Hayvanlar Canlı da Sebzeler Değil mi? Bitkilerin de Acı Çektiğini Öne Süren Frutaryen Beslenme Nedir?

Pek çok insan, hayvansal besinleri öğünlerinden eksik etmese de bazılarımız, daha sağlık ve etik olduğu için çoktan vegan ya da vejetaryen beslenmeye geçti bile. Pek çoğumuz veganlık ve vejetaryenlik konusunda son yıllarda epey bilinçlendik. Veganlık, kulağa biraz katı ve zor geliyor olabilir. Peki, çok daha katı kurallara sahip beslenme tarzlarının da var olduğunu biliyor muydunuz? Cevabınız hayırsa sizi, aşırı katı kurallarıyla dikkat çeken frutaryen beslenme biçimiyle tanıştıralım hemen.

Frutaryen beslenme nedir, ne değildir?

Artık pek çoğumuz öğrendi: Veganlık, hiçbir hayvansal ürün tüketmeden sürdürülen bir yaşam biçimi. Eğer veganların oldukça katı kurallara sahip olduğu görüşündeyseniz sizi böyle alalım! Çünkü frutaryen beslenme, veganlıktan çok daha katı kurallara sahip bir beslenme şekli. Frutaryenler, bitkilerin de yaşama hakkına sahip olduğunu ve toplanırken acı çektiklerini düşünüyor.

Bitkilerin de acı çekebildiği görüşüne sahip frutaryenler, sebze tüketimi konusunda oldukça seçici.

Dünyada frutaryenizm (fruitarianism) olarak bilinen beslenme biçimine sahip kişiler; yalnızca hayvansal ürünleri değil, topraktan sökülmelerini acımasızca buldukları için hiçbir kök sebzeyi de tüketmiyor.

Frutaryenlere göre bitkiler de her şeyi hissedebilen canlılar.

Görüşün temelleri, bitkilerin ve özellikle kök sebzelerin topraktan çıkarılırken acı çektiği yönünde. Bu nedenle yalnızca ağaçta yetişen meyve ve yemişleri tüketen frutaryenler, meyve ve sebzelerin pişirilmesine de karşı çıkıyor.

Meyvelerin de canı yok mu? Frutaryenler neden yalnızca meyve yiyor?

'Sebzelerin canı var da meyvelerin yok mu?' diye soranları duyar gibiyiz. Frutaryen beslenme şeklini benimseyenlere göre meyveler, genellikle ağaçlardan düşerek yenebilir hale geliyor. Bu sebeple frutaryenler, meyvelerin zaten ağaçta kopmak üzere doğdukları ve ağacın da meyvenin de bu doğal süreçte acı çekmediği görüşünde.

Sanıldığının aksine meyvelerin dalından düşmesini beklemek gibi aşırılıklara girmiyor frutaryenler.

Konuyla ilgili söylentiler çok. Ancak frutaryenler bir meyveyi tüketmek için mutlaka dalından kopmasını beklemiyor. Onlar için asıl önemli olan meyve çekirdeklerinin yeniden hayat buluyor olması.

Üzülmeyin! Meyveler yendikten sonra çekirdekleri yine doğaya karışıyor.

Frutaryenler, ağaçlardan ayrılan meyvelerin insanlar veya hayvanlar tarafından toplanıp yendiğinde çekirdeklerinin boşaltım yoluyla yine doğaya karışmasında da çok memnun. Çünkü böylece doğal bir döngü oluşuyor ve zaman içinde meyve ağaçları da doğal olarak çoğalıyor. Bu sayede frutaryenler içleri ferah bir şekilde diledikleri meyveyi doya doya yiyebiliyor.

"Yalnızca meyve yemek sıkıcı değil mi?" diye soranlara, frutaryenler aslında pek çok seçeneğe sahip.

Sebze tüketmeyen ve hayvansal tüm ürünlerden koşarak uzaklaşan frutaryenler, meyve ve sebzelerin başı çektiği geniş bir mutfak kültürü de oluşturmuş aslında. Bitkilerin pişirilmesine de karşı olan frutaryenler; öğünlerini daha renkli hale getirmek için soğuk sıkım meyve suları, soğuk meyve çorbaları ve meyve salataları gibi farklı alternatiflerle besleniyor.

Meyvelerden fındık fıstığa, onlar için seçenek çok!

Tazecik elmalardan üzümlere, kayısı ve şeftalilere, sayamayacağımız kadar çeşitli meyvelere ve aynı zamanda kurutulmuş meyvelere ve hurmalara, pek çok leziz seçeneğe sahip olan frutaryenlerin bir gözdesi de kabak çekirdeği gibi meyve-sebze çekirdekleri ve kabuklu yemişler. Fındık, badem, ceviz, yer fıstığı gibi yemişleri sıkça tüketen frutaryenler bu yiyeceklerden değerli yağlar ve mineralleri de vücutlarına almış oluyorlar.

Çok merak ediliyordu, araştırdık: Frutaryen beslenme biçimi zayıflatıyor mu?

