Hayvanlarla Konuşmayı Öğrenebilecek miyiz?

Microsoft’un kurucusu Bill Gates, internet gibi yıkıcı ve dönüştürücü teknoloji kaymasının yapay zekâ ile olacağını söylemiş. O buna “Asıl büyük şey.” diyor. Ben de düşündüm; dünyada ne olması lazım ki asıl büyük şey gerçekleşmiş olsun. Bir kaç farklı seçenek var ama bence “Hayvanlarla iletişim kurmak, konuşmak.” asıl büyük şey olurdu.

Hayvanlarla konuşmak için artık elimizde “yapay zekâ” gibi harika bir araç var.

Bu konuda uzun yıllardır süren çalışmaların yapay zekâ ile birlikte sıçrama yaşanacağını düşünüyorum. Bunun için de yapılan ilginç araştırmalar kanaatimi güçlendiriyor. 

Seyrettiğim iki belgesel beni çok etkilemişti. Birincisi “Ahtapottan neler öğrendim?”, ikincisi ise “Mantarların gizemli dünyası”. 

İstenildiğinde hayvanlarla iletişim kurulabileceğine dair canlı bir örneği, ahtapotla kurulmaya çalışılan ilişkide görmüştüm. Denizler ve okyanuslar dünyanın üçte ikisini oluşturuyor ve buralar bizi bekleyen zengin bir coğrafyadır. 

Mantarların kendi aralarında Wi-Fi gibi bir sistemle iletişim kurduğunu mantarların gizemli dünyasından öğrendim. Ağaçların, balinaların, yunusların, köpeklerin kendi aralarında bir iletişim dili var. Ve insanlık bu iletişim dilini çözdüğünde dünyanın en büyük zenginliğine ulaşabilecek. Mantar deyip geçmeyelim, 'Fungal Communication Research Project' veya 'Fungal Network Project' gibi projeler mantarların iletişimi üzerine odaklı çalışmalar yapılıyor. Mutlaka yeni araştırmalar da başlayacaktır. 

Mars’a gitme hazırlıkları yapan, uzaylılarla iletişim kurmak için yollar arayan insanoğlu da bilinmeyen bir dünyanın dilini çözdüğünde, bir dil çözme metodolojisine de sahip olacaktır.

Gelinen durum şu: Hayvan dilleri üzerinde çalışmalar yürütülüyor ancak henüz hayvanların insanlar gibi kompleks bir dili kullandıklarına dair kanıtlar tam olarak sağlanamadı.

Ancak bazı hayvanların sesli veya davranışsal sinyaller kullandıkları tespit edildi. Örneğin, arılar ve karıncalar kolonilerinde bölümlerini belirtmek için sesli sinyaller kullanıyorlar. Primatlar arasında da belirli davranışları ifade etmek için sesli veya davranışsal sinyaller kullandıklarını şempanze araştırmacısı Jane Goodal’dan öğrendik. 

Yunuslar, primatlar veya köpeklerin dillerini çözme ve onlarla konuşabilme konusunda yapay zekâ bir avantaj da sağlayabilir. Yapay zekâ, veri toplama, analiz etme ve öğrenme yetenekleri sayesinde hayvan dillerini çözme ve anlama konusunda yardımcı önemli bir araç olacaktır. Ancak, hayvan dillerinin çok kompleks olduğu ve hala tam olarak anlaşılamadığı düşünüldüğünde, yapay zeka için bu konuda sınırlı bir rol oynayacağı düşünülüyor. 

Bu konuda adım da atıldı. Yapay zekâ kullanılarak yunusların ve balinaların seslerinin analiz edilmesi ve bu seslerin anlamlarının çözülmesi amacıyla çalışmalar yapılıyor. Denise Herzing, 28 yıldır yunuslarla iletişim üzerine çalışıyor. Yunusların iletişim sistemlerini çözmek amacıyla uzun yıllar önce yola çıkan Herzing’in vardığı sonuç şu:  Zekânın fiziksel bir ölçüsü olan beyin-vücut oranlarının, insanlardan sonra ikinci olduğunu biliniyor. 

