hazar Gölü derken, kimi zaman da Hazar Denizi demekten kendimizi alamıyoruz. Bu isim karmaşası aklımızda “Peki Hazar gerçekten göl mü yoksa deniz mi?” sorusunu oluşturuyor. Gelin Hazar’ın gerçek kimliğine ve tartışmalı statüsüne biraz daha yakından bakalım.

Kaynak

Kaynak

Hazar Denizi adında "deniz" kelimesi geçmesine rağmen coğrafi açıdan dünyanın en büyük gölü olarak tanımlanıyor. Bu durum birçok kişi için kafa karıştırıcı bir tartışma konusu oluşturuyor.

Hazar'ın statüsü sadece coğrafi tanımlar değil aynı zamanda kıyıdaş ülkelerin ekonomik ve siyasi çıkarlarını da etkiliyor. Hazar’ın etrafındaki beş ülke (Rusya, Kazakistan, İran, Türkmenistan ve Azerbaycan) yıllar boyunca bu su kütlesinin paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadı.

Bu anlaşmazlıkların temelinde Hazar’ın deniz mi yoksa göl mü olduğu sorusu yatıyor. Coğrafi tanımlara göre bir su kütlesinin deniz olabilmesi için okyanuslara ve açık denizlere bağlantısı olması gerekir.

Hazar bu tanıma uymadığı için göl olarak kabul ediliyor. Ancak genişliği ve derinliği nedeniyle deniz olarak adlandırılması da yaygın. 371.000 kilometrekarelik yüzey alanı, 1.025 metre maksimum derinliğe sahip Hazar'ın uzunluğu 1.030 kilometre ve maksimum genişliği ise 435 kilometreyi buluyor.

Deniz seviyesinin 22 metre altında yer alan bu büyük su kütlesi, dünya göl sularının %40-44'ünü oluşturuyor. Bu özellikleriyle Hazar sadece bir su kütlesi değil, aynı zamanda bölgesel bir güç kaynağı olarak da öne çıkıyor.

2018 yılında Hazar’ın statüsüne dair uzun süren tartışmalar sonucunda uluslararası bir anlaşma sağlandı. Hazar'ın yatağı göl hukuku çerçevesinde paylaştırılırken, su yüzeyi için deniz hukukuna benzer bir sistem benimsendi. Bu yöntemle kıyıdaş ülkelerin sahip oldukları toprakların uzunluğuna göre pay alma hakkı belirlendi.

Bunun sonucunda da Hazar’ın dibine kıyısı olan ülkeler ortak bir orta çizgi kuralı ile sektörlere bölündü. Her ülke, kendi sektöründeki yer altı zenginliklerinin sahibi olurken sular için her ülkenin 15 millik karasu bölgesi ve 10 millik ekonomik çıkar bölgesi belirlendi.

Kısacası Hazar’ın statüsü uluslararası ilişkilerde önemli bir konu olmaya devam ediyor. Kazakistan Hazar'ı deniz olarak adlandırırken, diğer kıyı ülkeleri göl olarak tanımlamayı tercih ediyor.

Bu durum ülkeler arasında hala küçük de olsa görüş ayrılıklarına neden oluyor. Sonuç olarak Hazar hem coğrafi hem de siyasi açıdan karmaşık bir yapı olarak öne çıkıyor ve bu tartışmalar bölgenin dinamiklerini etkilemeye devam edecek.

İlginizi Çekebilir

Kristof Kolomb'un Günlüklerinde de Geçen ve Hiçbir Kıyıya Sahip Olmayan Gizemli Deniz: Sargasso
Uçakların Büyük Okyanus Üzerinden Uçmamasının Okuyunca Hak Vereceğiniz Sebepleri
Ortamlarda Satmalık Bilgi: Okyanus Suları Neden Farklı Yerlerde Farklı Renkte Görünür?

Popüler İçerikler

Fatih Altaylı Kendisini Eleştiren Bir Sosyal Medya Kullancısına Verdiği "Şaft" Cevabı ile Gündem Oldu
MasterChef'te Şef Mehmet Yalçınkaya'nın Yaptığı İmza Tabak Dalga Konusu Oldu!
Ailenin Başvurusu Kabul Edildi: Cem Garipoğlu’nun Mezarı Açılıyor