Yalnızca meyve tüketerek zayıflamak mümkün mü? Zayıflama ve diyet, sağlıkla alakalı hassas konular olduğu için uzman görüşü alınması gerekiyor. Yine de konuyu çok merak edenler için küçük bir bilgi: Meyveler bilindiği gibi sindirim ve boşaltım sistemini hareketlendiriyor. Bu sebeple yalnızca meyve yediğiniz hafif bir beslenme biçimiyle zayıflamak mümkün olabilir.

Aman dikkat! Zayıflayayım derken aşırı şeker almayın!

Meyvelerin yüksek oranda şeker içerdiğini de unutmamak gerek. Meyve şekeri, işlenmiş şekerden çok farklı olsa da yine de aşırı miktarda meyve tüketimi, insülin direnci problemlerine davetiye çıkarabilir. Bazı uzmanlar, frutaryen beslenmenin hafif ve sağlıklı bir tercih olacağı görüşündeyken diğer bir grup da temel proteinlerden uzak kalınacağı için frutaryen beslenmenin çok da sağlıklı olmadığını savunuyor.

Frutaryenler, sağlıklı olmaya yetecek kadar iyi besleniyor mu?

Meyvelerin farklı vitaminlerle dolu olduğunu biliyoruz. Bu sebeple frutaryenler, kendilerini vitaminlerden mahrum bırakıyor demek mümkün değil. Bunun yanında tüm vejetaryen beslenmelerde olduğu gibi frutaryenlerin de bazı hayvansal proteinlerden mahrum kaldıklarını söylemek mümkün. İnsan vücudunun hangi miktarlarda hayvansal proteine ihtiyaç duyduğu hala tartışılan bir konu olduğu için biz ilişmedik.

Frutaryenlik; bir çeşit tek tip beslenme olduğu için uzun vadede depresyon, demans gibi pek çok hastalığı mümkün kılabilir.

Bilindiği gibi her çeşit tek tip beslenme vücut için oldukça zararlı. Bu sebeple frutaryen beslenmeye geçenlerin öğünlerini çeşitlendirmeleri çok önemli. Asitli ve tatlı meyvelerin yanı sıra zeytin, avokado gibi yağ içerikli meyveler de yeterince alınmalı. Yine de demir, çinko, kalsiyum, omega 3, omega 6 alımı düşük olacağı için özellikle beyin fonksiyonları olmak üzere yaşamsal pek çok fonksiyonun işlevi zayıflayabilir.

Her bünye birbirinden farklı, beslenme biçiminizi belirlerken vücudunuzun size ne söylediğine kulak vermekte fayda var.

Kendinizce birtakım sebepleriniz var ve frutaryen beslenmeye geçmek istiyorsunuz. Kendi vücudunuzu ve onun nasıl işleyip nelere ihtiyaç duyduğunu en iyi siz bilebilirsiniz. Bu süreç boyunca sağlığınızı dikkatlice gözlemleyip düzenli periyotlarla bir hekime uğramanız, sağlığınız açısından oldukça önemli.

Bu içerikler de ilgini çekebilir.

5 Yaş Daha Genç Hissetmeye Ne Dersiniz? Çok Daha Dinç Hissetmenize Yardımcı Olacak Bazı Aktiviteler
Bulgaristan Göçmenlerinin Sıklıkla Yaptığı Gizli Kalmış Hamur İşi Tarifleri
Rahat Bir Nefes Alın: Salça, Turşu ve Bakliyatların Küflenme ya da Böceklenmesinin Önüne Nasıl Geçilir?

Popüler İçerikler

"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
YORUMLAR
24.11.2021

Aç kalalım hımmıınaaaa! Taş kaynatıp suyunu içelim. Hatta kaynatmayalım şimdi suya ateş verip canını yakmayalım. Taşı suya batırıp yiyelim. :D

24.11.2021

Şöyle bir göz gezdirdim ama şu bilgiyi net göremedim. Teknik olarak patlıcan, kabak, domates, salatalık da meyvedir. Anladığım kadarıyla bunları da tüketiyor olmaları lazım. Patates, soğan, havuç gibi kök bitkileri yemiyorlar diye anladım. Yanlış da anlamış olabilirim. İlk kez duyuyorum bunu. Dalından domates koparmak ile elma koparmak arasında bir fark yok.

24.11.2021

asiriliga gideceklerse baska bir canli hucreyi yok etmeden tuketebilecekleri tek gida baldir. sut diyenler cikar simdi, inek sutu uretmek icin kilolarca ot yemek zorunda, gene bir canli yok ediliyor, ote yandan bal arinin ciceklerden topladigi sekerli nektar ile yapiliyor. tabi bal uretiminde de arilarin somurulmesi soz konusu. en iyisi mercanlar gibi alglerle simbiotik yasama gecsinler. mercanlarda hayvan ama alglerle kurduklari simbiotik iliski sayesinde gunes enerjisiyle yasiyabiliyorlar. mercan gibi gunesin altina oturup fotosentez yapsinlar, baska turlu varoluslarinin getirdigi etik dilemalardan kurtuluslari mumkun degil.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