Yunuslar, bilişsel olarak, yapay dilleri anlayabiliyorlar. Ayna karşısında öz farkındalık testlerini geçiyorlar. Ve dünyanın bazı bölgelerinde, balık avlamak için sünger gibi bazı aletler kullanıyorlar. Ama geriye önemli bir soru kalıyor: Yunusların bir dili var mı? Eğer varsa, ne hakkında konuşuyorlar?

Bu alanda üçüncü çalışma alanı da İspermeçet Balinaları.

Araştırmacı David Gruber, balinalar ile iletişim çalışmalarını Project CETI ile yürütüyor ve kamuoyu ile gelişmeleri paylaşıyor.

Yıllar önce, Japonya’da köpeklerle iletişim için bir mobil uygulama yapıldığını duymuştum ama bu uygulamaya ulaşamadım. Köpeklerle iletişim konusunda; onların davranışlarının, çıkardığı seslerin psikolojilerini, duygularını anlama konusunda veriler var. Köpek eğitimcileri bunları iyi biliyor ama bu onlarla konuşmak anlamına gelmiyor. 

Dahası insanlık, daha çok kendi konuşmalarının hayvanların anlamasına yönelik çalışmalara ağırlık veriyor. Halbuki onların dilini ve iletişim yöntemini anlamak farklı bir metodolojidir. 

Hayvan dillerinin tam olarak anlaşılması ve yapay zekâ ile konuşulması için daha fazla çalışma yapılması gerekiyor.

Benim konu üzerinde kafa yormamı tetikleyen birkaç tarihi bilgi oldu. Kuran-ı Kerim'de Süleyman Peygamber’in hayvanlarla konuştuğuna dair bazı ayetler bulunuyor. Kuran-ı Kerim'in Neml Sure'sinde Süleyman Peygamber’in arılarla konuştuğu ve onların söylediklerini anladığı anlatılır. Aynı şekilde, Saba Süresinde de  böcekler, karıncalar ve diğer hayvanlarla konuştuğu ve onların söylediklerini anladığı anlatılır.  

O peygamber sıfatı ile bu özellikleri göstermiş olsa da, her peygamber her yönüyle insanlara rehberdir. O konuda gayret sarf edersek, bir mesafe alabileceğimize dair bir ölçüdür. 

Ayrıca, Yahudi ve Hristiyan inançları da Süleyman Peygamber’in hayvanlarla konuştuğuna dair bilgiler içeriyor.

Eski Yunan mitolojisinde, Apollon ve Dionysos gibi tanrıların hayvanlarla konuşabildiği anlatılır.

Ayrıca, eski Roma mitolojisinde Faunus adlı tanrının hayvanlarla konuşabildiği ve onların dillerini anladığı anlatılır.

Folklorik örnekler arasında, çeşitli bölgelerde, insanların kurtların dilini öğrendiği ve kurtlarla konuştuğu anlatılan hikâyeler var. Ayrıca, eski inanışlara göre insanların bazı hayvanların dillerini öğrenebildiği ve onlarla konuştuğu anlatılır.

Bu örnekler, insanların hayvanlarla iletişim kurabilecekleri ve hayvanların insan dillerini anlayabilecekleri konusunda araştırmacılara cesaret vermelidir. 

Ancak bir şeye dikkat edilmelidir. Hayvanlarla konuşma konusunda gerçek hayatta yapılan çalışmalar genellikle hayvanların insan dillerini anlamak veya insanların hayvan dillerini çözmek için yapılmaktadır.

Özellikle köpekler ve maymunlar ile yapılan çalışmalar bunların eğitilmesi ile klavye veya dokunmatik ekran sistemleri kullanarak insanlarla iletişim kurduklarını gösteriyor. Bununla birlikte, hayvanların insan dillerini anlaması veya insanların hayvan dillerini çözmesi konusunda yapılan çalışmalar hâlâ sınırlıdır ve daha fazla araştırma yapılması gerekiyor. 

Diğer taraftan uzaylıların varlığının belirlenmesi için yapay zekâ kullanılıyor ama uzaylılarla gerçek anlamda iletişim kurmak konusunda yapay zekâ ile yürütülen çalışmalar henüz yapılmadı. Uzaylıların varlığının bile doğrulanmamış olduğu dikkate alınırsa, bu çalışmalara başlanmamış olması normal görülebilir. 

Mars'a gitmek için gerekli teknolojilerin ve malzemelerin geliştirilmesini hedefleyen Elon Musk, muhtemel ki uzaylılarla iletişim için yapay zekâ veya diğer teknolojileri kullanması beklenebilir.

Uzaylıların dilinden önce öğrenmemiz gereken, dünyadaki canlıların dillidir.

Düşünün! Okyanuslardaki mercanları, yosunları, algleri ne kadar tanıyoruz. Köpekbalıkları ile konuşmayı bilsek, okyanusların zenginliğini ve varlığını keşfetmenin yanı sıra, denizleri plastiklerden kurtarma konusunda dev bir adım atmaz mıyız?

İspermeçet balinaları ilgili projenin başında bulunan David Gruber’in mesajı önemli: Bu hayvanlar dünya üzerindeki en zeki canlılar olabilir. Neokorteksleri ve iğsi hücreleri var. Bunlar insanlarda derin düşünceleri, duyguları, hafızayı, dili ve sevgiyi kontrol eden yapılar. Geliştirdiğimiz tüm platformlar fillere, kuşlara, primatlara, yunuslara ve özünde tüm hayvanlara uygulanabilir.

Yunusları düşünürsek de benzer sonuç çıkarabiliriz. Artık biliyoruz, yunusların zihinleri belki de pek çok açıdan bizim zihnimize benziyor. Ve şu an için kabullenmek zor olabilir, ancak bizden çok farklı bir ortamda yaşıyorlar ve duyusal sistemlerle aradaki boşluğu kapatabiliriz. Gezegendeki bir diğer zeki türün zihnini gerçekten anlamanın nasıl olabileceğini hayal edin. 

Hayal edin! Bir akşamüzeri gökyüzünde yüz binlerce sığırcık kuşu lidersiz, kendi başlarına ama bir orkestra eşliğinde gibi akıl almaz bir hızla dans ediyorlar. Ne bir çarpışma yaşanıyor ne de uyumda sorun çıkıyor. Bunların dili çözülse, otonom araçlar konusunda devam bir adım olmaz mı? 

Hayal edin! Karıncaların, arıların, kuşların, böceklerin, mantarların dilini öğrendiniz. Gelmiş geçmiş en büyük keşif, teknolojide en büyük sıçrama, insanlığın olumlu dönüşümünde en büyük kırılma olmaz mı?

Medeniyetin en önemli anları yaşanıyor. Bunlardan biri de yapay zekânın kullanımıdır. Her birimiz yeni bir sorumluluk ile yeni dönemde bir rol kapmalıyız!

Linkedln

Twitter

Instagram

Facebook

Popüler İçerikler

Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'dan Trabzonspor Derbisi Öncesi Kritik Açıklamalar!
"Estetik mi Olmuş?": Miss Turkey 2024 Birincisi İdil Bilgen'in Son Haline Yorum Yağdı!
Ünlü Oyuncunun Acı Günü: Arka Sokaklar'ın Mesut Komiseri Şevket Çoruh'un Annesi Hayatını Kaybetti!
YORUMLAR
20.01.2023

Türkiye'de yaşıyoruz :D

Pasif Kullanıcı
20.01.2023

Biz hayvanlarla zaten konuşuyoruz ama bu başka bir hayvan türü diyesim geliverdi🤣🤣🤣

21.01.2023

Biz her gün konuşuyoruz.Dertlerini anlayıp yardımcı olmaya çalışıyoruz.Yemek verdiğimiz için bize teşekkür ediyorlar.Önemli değil çocuk diyoruz afiyet olsun.Bazıları ise öylece önlerinden geçip gidiyor,tekme atıyor,sadece bize ait bu sokaklar defolun diyor onların anlattıklarını dinlemiyor

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